Erotik, müstehcen, muzır, genel ahlak, edebî, edepsiz ve edebiyat...
05 Mayıs 2016 16:00
Bu ayki dosyamız, hem tür olarak erotika yazımını hem de edebî eserlerde yer alan erotik anlatımı kapsamına alsın istedik. Kafamızda çok fazla başlık vardı... Mesela içinde erotizm barındıran bir edebiyat ürünü genel ahlaka aykırı suçlar kapsamına nasıl giriyordu? Müstehcen kime ve neye göre müstehcendi? Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu bu meselelerin neresinde duruyordu?
Peki ya geçmişimiz? Son birkaç yılda muzır ve müstehcen bulunarak çevirmen, yayınevi ve hatta kullandığı “müstehcen” kelime yüzünden kitabı soruşturmaya uğrayan yazar haberi çok duyuyoruz. Geçmişte nasıl oluyordu? “Memesi görünüyor, genel ahlaka aykırı” diye heykel yıktıran/kırdıran bir toplumuz. Bu müstehcen ve muzır mı muzır bulunan bazı eserler/metinler geçmişte hiç mi yazılmadı?
Dosyamızda geçmişe doğru çook uzun bir yolculuğa çıkıyoruz.
İrvin Cemil Schick'in Osmanlı İmparatorluğu’nun cinselleştirilmesi: Yücelikten gülünçlüğe başlıklı yazısını, içerisindeki yüze yakın görselle birlikte mutlaka okumalısınız. (Görsellerin toplu olarak bulunduğu pdf dosyasının linkini yazının içinde bulabilirsiniz.)
Seval Şahin hocamız bu ay da katkılarını esirgemedi. "Önce tatlı bir zevk, sonra acı bir mevt" hikâyesi olan 1920’li yıllardan bir müstehcen edebiyat örneğini, Kaya Nuri'nin facia-i aşk serisi içinde yer alan Baştan Çıkan Halime adlı eserini sadece K24 okurları için bir sunuş yazısıyla dosyamıza kazandırdı.
Hazır bu kadar tarihin unutulmuş müstehcen sayfalarına yolculuk ediyorken Klâsik Osmanlı edebiyatındaki en popüler müstehcen eser Rucû‘ü’ş-şeyhi ilâ sibâhi fî’l-kuvveti ‘alâ’l-bâh (İhtiyar adamın cinsellik gücüyle gençliğine dönmesi) adlı metni hatırlatmasak olmazdı. Yine sevgili İrvin Cemil Schick'in katkılarıyla ilk kez K24 sayfalarında yer alan bu uzun alıntılar ilk bakışta sizi korkutabilir. Fakat İrvin Cemil Schick'in de sunuş yazısından bir alıntı yapalım: Günümüz okuyucularının bu metni çok rahatça okuyabileceğini iddia etmiyoruz. Ama biraz emek sarf ederlerse hem anlayacaklar hem eğlenecekler, bundan hiç şüphemiz yok.
Geçmişten gelelim bugüne...
19. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ortalarına kadar Amerikan Edebiyatı'nı etkisi altına alan Pulp Fiction yani Ucuz Roman akımını Seçil Epik örnekleriyle inceledi. Epik'in “Pulp Fiction ve el altından yükselen erotizm” başlıklı yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Hukukçu Alper Ozan Marakoğlu “Edebiyatın edebini koruma aracı olarak ceza kanunu” başlıklı yazısında Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'ndan müstehcenlik kavramına, Türkçe ve çeviri eserlerin başına “muzır” ya da “müstehcen” ve hatta “ahlaksız” başlıklı örnekleri inceliyor ve şu ara parlamentoda da gündeme gelen Oscar Wilde'ın sözünü anımsatıyor: Ahlaka uygun ya da ahlaksız kitap diye bir şey yoktur. Bir kitap ya iyi yazılmıştır ya kötü, hepsi bu...
Geçtiğimiz aylarda Ahmet Büke'nin hazırladığı 100 Tuhaf Kitap yayımlandı, biliyorsunuz. Bu kitapta dosyamıza uygun hoş örnekler de vardı: Motor, Bekârlarda Cinsi Hayat ve Kimseye Söyliyemem... Bu üç kitabı anlatan yazıları sevgili Ahmet Büke'nin izniyle yayınlıyoruz...
Ve, o yazı, o yazar olmazsa bu dosya da olmazdı. Çağlayan Çevik tüm nazımızı çekip isteklerimizi geri çevirmeyip dosyanın ana yazısını yazdı. Hulki Aktunç'un Erotologya?'sı ve Aktunç üzerine derinlemesine bir inceleme yazısı "Aradoğu"nun ortasında "Arabatılı" bir erotomanı anlatma denemesi başlıklı yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
Bu ayki dosyamıza katkı sağlayan tüm yazarlarımıza özel olarak teşekkür etmek istiyorum.
Önümüzdeki ay yeni dosya ve yazılarla buradayız...