DİĞER
Aykut Köksal’ın Anlamın Sınırı’nın ikinci basımı üstüne Zühre Sözeri’nin yazdığı sunuş yazısını Tadımlık olarak sunuyoruz.
K24'te Ağustos ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Köksal’ın modernizmle postmodernizm arasındaki gerilimi, söz konusu gerilimin ortaya koyduğu estetiği modernist olarak yorumlanabilecek bir tarihyazımı etiği çerçevesinde irdeleyen metinleri yazıldıkları dönem için oldukları kadar günümüz için de çağdaşlar."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kendi üretim alanını Türkiye'deki sanat tarihçiliğinden bağımsız bir disiplin olarak tanımlayan Doğan Kuban, Türkiye'de mimarlık tarihyazımına yön verdi ve geride büyük bir üretim bıraktı. Mimarlık tarihyazıcılığı yeni bir sayfa açmak için bu üretimle hesaplaşmak zorunda."
"Cumhuriyet’in ilk yıllarına minaresi kaidesine kadar yıkık, cami ve medrese kubbeleri çatlak, türbe kapısı ile ön duvarı çökmüş, içerisindeki kabartma yazılar kırılmış, sıvaları dökülmüş bir yapı olarak ulaşan, köpeklerin mesken tuttuğu, hayvanların otladığı bir harabeye dönen bu metruk külliye, İbrahim Hakkı Konyalı’nın 7 Nisan 1938 tarihli Tan gazetesinde 'Koca Sinan’ın Ahır Yapılan Son Eseri' başlığı ile yayınlanan yazısına konu olur."
"Her şey çok çabuk değişse de, brütalizmin yapıları yüzyıllardır hiç hareket etmemiş gibi görünüyor ve bu hissi çok kuvvetle karşı tarafa geçiriyorlar. Ve daha da önemlisi, hiçbir zaman hiçbir yere gitmeyecek gibi görünüyorlar. Köklü olma, uzun süre aynı yerde olma, yavaş olma, modern hayatın sürekli direttiğinin aksine ilerlememenin, bilakis durmanın imgeleri gibiler."
Var olan habitatları yenileyerek, tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerle yeniden yaparak yenilebilir, sürdürülebilir, kendi kendine yetebilir hale getiren, atıksız bir yaşamın mümkün olabileceğini savunan; binaların daha kullanışlı/verimli tasarlanabileceğini, yediklerimizi yetiştirebileceğimizi ve atıksız yaşama geçmek için acele etmemiz gerektiğini söyleyen bir eko savaşçının portresi.
Ardında sayısız mimari eser, şiir ve deneme bırakarak aramızdan ayrılan Cengiz Bektaş'a veda...
Kanal İstanbul ya da Kanal İstanbul çalıştayının yapıldığı kongre merkezi: İstanbul’un maruz kaldığı yönetim zihniyetinin talihsiz kaderi hiç değişmiyor.
Kıraathane'da açılacak Boş Bir Oda Kendi Fonksiyonunu Yaratır: Tasarımcıların Yorumuyla Saatleri Ayarlama Enstitüsü sergisi, romandan mimarî bir okumayla çıkabilecek farklı olasılıklara bakıyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık