CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu'nda, Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP’ye geçmeden 5 gün önce ihalesiz daire satıldığını belirterek, AKP'li vekillere “Haram-helal diyorsunuz, suç dosyalarını kapatan savcıya ihalesiz satılan daireyi izliyorsunuz” diye seslendi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kendisine ait bir daireyi 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden beş gün önce dönemin Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman'a ihalesiz sattığı ortaya çıktı.
TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekil Murat Emir, adı Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına da karışan Başsavcı Yüksel Kocaman üzerinden AKP’ye tepki gösterdi. Emir, şöyle konuştu:
“Size bir lojman hikâyesi anlatayım, 2003 yılı. Aynen bugün gibi bir kriz var. 'Lojmanları satalım' diyorlar. Sonrasında, Adalet Bakanlığı Ankara Büyükşehir'e başvuruyor, diyor ki 'Bizim hâkim ve savcılar için lojmana ihtiyacımız var' Öyle mi? 'O zaman 5 tane daireyi tahsis edelim.' 5 tane daire Adalet Bakanlığı'na tahsis ediliyor. Ne zamana kadar? 2018 yılına kadar. 2018 yılında niyeyse içlerinden bir tanesini belediye encümeni bir kararla satmaya karar veriyor, 'Biz bunu satalım' diyorlar; gerekçe yok. Peki, nasıl satacak belediye bu daireyi? İhale yapması lazım; olmaz, ihale olmaz, ne yapacak? ANFA'ya yani belediye şirketine trampa yoluyla devrediyor yani ANFA ona bir şey veriyor o da karşılığında 'Al bu daire senin olsun' diyor. Peki, ANFA ne? ANFA bir şirket. Şirket dilediğine dilediğini satabilir mi? Satabilir. Şirket de alıyor bunu üç yıl boyunca Ankara'da başsavcılık yapmış kişiye yani Yüksel Kocaman'a satıyor, 626 bin liraya satıyor. Bu olur mu arkadaşlar? Bu yolsuzluk değil mi? Yani kitabına bakın, uygun görünüyor. Melih Gökçek'in yüzlerce suç duyurusu, yüzlerce klasörlü dosyası Yüksel Kocaman'ın önüne geldi, Yüksel Kocaman bunların hepsini kapattı ve sonuçta da Mansur Yavaş devralmadan beş gün önce apar topar Ankara Başsavcısı'na bu daire satılıyor. Üstelik de iddiaya göre Adalet Bakanlığı da tadil etmiş bu daireyi. Şimdi bu olacak iş mi? Bu içinize siniyor mu?
"Ayhan Bora Kaplan’ın suç dosyalarını da Yüksel Kocaman kapatıyor"
Yine, şu noktaya da değinelim, bakın, aynı şekilde, Ayhan Bora Kaplan davası... Her yerinden irinler akıyor, her yerde karanlık noktalar var; devlete operasyon çekiliyor, hükûmete operasyon çekiliyor, birisi diyor ki: 'Bunu FETÖ yapıyor.' Birisi diyor ki 'Polisin içine yuvalanmış hücreler var.' Birisi diyor ki: 'Yargı da bunun içinde.' Doğru mu? Herkesin bir pozisyonu var şu anda. Peki, Ayhan Bora Kaplan'la ilgili olarak suç duyuruları olmamış mı? Oldu. 2017-2019 arasında 56 suç iddiası var ve bunların hepsi kapatılmış. Kim tarafından? Yüksel Kocaman tarafından. Ben söylemiyorum, iddianame söylüyor. Ayhan Bora Kaplan iddianamesi diyor ki 'Başsavcılık görevini gerektiği gibi yapmamıştır, delilleri göz ardı etmiştir yani takipsizlik kararlarını verirken.' Polis fezlekesini bile beklemeden karar verdiği durumlar olmuş Yüksel Kocaman'ın. Zaman zaman yeterli operasyon yapılmadığını da söylüyor iddianame. Şimdi, böyle bir durumda... Bakın, bir başsavcı var, nikâhından sonra saraya çıkıyor; kendisine bir saldırı geldiği zaman hiç hesap vermiyor, 'FETÖ'cü bunlar' diyor, geçiştiriyor; 'Bu operasyon bana değil Süleyman Soylu'ya yapılıyor' diyor, arkalıyor onu da; Belediyenin dairesini 626 bin liraya satın alıyor ihalesiz ve siz de seyrediyorsunuz, sonra haram-helal konuşuyorsunuz."