DİĞER
“Ahlak ve adabın nasıl mükemmel olması gerektiği hem Avrupa’da hem de İslam dünyasında ehl-i kalem arasında tartışılmakla kalmaz, ayrıca alt sınıflar üzerindeki gücü ifade etmek için araçsallaştırılır. Onun içindir ki birçok nezaket kitabında, yalnızca nasıl davranılması gerektiği değil, aynı zamanda aşağılık olarak görülmekten nasıl kaçınılacağı açıklanır.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Yazmak benim için susmaya, kabullenmeye, saklamaya, neyse demeye alıştırıldığımız toplumda kendimle, gerçeğimle, geçmişim ve geleceğimle barışma hali.”
Galerist'teki Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar sergisi / "Türk Mata Hari" Emine Adalet ve Benli Belkıs / Yahya Kemal'in kaçışı ve dönüşü / Hayatta Kalma Sanatçıları / Armağan Çağlayan
“DİSK 50 yılı aşan bir örgüt ve bu süreçte büyük badireler atlattı. 11 yıl faaliyetten alıkondu. Kurucu genel başkanı katledildi. Yöneticileri idamla yargılandı. Mal varlığına el kondu.” DİSK Tarihi'nin editörü Aziz Çelik’le kitap dizisi üzerine konuştuk.
"İşçilerin Haziranı, '15-16 Haziran Olayları' ya da 'Büyük Direniş' ismiyle anılan o iki günü, öncesini ve sonrasını anlatan, yaşananları doğru ya da yanlış diye kategorize etmeden, olgulara dayanarak gün yüzü görmemiş belgeler ve fotoğraflarla kaleme alınmış bir kitap olarak 50 yıl sonra o günlere ışık tutmakta."
"Hem 17 Haziran’da hem Beyaz Ev’de haritasız, pusulasız, tüketime sırtını dönmüş, coğrafyasız, kimliksiz, eşya ve nesne biriktirmeyen, kütüphanesi olmayan bir yazar var."
Lezbiyen vampir figürü kalbine saplanan kazığı çıkarır ve patriyarkinin kalbine geri saplar. Her ne kadar cinsel istismar sineması olarak geçse de, bu kadınlar hâlihazırda, kendi cinselliklerinin asırlar boyunca istismar edilmesine başkaldırır
Üzülen, yenilen, susan ve bastırılan insanlar olmaktan öte, yaşamın bizi nasıl insanlara dönüştürdüğünü; insan, doğa ve mekân sevgisini korumak için giriştiğimiz seferberliği bir gün birilerine anlatabilecek miyiz?
“Hasan Ali Toptaş’ın yeni romanı” ifadesini görünce kalbimiz aynı heyecanla çarpıyor. Kuşlar Yasına Gider, kışa denk geldiği ve benim zihnim Cennet’in oğluna büründüğü için mi bilmem ama ikisi arasında, eh biraz –belki epey- duygusal bir bağ kurdum ben...
Kuşlar Yasına Gider’de Toptaş sadece “kelimeleri” değil, dilin kendisini yutmuş gibi duruyor. Zira karşımızda dille neredeyse hiç meşgul olmayan, dili sadece bir hikâye aktarımı aracına indirgemiş bir roman var
İntihar etmiş bir arkadaşının yaşamını okuyan ve bunun üzerine kendini de anlamaya başlayan, böylelikle başkalaşan bir karakter; sanıyorum Hegel’in çok hoşuna giderdi...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık