Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de Akbelen Ormanı’nda ağaç kesim izninin uzatılmasına karşı açılan davanın duruşması başladı.
Bölge halkına destek için Muğla’ya gelen TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, "Aslında bu direniş, bu dayanışma tüm Türkiye'de dikili her ağacın, uçan her kuşun bugünleri için, yarınları için, doğası için, toprağı için. Kararlılıkla, korkusuzca yılmadan direnen herkesin gıptayla bakacağı bir direniş" dedi.
Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve İçtaş Holding ortaklığındaki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için 24 Temmuz 2023’te ağaç kesimine başlamıştı. Bölge halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası henüz sonuçlanmamışken Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu, Muğla Barosu ve İkizköylülerin avukatları, 25 Temmuz’da idare mahkemesine dava açmıştı. Davanın duruşması Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşma öncesi bölge halkı ve yaşam savunucuları Sınırsızlık Meydanı’nda toplandı. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Muğla Milletvekilleri Gizem Özcan ile Cumhur Uzun, CHP İl Başkanı Zekican Balcı, bazı siyasi parti ve STK Temsilcileri de bölge halkına destek verdi. Yurttaşlar, 'Akbelen için adalet', 'Havama, suyuma, toprağıma dokunma' sloganları atarak mahkeme binasına yürüdü.
"Dayanışmayla bu mücadelede hep birlikte kazanacağız"
Mahkeme önünde açıklama yapan Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, şunları söyledi:
"Aslında bu direniş bu dayanışma tüm Türkiye'de dikili her ağacın, uçan her kuşun bugünleri için, yarınları için, doğası için, toprağı için. Kararlılıkla, korkusuzca yılmadan direnen herkesin gıptayla bakacağı bir direniş. Ben bu direnişte bugüne kadar her türlü baskıya, biber gazına, tomaya, jopa her şeye rağmen yılmadan, korkmadan hukuk, toprak, hava, su ve yaşam alanı mücadelesi veren bütün kadınlarımızdan, bütün köylülerimizden, yurttaşlarımızdan sonsuz teşekkürlerimi ileterek onlarla birlikte burada olmanın mutluluğunu yaşadığımı, onların direnişine, dayanışmasına yanlarında olmanın haklı onurunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum. Kendinizle gurur duyun. Bütün alkışlar, bütün destekler sizin, bu gurur hepimizin olsun. Dayanışmayla bu mücadelede hep birlikte kazanacağız."
"Bu ucube iznin mutlaka bu mahkemelerce iptal edilmesi gerekiyor"
İkizköylülerin avukatlarından Arif Ali Cangı da şunları söyledi:
"Sevgili İkizköylüler, sevgili yaşam savunucuları şimdi hesap sorma zamanı. 24 Temmuz sabahı sanki düşman yurduna girmiş gibi jandarmayla, ormanı korumakla görevli olan Orman İdaresi'nin tüm araç ve ekipleriyle ormana girdiler ya, işte o ormana girenler ona izin verenlerden ve buna sessiz kalanlardan hesap sorma vakti. Hesap nasıl sorulacak? Bu mahkemelerden, yapılan hukuka aykırı işlemlerin hukuksal denetimi ile sorulacak. Yetkisini kullanma yetkisi olmayan, Orman Bölge Müdürlüğü'nün imzasıyla orman kesimini sağlayan Orman Bölge Müdüründen ve o emri uygulayanlardan hesabın sorulabilmesi için bu ucube iznin, ucube emrin mutlaka ve mutlaka bu mahkemelerce iptal edilmesi gerekiyor."
"Akbelen ile ilgili açtığımız yedinci dava"
Avukat İsmail Hakkı Atal da şu ifadelere yer verdi:
"Bu bizim Akbelen ile ilgili açtığımız yedinci dava ama şunu özellikle söylüyorum; şu ana kadar Muğla İdare Mahkemesi'nde biz bir tane bile dava kazanamadık, yüzde bin haklı olmamıza rağmen çünkü burada kanunlar uygulanmadı. Muğla İdare Mahkemesi hakimleri, hakim değil. AKP'nin memuru gibi hareket ettiği için AKP Genel Merkezi'nden beşli çeteyi koruyacak şekilde karar vermeleri için talimat aldıklarından, biz şu ana kadar hiç dava kazanamadık. Bu davayı da kazanamayacağız bunu da biliyoruz. Reddedeceklerini de biliyoruz ama biz tarihe not düşüp gelecekte hakimlikten, savcılıktan, valilikten, kaymakamlıktan atılacak ve yargılanacak olanların çetelesini çıkartıyoruz. Kanunları uygulamayarak suç işleyenlerin çetelesini çıkartıyoruz. Kanunları uygulamayan, kamu görevini kötüye kullanan AKP'li hakimlerin, AKP'li valilerin, AKP'Lİ kaymakamların çetelesini çıkartıyoruz."
"Biz bitti demeden bu dava bitmez"
İkizköylü Esra Işık, şunları söyledi:
"Burada bugün hem şirkete hem de bu şirketin yaptığı bütün hukuksuzluklara, haksızlıklara izin verenlere karşı hep birlikte toplandık. Bizim hayatlarımızı gasp eden bir karara imza attılar. Akbelen'in katline imza attılar. Bize bir defa sormadılar, köylüye bir defa sormadılar. Zeytinlerimiz kurudu, topraklarımızdan verim alamıyoruz ama hala üretmek için hala insanca yaşamak için çalışıyoruz, çabalıyoruz, mücadele ediyoruz. Bugün buraya 'biz bitti demeden bitmez' demeye geldik. Hep birlikte haykıralım biz bitti demeden bu dava bitmez."
"Doğana, yaşam alanına sahip çık"
İkizköylü Aytaç Yakar Muğlalılara seslenerek, "Muğla, doğana, yaşam alanına sahip çık. Lütfen hepinize söylüyorum çamımıza, ağacımıza, yuvamıza, yurdumuza sahip çıkalım. Hepimiz birlikte, birlikten kuvvet doğar. Gelin beşli çetelerin yanında olmayın. Bütün Türkiye size sesleniyorum, gelin köylünün yanında, vatandaşın yanında olun" diye konuştu.
Bölge halkından bir kadın da, "Tozdan yaşayamıyorum, oturamıyorum ben evimde. Çamaşırlarım toz oldu, her şeyim bitti benim. Yoldan geçemiyorum, kamyonlardan adım atamıyorum. Bizim oraya geldi mi bir sağdan geliyor, bir soldan geliyor ölürsem bunun yüzünden, şirketin yüzünden ölmüş olacağım" ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN | Akbelen için olağanüstü toplanan TBMM'de, tüm önergeler reddedildi
Umur Talu yazdı | İnsana, tabiata, ağaca karşı… İmtiyaz koruyan devlet gücü! Gökçer Tahincioğlu yazdı | Konuştuğu gibi yaşayamamak: Akbelen'den Hasankeyf'e katliamlar ve sahipleri Çiğdem Toker yazdı | "Oldukça küçük" Akbelen Rıza Türmen yazdı | Akbelen neden önemli? Yalçın Doğan yazdı | Portekizli Guterres'i en çok Akbelen köylüleri anlıyor İklim Masası yazdı | Akbelen'i korumak adil geçişle mümkün Bengi Başaran yazdı | Biz yokken burada olan ağaçlar biz giderken selam durabilsin diye Akbelen |