DİĞER
Usta yönetmen Ertem Göreç’i geçen ay, 12 Mart 2021’de yitirdik. Çok sayıda filme yönetmen ve senarist olarak imza atan Ertem Göreç'i sinemamıza unutulmaz bir iz bırakan toplumsal gerçekçi filmi Karanlıkta Uyananlar ile anıyoruz.
Üç ciltte tamamlanacak 100. yılında Cumhuriyet’in Popüler Kültür Haritası'nın 1923-1950 yıllarını kapsayan ilk cildi "Her Savaştan Bir Yara” üzerine, kitabın yazarları Derya Bengi ve Erdir Zat ile konuştuk...
"Çizgi roman ekolleri ve yayıncılığı hiç değişmedi. Dün neydiyse bugün de aynı. Değişen sadece ve sadece okur profili ve sanatçıların alışılmış kalıpları yıkma çabasıyla ortaya çıkan anlatım teknikleri..."
"Bugün yaşayanlar nasıl yekpare bir kütle değilse, geçmişte yaşayanlar da monoblok bir topluluk değildi. Siz onların arasından birilerini ayırır ve atalarınız olarak seçersiniz, bu kadar basit. Egemenler de bir ecdâd seçimi yapıyor ve bize okuldan, televizyondan, kürsüden, kitaptan o seçimlerini dayatıyor."
"Cumhuriyet’in ilk yıllarına minaresi kaidesine kadar yıkık, cami ve medrese kubbeleri çatlak, türbe kapısı ile ön duvarı çökmüş, içerisindeki kabartma yazılar kırılmış, sıvaları dökülmüş bir yapı olarak ulaşan, köpeklerin mesken tuttuğu, hayvanların otladığı bir harabeye dönen bu metruk külliye, İbrahim Hakkı Konyalı’nın 7 Nisan 1938 tarihli Tan gazetesinde 'Koca Sinan’ın Ahır Yapılan Son Eseri' başlığı ile yayınlanan yazısına konu olur."
“Kuvvetli tahaffuz çarelerinden birisi de aşıdır. Çiçek, kolera, tifo, veba, difteri, verem ve kızılın bugün aşıları vardır. Aşılananlar bu hastalıklara yakalanmazlar. Aşı sayesinde eski hükümdarlar gibi zaman zaman icrayi saltanat eden ve birçok insanların ölümüne mucip olan kolera, veba afetleri tarihe karışmıştır. Kızıl, kuşpalazı belki verem de unutulacak."
"1923 yılından başlayarak Cağaloğlu Yokuşu’nun başında bulunan Kanaat Kitabevi tarafından yayınlanan ve kurucusu M. Ragıp Uluğ’un adını taşıyan Uluğ Takvimi Ragıp Cep Ajandası, Kanaat Kitabevi’nin kapanmasına rağmen halen yayınlanmaya devam etmekte…"
“Bir deri fabrikasında amele hayatını görmek üzere gönderdiğimiz muharririn gördükleri: Yerde iki üç mezar, etrafında korkunç müteaffin bir koku; leş, ölü hamam otu, lağım, yün, barsak kokusu. Önümüzde sarı, sarı yüzlü bir adam..." Sözü edilen muharrir, Sait Faik'tir.
“Yerli ve yabancı birçok göz, bu kulenin 130 metro irtifaa yaslanan tepesinden güzel İstanbul’u, şuh Boğazı temaşa edip durmaktadır. Fakat kaç kişi o irtifaın önünde serilen muhteşem manzaradan dikkatini çekip de kulenin sessiz bir belâgatle takrir ettiği heyecanlı tarihe kulağını verir? Bizce zevk, bu kuleden on beş asrı ve o asırları dolduran inkılâbları seyretmektedir!..”
"Bin beş yüz yılı aşkın bir süredir Megali Ekklesia, Cami-i Ayasofya-i Kebir, Ayasofya Müzesi ve yeniden Ayasofya Cami olarak hizmet veren bu muazzam yapı hakkında yüzlerce kitapta binlerce sayfa yazılmış. Bunlardan sadece birkaç tanesine değinmekle yetineceğiz bu yazıda..."
“DİSK 50 yılı aşan bir örgüt ve bu süreçte büyük badireler atlattı. 11 yıl faaliyetten alıkondu. Kurucu genel başkanı katledildi. Yöneticileri idamla yargılandı. Mal varlığına el kondu.” DİSK Tarihi'nin editörü Aziz Çelik’le kitap dizisi üzerine konuştuk.
"İşçilerin Haziranı, '15-16 Haziran Olayları' ya da 'Büyük Direniş' ismiyle anılan o iki günü, öncesini ve sonrasını anlatan, yaşananları doğru ya da yanlış diye kategorize etmeden, olgulara dayanarak gün yüzü görmemiş belgeler ve fotoğraflarla kaleme alınmış bir kitap olarak 50 yıl sonra o günlere ışık tutmakta."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık