DİĞER
"Çok üzerinde durulduğu söylenemez ama Montaigne’in Denemeler’i son derece katmanlıdır; hatta Ece Ayhan’ın şiirleriyle boy ölçüşecek bir alacakaranlık içerir. Bizler onu akıllı, uslu ve etliye sütlüye pek karışmayan bir düşünür olarak görme eğilimindeyizdir ama böyle düşünerek mevcut potansiyelini ıskalıyoruz. Halbuki denemeyi, kendi sınırlarını aşan ve diğer türlerle çiftleşmeyi başaran bir tür olarak görmeliyiz."
Türkçede yayımlanmış şiir eleştirilerinin önemine dikkat çekmek için verilen ödülün bu yılki sahibi Ece Ayhan -Şiir, Tarih, İdeoloji- adlı çalışmasıyla Ali Özgür Özkarcı oldu
Başlığı Attilâ İlhan ve Roland Barthes üzerinden koydum; çünkü Mustafa Irgat’ın aslında kim olduğu, şiirinin nereden uçlandığı, kimin çocuğu olduğuna da değineceğim
Kendi kişisel tarihini, “bentarih” okumasını ve tezini kuvvetlendirmek için ortaya bir tür “mağdurlar/madunlar” toplamı (belki de bandosu kuruyor demek daha doğru) oluşturur... Ece Ayhan bir tarih toplayıcısı aslında
Cansever'in “Şiiri Şiirle Ölçmek” başlıklı yazısı bir polemik metnidir, 50'li yılların sonundan itibaren ona ve başka “İkinci Yeni” şairlerine yöneltilen “soyut, kapalı, halkın gerçeklerinden uzak” gibi eleştirilere verilmiş bir cevap
Şairin veya romancının yazdıklarıyla kişiliği arasında doğrudan bir bağlantı kurmalı mıyız, yoksa, “bunlar nasıl olsa edebiyat” perspektifinin gerisine sığınıp çabucak bu ihtimalden uzaklaşmalı mıyız?
Ece Ayhan, modern devletin adaletinin sahte bir şey olduğunu ispatladığı gibi, “kovulmuşlar” ile “toplum dışı olanları” aynı yerde toplar şiirlerinde
Bugün tezvîrat ile hakikat yer değiştiriyor. Öyle ki tezvîrata karşı mücadele etmek imkânsız hâle geliyor. Çünkü yalanın yayılma hızı hakikatin hakikiliğine galip geliyor. Burada mesele şu: Hakikat dediğimiz şeyin hakikat olduğunu nereden bileceğiz?
Murat Belge, Şairaneden Şiirsele kitabına yöneltilen eleştirilere dair sorularımızı yanıtladı...
İkinci Yeni’de, mavi sözcüğünde olduğu gibi, anlam evreniyle bağ koparılmamış, semantik genişlemenin yolu açılmıştır
Mavi, dünyaya inancımı yitirdiğim yerde yeniden oluşa açılmamı sağlayan arayüz olur. Çünkü gökyüzüne bakmak kâfidir. Orada bulunacak şey sanılanın aksine umut değil, yılmayan bir eylemdir...
Çocukluk, besbelli, elde kalem oldukça yazılacak. Bir maden ocağı işletircesine yazılacak hem de...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık