DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Şair, yazar, kabare sanatçısı Emmy Hennings’in otobiyografik romanı Hapishane, yazıldıktan bir asır sonra Türkçede. Jîna Amini’nin ahlak polisi tarafından öldürülmesinden sonra İran cezaevleri özellikle kadınlarla dolup taşarken tekrar tekrar okunması gereken bir kitap bu.”
Asiye Müjgan Güvenli'nin yazdığı, hapishaneden gerçek hayat hikâyelerini içeren Elinden Kaza Çıkan Kadınlar, Dipnot Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde basılıyor. Kitabın önsözünü ve hikâyelerden birini Tadımlık olarak sunuyoruz...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Calasso olmasa bu yayınevi olmazdı. Burada sekiz yıl boyunca 18 derslik bir kurs düzenledik. Bu kurs her zaman Calasso’nun ‘Bir Edebi Tür Olarak Yayıncılık’ başlıklı metniyle başlardı. Kısa, çok güçlü bir deneme. Sexto Pisto olarak bizim inandığımız her şeyi, tüm fikirlerimizi yoğun bir metinde bir araya getirmiş.”
"Bert Foucault'nun sosyal bilimlerle ilişkisinde saptadığı dört izleği dört alt başlıkta açıklamış: Tarihin Eleştirisi ve Radikal Kuşkuculuk, Söylem Analizi ve Söylemsel 'Pratikler', Bilgi/İktidar Hipotezi ve Alan Çalışması Yapan Bir Felsefe."
“Eagleton’a göre yapısalcılık gönderge ile göstergeyi birbirinden koparmıştı. Post-yapısalcılık ise gösteren ile gösterileni birbirinden koparır. Bu kopuşla birlikte anlam kayganlaşan, askıya alınan, gelmekte olan bir şeye dönüşür.”
"O sessiz o huzurlu hayali bahar ülkesinin yeryüzüne açılan kapısında özel bir işareti, bir hatırası olsun isteyenler, taşa yazılacak son bir cümleyi hayal edenler vardır. Son bir bilgelik ya da kendilik imgesi. Mermere ne yazılsa kalıcı olabilir? Bir iki sözcükle bütün bir yaşamın özünü yoğunlaştırmak isteyen, içten içe dalgalanan bir söz."
"Hız ve yavaşlık olgusu modern çağda daha fazla görünür olsa da, sadece bu çağın sorunsalı değildir. Uygarlığın her kademesinde bu konu üzerine düşünülmüştür. Ruh ve beden yavaşlığı ve bunların birliği Doğu mistisizminin önemli bileşenidir."
"Hüseyin Yurtdaş okurla dille dolayımlanan bir ilişki kurmak yerine, onu metinle doğrudan bir karşılaşmaya çağırıyor." Yurtdaş'ın Terpiştiriyordu'su üzerine açık uçlu bir düşünce/yazı kolektifi olan Kritik'ten bir kritik.
Kimi zaman unutmak, kimi zaman hatırlamak için kurulan sofralar... Azınlık mutfağını temeline koyan kitaplardan yola çıkarak geçmişe, leziz yemeklere ve olması gereken geleceğe uzandık...
"Çalışmalarım gereğinden fazla çetin; hayatım ise zalim bir fıkra" diye yazmıştı günlüğüne Susan Sontag...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık