DİĞER
"Kayda değer bir ilk roman, Soytarı, Everest Yayınları’ndan çıktı. Yazarı İdil Başural, 50’lerine yeni girmiş kahramanı Gönül vasıtasıyla vatan, yaşlanmak, fiziksel ve toplumsal cinsiyet kavramları, evlilik, aşk, ahlak, inanç gibi uzun duraklarla dolu bir Paris-İstanbul trenine bindiriyor bizi."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Aslında neo-liberal ekonomi tam bir öznellik ekonomisidir ama öznellik burada makinenin tam bir parçası olmak anlamındadır, artık özne-nesne, insan-makine, canlı-cansız ayrımının kalmadığı, makine için var olan bir öznelliktir."
"Dezenformasyonu teknik bir sorun olarak kodlayan internet tekelleri, startup camiası ve liberal akademisyenler bu sorunu ancak teknik bir çözümle ortadan kaldırabileceklerini iddia etmektedir. Dünya genelinde son on yılda yaygınlaşan ve sosyal medyada yayılan haber ve görüntüleri teyit etme işiyle ilgilenen fact-checking (doğruluk kontrolü) endüstrisi bu tekno-çözümcü zihnin bir çıktısıdır."
“Popüler tarihî roman furyasından ulusal akıma ait bir roman olan Müfide Ferit Tek’in Pervaneler’ine, ikonoklastik dönemde hüküm sürmüş İrene’nin Selim İleri tarafından yazılan otobiyografik anlatısı Hepsi Alev’den yine ikonoklastik periyotta iki Bizanslı keşişin varoluşsal ve toplumsal sorgulamalarını içeren Bilge Karasu’nun Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı’na ve Lale Müldür’ün yarı otobiyografik fantezisi Bizansiyya’ya...”
"Daktiloda üretilen somut şiir biriciktir, Benjamin’in aura kavramının canlı kaldığı bir kipi akla getirir. Olduğu yerden kalkıp mürekkep şeridine vuran harfler bilgisayar klavyesinde olmayan bir özelliğe sahiptir: Kusursuz bir şekilde kopyalanamaz, tıpkıbasımı ise özgün halinin ancak bir sureti olabilir. Harflerin kâğıda vuruş açısı, mürekkebin miktarı ve kalitesi buna engeldir; bu kıstaslar her kullanımda değişir. Bu açıdan somut daktilo şiiri plastik sanatlara yakındır."
"Yetmiş yaşına kadar yaşayan şair azdır. Yetmişinden sonra şiire devam eden şair daha azdır. Yetmişinden sonra en iyi şiirlerini yazan şair dünyada tektir: Wallace Stevens. Bu durumda Süreyya Berfe’nin kahramanca çabasına hayran olmamak mümkün değil. Tabii Cevat Çapan ile Hilmi Yavuz’unkine de."
"Okuduğumuz kitaplarla ilişkimiz eski fotoğraflara bakışımızdan daha farklıdır – nostaljinin tetiklediği duygusallıktan ziyade sanki merak ve biraz da zaman tüneline girme cesareti baskındır; kim bilir, belki de düpedüz maceraperestliktir..."
K24'te Haziran ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Köksal’ın modernizmle postmodernizm arasındaki gerilimi, söz konusu gerilimin ortaya koyduğu estetiği modernist olarak yorumlanabilecek bir tarihyazımı etiği çerçevesinde irdeleyen metinleri yazıldıkları dönem için oldukları kadar günümüz için de çağdaşlar."
"Cemal Süreya’nın poetik tavrında, ‘60’ların ortasında, bir değişim meydana gelir. Süreya sanki bir durum değerlendirmesi yapmış gibidir. Ayrıştırıcı polemik ve kavga terk edilir ve onun yerine, gerek ‘günümüz şiiri’ denen olguyu yerli yerine koyma, gerekse geçmişte eleştirilen şiiri, şairi yeniden tanımlama, yani poetikayı yeniden inşa etme tavrı ön plana çıkar."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık