DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Pınar Kür’ün gözünden bir yakın tarih kitabı okuyacaksınız aslına bakarsanız. Kitapta Pınar Kür’ün eserlerinden yapılan alıntılar da eserlerindeki otobiyografik öğeler üzerinden onu hem Türk edebiyatının hem de kendi hayatlarımızın içinde konumlandırmak için birebir."
"Cinayet A.Ş.’de Erbulak’ın önceki kitaplarının birinden, Cinayet Sınıfı Başkanı’ndan karakterler var. Norveç’teki Ali ile İstanbul’daki Ela. Onların birlikte yer aldıkları ilk kitaptan on yıl sonra neler yaşadıklarını anlatıyor Erbulak. Arka kapaktaki tanıtımında Ahmet Ümit’in dediği gibi, “yıllarca yaşadığı Norveç’in polisiyesi ile Türk polisiyesini harmanlayıp okura şık bir sentez sunmuş.”
155 kadın yazar, aydın ve aktivistin imzasıyla kamuoyuna sunulan "Şiddete Hayır İstanbul Sözleşmesi'ne Evet!" metninde sorumluluk ve yetki sahipleri "sözleşmeye taraf olmaya" davet ediliyor. Herkesin katılımına açık olan metin, sosyal medyada "#imzalıyorum #bendevarım" etiketiyle paylaşıma sunuldu...
Yekta Kopan: Bu roman okuruna; “Ey okur! Bu, senin de her gün yaşadığın, algıladığın, tepki verdiğin, vermediğin, düşündüğün, düşünmediğin ya da kendini bu şekilde pozisyonlandırdığın sıradan bir gün!” diyor
Yalnızca dilimize, edebiyatımıza değil, insanlığa, dünyaya da büyük bir armağan olan, hepimize eşsiz güzellikte ve çağlar boyu yaşayacak destansı yapıtlar, romanlar sunan, armağan eden Yaşar Kemal'e bilmeden bir cümle armağan etmiştim...
Michelangelo Antonioni’nin İtalyan kimliği ve bu kimliğin faaliyet sahasının vazgeçilmez bir parçası hâlinde orada öylece gezinen Akdenizlilik, mimarî peyzaj depremlerine ziyâdesiyle duyarlı mekanik bir yörünge oluşturur...
“Kabil ve Habil hikâyesi insanların nesillerce neden cinayet işlediğini anlatan en eski örnektir" diyen emekli cinayet masası dedektifi Mesut Demirbilek Hepimiz Katiliz kitabıyla ilgili sorularımızı yanıtladı...
Hepimiz suçluyuz. Cinayet mahallinde hepimizin parmak izi, hepimizin DNA’sı var. Jean Baudrillard’ın yirmi yıl önce sözünü ettiği kusursuz cinayet bu. Mükemmel suç...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık