DİĞER
“Siyah Divan, toplu şiirler olarak bünyesindeki beş kitap ve şiirlere verdiği belirli bir şairanelik içeren düzenle, klasik 'Divan' kavramına Turgut Uyar’ınkinden bir nebze daha yakın duruyor. Yapaylık tehlikesine meydan okuyan bir sentetik yanı var bu şiirin.”
"Bazı şairler ya da şiir kitapları bir coğrafi terimle özdeşleşmeye temayül gösterebilirler, biz de bu temayülün izinden gidersek Kaygalak’ın müstakil bir Dağ ya da kendi sınırlarını çizme istidadında bir Kale’ye yakıştığını söylemek abes olmaz."
"Gazeteci-yazar Ümit Bayazoğlu’nun yeni kitabı Arap Kızı Camdan Bakıyor –Türkiye’nin 'siyah'ları, Osmanlı’daki köle ticaretine, köleliğin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde toplumsal hayattaki yerine Türkiye’ye yerleşmiş Afrika kökenli insanların hikâyeleri eşliğinde eğiliyor, masal gibi tekrarlayageldiğimiz tarihî ezberleri bozuyor."
"Aralarında neredeyse otuz yıllık bir zaman dilimi olan bu iki öykü, neo-liberalizmle birlikte değişen politik, sosyal ve ekonomik koşullar neticesinde özne deyince ne anladığımızı ve özne anlayışımızın nasıl bir değişime uğradığını gözler önüne seriyor."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bu kadar mekanik işleyen bir sistemde sağlık sistemi hasta olduğunuzda size ücretsiz bakıyor, sizi yaşatmak için elinden geleni yapıyor belki ama iyileştiğinizde sizi gönderecekleri yer ne doktorların umurunda ne de hemşirelerin. Size ölmekten, aç kalmaktan başka seçeneğin sunulmadığı yere gitmek üzere bu kadar özenle bakmak neden?"
“Deborah Levy’nin sadece kurmacalarında değil özyaşamsal metinlerinde de merkezi dertlerinden biri insanların iç dünyalarında olan bitenin nedenlerini aramak, sormak. Levy’nin ‘işleyen’ özyaşamsal anlatıları, odaklarına aldıkları meselelerin yanında, yakın zamanda yazdığı ya da yazmakta olduğu kurmacalar ve genel olarak edebiyat anlayışı hakkında ipuçları barındırdıkları için de önemli metinler.”
Ahmet Cemil aslında romanın başında değil, sonunda doğar. Doğumu İstanbul’dan ayrılırken tüm çıplaklığıyla gördüğü hakikatin etkisiyle ortaya çıkar
Müzisyenliğini ön planda tutup yazarlığı (ama şairliği değil asla) biraz daha geri plana atan Heron, 2011'de hayatını kaybetmiş olsa da sözleri ve mirası devrim hakkındaki felsefesine uygun olarak yaşamaya devam ediyor
Halid Ziya, Mai ve Siyah’ta romanın baş karakterinin bakışından hayatın nasıl göründüğünü, mai ve siyah renkleriyle çizilen levhalarla anlatır
Chimamanda Ngozi Adichie'ye göre güzellik, yere sağlam basıp dik dururken kimseye boyun eğmeden, içinden geleni yapmak, dışa vurmak ve kendin olmak ile ilgiliydi ve toplumsal normlara tabi olmamalıydı...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık