DİĞER
“Edebiyatımızın ve sinemamızın daha fazla yüzleşmeye, sloganlaşmadan maske çıkartmaya, çıplaklaşmaya, erkek egemen toplumun baskıcı, sansürcü yapısına meydan okumasına ve mevcut çürümeyle bu yapı arasındaki paralelliği ortaya koymasına şiddetle ihtiyaç vardır; algı kapılarının artık açılması gerekir.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"İyi edebiyat bir yazarın aidiyeti yüzünden değil, aidiyetine rağmen iyi olan edebiyattır. Sonuçta söz konusu olan bir satıra başka bir satır eklemek. Kitapta yazılandan daha fazlasını okumak, üstüne bir de yazarın kimliğini 'okumak' isteyenler bir dahaki sefere kitap değil, peynir alsınlar, daha iyi olur."
"Kadın hakları mücadelesinden göç sorunlarına kadar, attığı her adımda ona yön veren o mücadeleyi, benim bu anlamda tanımladığım ‘bilimsel direnişi’ni kavramadan hocayı anlamak, tanımak çok zor. Çünkü Nermin Hoca’nın direnişinin özünde özgür düşünceye bağlılık yatar."
"Eşcinselliğin doğal olmayan bir ilişkilenme biçimi olarak alımlanmasına karşı, öykünün denizin tam ortasında kuir-oluşu konumlandırması, hikâyenin gidişatında doğanın büyük bir rol oynamasını sağlar. Karasu’nun insan ile insan-ötesi hayali bir balıkla yarattığı bu sevi ilişkisinde metnin parçalı ve katmanlı kuir dili, insan ve doğa ikiciliğini de bozuma uğratarak tasarlanmıştır."
"Türkgücü’nün sportif direktör Robert Hettich şöyle demiş: 'Meslekî kariyerimin büyük kısmını bu şehirde geçirdim ama bu kulüptekiler bende daha fazla Münihliler.' Takım kaptanı –Almanya doğumlu– Yasin Yılmaz, 'Türkgücü’ne hâlâ Türk kulübü denebilir mi?' sorusuna bir karşı soruyla cevap vermiş: 'Türk kulübü ne demektir?'... 'Bizdeki bütün Türkler aslında Alman,' demiş devamında."
Göçmüş Kediler Bahçesi'ni 45 yıl sonra keşfeden yepyeni bir okur, Bilge Karasu'nun kıta sahanlığında eşelenmeye, karasularında gezinmeye başladığı zaman neler hisseder? Osman Tümay'ın –başka metinlere de yaslanarak edindiği– Alsemender izlenimleri. Masal yazıldıktan yarım yüzyıla yakın bir süre sonra.
Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris: Parlamentoya seçilen Neo–Nazi Partisi, “Sokakları ve şehirleri göçmenlerden temizleyeceğiz” vaadiyle gelmişti. Biz de “kelimenin tam anlamıyla” bu sloganı alıp sahnede “Yunanistan'ı kim temizliyor” diye sormaya karar verdik
Irmak Zileli'nin gelecek hafta raflardaki yerini alacak yeni romanı Son Bakış'tan tadımlık bir bölüm K24'te...
Kimi aynı anda birden fazla kitabın üstünde çalışıyor, kimi birini teslim edip hemen diğerine başlıyor. Önümüzdeki aylarda yayımlanacak kitapları önce çevirmenlerinden duymuş olun
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık