DİĞER
"Bazı şairler ya da şiir kitapları bir coğrafi terimle özdeşleşmeye temayül gösterebilirler, biz de bu temayülün izinden gidersek Kaygalak’ın müstakil bir Dağ ya da kendi sınırlarını çizme istidadında bir Kale’ye yakıştığını söylemek abes olmaz."
"Belki okumanın en sarsıcı etkisi, kişinin ilk hareket noktasını –doğmuş olmaklığı– durmadan genişletip kendini evrenin her yerine parça parça dağıtıp kurmacayla tekrar toplama imkânına ve kudretine sahip olmasıdır."
"Roman, tiyatro oyunu ve şiir üzerine kırkı aşkın denemeden oluşan Bloom’un Nasıl ve Neden Okumalıyız adlı eseri, bir yandan okuduklarımızı okumuş olan biriyle söyleşme hazzını verirken, bir yandan içimizdeki şeytanı yetkin birinin ağzından dinleme şansını bize bahşediyor."
"Yazarlık atölyelerinin ve yazarlara nasihatlerin başat bir kuralı var: 'Anlatma, göster!' Nabokov için bu kural işlemez ya da metinlerinin tadına varmak için bu kuralı askıya almak lazım gelir. İyi yazarların anonim edebi yasaları böyle boşa çıkardığı sıkça görülür."
"Bulut, evrenin sonsuz büyüklüğünün yarattığı boşluğa, bilinmeyenin, dile gelmeyenin yarığına düşürülmüş ince bir dolgu, dile gelmenin öncesindeki buğu, bir türlü yakalanmayacak mana arayışının izleri, yol işaretleri yahut nazik kırılgan çabaları olarak okunmaya müsaittir."
"Neye yarayıp yaramadığına bakmadan, ancak bir kitabın korkunç bir fırtınanın havaya uçurduğu evi bir beşiğe, alelade bir kilimi uçan bir halıya, kasırgayı ninniye, bir şapkayı bir boa yılanına, cansız bir kuklayı bir insana çevirebildiğini ve bizi çocuklar gibi mutlu kılma kudretine sahip olduğunu hatırlamalı ve okumalıyız."
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık