DİĞER
Ataşehir’de Erdal Eren Kültür Merkezine bağlı kütüphanede “Darbeler Bölümü Kitaplığı” kuruluyor. 12 Mart ve 12 Eylül süreçlerinde yayımlanmış kitaplardan oluşacak kitaplık, kitap bağışı bekliyor...
"11 Eylül’de Türkiye’de sadece siyaset değil, ekonomi de tıkanmış durumdaydı. Aslında siyasette olduğu gibi ekonomideki tıkanıklık da çok daha eskiye gidiyordu. Ekonomik düzenden ne sermaye kesimi ne de çalışan kesimler memnun değildi. Sistem arzulanan refah artışını sağlayamıyordu."
"Yazsonu’nu 1970’lerin gündelik hayatının arzu ve şiddetlerinin temsil edildiği ya da 12 Eylül’ün öngörüldüğü bir roman olarak sunmak değil amacım. Günlük ve romanı birlikte okumak, Yazsonu’nun ne türden girift ilişkiler ağının içinden neşet ettiğine dair bazı ipuçları veriyor. Tarihsel anları temsil etme, sunma ya da öngörmede saklı olan hiyerarşiden ve ayrışıklıktan azade olarak metin ve tarihin iç içe olduğu, birbirine katlanıp kıvrıldığını söylemek daha doğru."
Aydın Engin 1969’da başladığı gazeteciliğini (tiyatro oyunu ve senaryoları da var) sürdürüyor, başını yine birçok meslektaşı gibi “belâ”dan kurtaramıyor...
Orhan Pamuk'un Kar romanını Türkiye tarihi gerçeği ve bitip tükenmeyen bir metafor olarak yaratıcılıkla kullanılan “kar” imgesinin başka bir yansıması olarak okuyabiliriz...
Bir eleştirmenin ilgi alanının edebî ve siyasî dayanakları yok olmaya yüz tuttuğunda o eleştirmene ne olur? O devir sona erdiğinde geriye ne kalır?
Türkiye’deki darbeler çok boyutlu bir tanıklık edebiyatı üretmiştir. 12 Mart ve 12 Eylül adlarıyla anılan bir edebiyat hareketi yaratmış sayılırlar...
Bir gün diri diri gömülmemişsek, yasaklardan bize ne? Hangi çılgın, hangi ohal, hangi general, maliye?
Latin Amerikalı yazarların çoğu aynı zamanda büyük kitle hareketlerinin, darbe karşıtı grupların bir parçasıydı ve yaşadıkları ortam onların yeni anlatı imkânlarını zorlamasını sağladı...
Aydınlık, karanlık, gece, gündüz, işçi, insan kelimeleri kendi anlamlarına gelmez artık bu dilde. Tıpkı bugün demokrasi, barış, savaş, olağanüstü hâl, seçim, millet, irade, sokak ve gazetecinin asıl anlamlarına gelmediği gibi...
Melih Cevdey Anday'ın Gizli Emir romanı, mevcut ‘olağanüstü’ hali daha geniş bir çerçeveden kavramak için faydalı olacaktır...
Eğer söz konusu bir ülkenin işkencelerle, kayıplarla, yıllarca süren tutukluluklarla yazılmış tarihi ile yüzleşmek ise, bu sandığınızdan daha zor olabilir...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık