DİĞER
“Turan, Lewis’in ‘Batıda demokrasi ile çok sesli müzik, Doğuda demokrasi zaafı ve tek sesli müzik’ arasında kurduğu bağın aslında ona özgü ve yeni olmadığını hatırlattıktan sonra bu bakışın ne denli sığ olduğunu vurguluyor; tek sesli makamsal müziğin 'Doğunun geri kalmışlığının ve pespayeliğinin başlıca sembolleri arasında algılanmasına' tepkisellikten uzak bir sorgulama ile cevap veriyor.”
“Dünyada yaşanan siyasi, toplumsal, ekonomik krizlerin nedenlerini derinlemesine sorgulamadığımız sürece, iddia ve öngörülerimizin kolaylıkla boşa çıktığını bir kez daha gördüğümüz bir dönemde, Rifkin’in iyi niyetli iddia ve önerilerinin de nasıl boşa çıkmış olduğuna işaret etmeye çalışıyorum...”
"Gorbaçov'un burnunun ucunu görmekten aciz açılım siyasetlerinin sonucu, Rusya’da ve eski Sovyet cumhuriyetlerinde kaos, talan, yoksulluk, mafya düzeni, Balkanlar’da savaş ve sonuçta yeni otoriter rejimlerin yükselmesi oldu."
"Romandaki tarih malumatı eksikliğinden doğan sorunlar sadece Osmanlı geçmişine özgü değil. Fazla söz konusu olmadığı için Batı tarihine ilişkin genellemeler gölgede kalmış, ama bence son derece çarpıcı... Girişinde üç ciddi tarihçinin övgüsüne mazhar olan kitap ne roman olabilmiş ne de tarih."
"Kitapta çeşitli vesilelerle işaret edilen ‘Kemalizm’in tarihsel bağlamından koparılması’ sorunu gerçekten de post-Kemalistlerin ciddi bir sorunu idi. Ancak bence ‘o dönemde tüm dünyada otoriter rejimlerin hâkim olduğu’nu hatırlatırken, ‘kaçınılmazlık’ tınısından uzak durmak çok daha doğru olabilirdi."
"Unutmayalım ki, 'objektif tarihçiliğin imkânsızlığı', tarih yazımı kuramı açısından bir sorunsal olmaya devam ediyor. Tunçay, kitabında da işaret ettiği objektif tarihçiliğe inanan bir devrin insanı ama eseri mademki halen bir referans olarak görülüyor, bu ilk kabulün de artık sorgulanması gerekmiyor mu?"
"Şevket Süreyya Aydemir’in bir özelliği, çok canlı karakter tahlilleri yapabilmesi ve bu çerçevede söz konusu dönemin bazı şahsiyetlerinin aslında her dönem karşımıza çıkan benzerlerini hatırlatmasıdır."
"Savaşın sisi içinde ‘liberal’ kurtlara gün doğmuş vaziyette. Öncelikle bu savaşı ilkesel bir platforma taşıma gayretiyle, konunun ‘liberal demokrasiler ve otokrasiler arasında büyük kapışma’ olarak tanımlanmasında ısrarlılar."
"Wood’un en önemli tespiti, Rusya’daki otoriter siyasetin müsebbibinin Putin’in diktatör kişiliği değil, onun Rusya’da kapitalizmin yerleşmesi sürecinin mirasçısı olması. Wood kitap boyunca kapitalizmin otoriter siyasetler çerçevesinde yerleşmesini Rusya’nın özel şartlarıyla izah ediyor."
"Yüzlerce sayfalık kitapta, bari ayıp olmasın diye hiç mi emperyalizm ve kolonyalizmden bahsedilmez? Acemoğlu & Robinson’un analizlerinde kolonyalizmin nasıl işlediği yok; sonrasında ABD emperyalizmi yok; Soğuk Savaş yok; varsa yoksa yolsuz rejimler, kötü yöneticiler, değişime direnen tarihsel yapılar..."
"Hayatlarını bu mücadeleye adamış, yıllarca hapis yatmış, vazgeçmemiş insanların o dönemlere soğuk bir siyasi analiz perspektifinden bakmasını beklemiyorum. Yine de geçmişe dair yenilgi hissiyle öbür uca veya apolitikliğe savrulmak yerine, geçmişin doğru düzgün bir muhasebesini yapmak gerektiğine inananlardanım. Gençay böyle yapmış ve hiç vazgeçmemiş."
"Sol siyaset geleneğinden gelenler, ‘hayırseverlik’ (charity/philantrophy) konusuna her zaman eleştirel bakarlar. Bunun nedeni, kuşkusuz ‘hayırsevmezlik’ değildir. Sosyalizmin eşitlikçi toplum ütopyası bir yana, sosyal demokrat siyaset bakış açısına göre de toplumsal adalet açısından izlenmesi gereken yol servetin hakkıyla vergilendirilmesi ve sosyal haklar çerçevesinde yeniden bölüşümüdür. Bir şeyin hak olarak tanınması ile sadaka nev’inden dağıtımı arasında insanlık haysiyeti açısından önemli bir fark vardır."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık