DİĞER
“Don Quijote’de İslam’ın rolü parodi değil, hicivdir. Cervantes kayıp, güzel bir İspanya’ya, Engizisyon’un yıktığı ülkeye hayranlık besler. Anlatıcı, Don Quijote’nin Arapça bir metin olduğunu, Toledo’da –o kutsal Toledo’da– bulunduğunu ve yazarının La Mancha’lı bir İspanya Arabı olan Seyyid Hâmid Badincani olduğunu söyler.”
“Kitap bugünün Türkiyesi’nde okuyucusuna sadece karamsarlık “armağan” edebilir. Fakat bu da yazarın suçu değil. Bu topraklara dair içinde umut besleyen bir kalemin Mezopotamya çöllerine sürülüşünü görmek yeterli değil mi?”
“Siyah Divan, toplu şiirler olarak bünyesindeki beş kitap ve şiirlere verdiği belirli bir şairanelik içeren düzenle, klasik 'Divan' kavramına Turgut Uyar’ınkinden bir nebze daha yakın duruyor. Yapaylık tehlikesine meydan okuyan bir sentetik yanı var bu şiirin.”
“Yeşil Yeni Düzen, yaygın benzetmeye başvuracak olursak 'büyümenin motorunu değiştirmeyi' hedefliyor. Daha temelden bir eleştiri ise, küçülme yazınından geliyor: Küçülmeyi savunan yazarlar, yeşil bir motorla bile olsa büyümenin yine büyüme olacağını ve zaten ekonominin asıl sorununun büyüme bağımlılığı olduğunu belirtiyorlar."
“Viktor Popkov sonbaharda, Nikolai Ulyanov yazı masasında, Valentin Serov bir bankta düşler Puşkin’i. Birçok ressamın canlandırdığı Puşkin ne resimlere sığar ne de heykellere. Ayvazovski denizlerde gördüğü, yeri geldiğinde sert, yeri geldiğinde şefkatli ama her zaman özgür ve sonsuz gücü Puşkin’in satırlarında da görür. Onun dalgaları kelimelerle çarpar ressamın eserlerine.”
Carlos Fonseca: “Doğayı yazı açısından düşünüyorum: fosiller tarihin bir yazımıdır. O halde işin püf noktası o yazıya sadık kalmak ve onu bir hikâye olarak okumayı öğrenmek bence. Bilincin ne olduğunu yeniden tanımlayan bir hikâye: Belki de doğa, başka bir ölçekte ve başka bir dilde bir bilinçtir.”
K24'te Ekim ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Ahmet Büke denizi bir mücadele alanı olarak ele alan yazarların izinden gidiyor. Bu mücadelenin kendine özgü ahlakını ve bu ahlakın bozuluşunu anlatmayı yeğliyor. Denizin insan zihnindeki bilinmezlere, vaatlere ve özgürlük fikrine karşılık gelen imgesi ise çok sonra ortaya çıkıyor.”
"Kürtçe, Türkçe ve dünya dillerinden metinlerin/yazarların/temaların karşılaştırmalı değerlendirilmesi, temsil imkânı kısılmış dillerin edebiyatlarının öne çıkarılması, bu iki bağlamda çok dilli edebiyat, çeviri ve çevirmenlik deneyimi, edebiyatın toplumsal meseleleri anlamlandırmak konusunda taşıdığı potansiyel ve eleştirinin olanaklarıyla konuşmak..."
“Popüler tarihî roman furyasından ulusal akıma ait bir roman olan Müfide Ferit Tek’in Pervaneler’ine, ikonoklastik dönemde hüküm sürmüş İrene’nin Selim İleri tarafından yazılan otobiyografik anlatısı Hepsi Alev’den yine ikonoklastik periyotta iki Bizanslı keşişin varoluşsal ve toplumsal sorgulamalarını içeren Bilge Karasu’nun Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı’na ve Lale Müldür’ün yarı otobiyografik fantezisi Bizansiyya’ya...”
"Orhan Veli’nin şiirlerinden yapılmış yeni seçki Ablamı Tanımazsın, gerek düzenlenişiyle, gerekse içerisinde barındırdığı sanatçı imzası ve diğer çalışmalardan farklı şekillerde ayrışan özel bölümleriyle okura yeni bir deneyim vaat ediyor."
"Bazı şairler ya da şiir kitapları bir coğrafi terimle özdeşleşmeye temayül gösterebilirler, biz de bu temayülün izinden gidersek Kaygalak’ın müstakil bir Dağ ya da kendi sınırlarını çizme istidadında bir Kale’ye yakıştığını söylemek abes olmaz."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık