DİĞER
Şiiri ve romanı aynı kategoride gören aymazlığın iktidar çağını yaşıyoruz. Bunun bir dil iktidarına dönüştüğü de söylenebilir. Bu dil ilginç biçimde büyük bir yaratının göstergesiymiş gibi kabullenilmiştir
Yazarlar içerdeyken hiç kimsenin sözü özgürlüğün güvencesi altında olmaz. Toplumun özgürlük karnesi yazarlarının hapiste olup olmayışıyla ölçülür
Milli kahramanlıklara dayanan edebiyat, baştan ayağa eril düşünme kalıplarıyla yaratılmıştır. Eski çağlara özgüdür ve karanlık dönemlerin bilgisini ve algısını aşmış değildir…
Çağımızda “görme odaklı” bir yazının ağırlık kazandığı tartışmasızdır. Ayrıntılar azalmakta, kitap boyutları incelmektedir; söyleneni hızla anlatma arzusu sezilmekte, kısa öykü sevilmektedir... Söz ve göz artık yan yanadır
Yazar en önce görür, sonra işitir; dokunma, koklama ve tatma eylemleri eş ağırlıklı olarak bu ikisini izler... Kanımca yazar önüne insanın duyularını koyar ve metinsel hakikat denen şeyi böyle inşa eder
Dinsel roman yazanların, yazdıklarını dinsel kavramlarla değil estetik ortakduyunun biliş tarzıyla anlatabilmeleri beklenir. Dinsel inancın tartışılma yeri ve kanıtlanma alanı roman değildir
Edebiyatı aramayan okur, yazarı arar. Çünkü yazar artık kusurlu, kekeme, göbekli veya yaşlı bir kişi olmaktan çıkıp popüler ikon haline gelmiştir. Pantolon giyip erkek kılığında fotoğraf çektirebilir...
Şimdilerde üç dünyacı tezlere çok benzer bir yaklaşımla edebiyat tartışmaları yapan kişilere rastlıyorum. “Romanın Batı kanonuna ait bir tarz olduğunu ve bu kanon içinde mazlum ulusların anlatım biçimlerinin yer almadığını” öne sürüyorlar...
Ölüm gerçekten bazen bir son değil başlangıçsa, sanırım bu gibi durumlar için söylenmiştir: Bazı ölüler dirileri kurtarır...
Bu vatanın kasaplarına her dönemde büyük bir özgürlük verilir, onlardan hesap alınamaz; bu ülkede faşiste asla faşist denilemez. Ama masumlar, daha yerdeki kanları bile kurumadan terörist ilan edilir...
Öyle anlaşılıyor ki İslam şehirlerinde “şehir kültürünü korumak” anlamında muhafazakâr yoktur, oralarda muhafazakârlık taassupla yer değiştirmiştir...
Günümüz okuru edebiyatçı kılığı altında propaganda yapan ideologları yadırgamıyor. Yeni okur din, siyaset, millet yahut bilmemnecilik uğruna anlatılan ilkel masalları edebiyat olarak görüyor ve tarihi de ideolojiyi de dini de kurmacadan öğreniyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık