Ortaya çıktığı dönemde "realist ve akılcı akıma karşı" doğan vampir anlatılarının bugün, 2018 yılında geldiği nokta gerçekten de şu soruyu doğrular nitelikte: Vampirlerin kanını nereye kadar emeceğiz?
01 Kasım 2018 14:15
"Rüyalar, taş duvarların arasından içeri süzülebilir, karanlık odaları aydınlatıp aydınlık odaları karanlığa gömebilir..." Bu cümle Joseph Sheridan Le Fanu'nun romanından. Bram Stoker'ın Dracula'sından 26 yıl önce yazılan ve hatta Stoker'a da ilham veren bir roman Carmilla. Editörlerimizden Seçil Epik ile bu ayki dosya ile ilgili konuşurken "Vampirlerin kanını nereye kadar emeceğiz" diye bir cümle kurduğunda şaşırarak "Biz mi?" diye sordum. Evet, dedi, devam etti: Onları nereye kadar sömüreceğiz?
Bu ayki konumuz: Gerçekten Kurguya Vampir ve Sonrası.
Neden? Aslında yazının başında yaptığım alıntı bu neden sorusuna bir yanıt: "Rüyalar, taş duvarların arasından içeri süzülebilir, karanlık odaları aydınlatıp aydınlık odaları karanlığa gömebilir..." Evet, her şey olabilir, neden olmasın. Vampirlerin dünya edebiyatına girmesinin, romanlarda varolmasının bir nedeni var. Büyülü bir neden. Çünkü varlık nedenlerinin insana bir söylediği var.
Ölüm, ölümden sonra hayat, kötülük, korku gibi ana izlekleri olan, ortaya çıktığı dönemde "realist ve akılcı akıma karşı" doğan vampir anlatılarının bugün, 2018 yılında geldiği nokta gerçekten de Seçil'in sorusunu doğrular nitelikte. Dizilerde, romanlarda, filmlerde, tekstilde, makyajda.. ama neden? Bu kadar özenilecek, öykünülecek neyi var vampirlerin? Hem sahiden varlar mı, varlar mıydı?
Geçen yıllarda "Dünyadaki ilk resmî vampir Türk çıktı" başlıklı haberleri hatırlar mısınız, hemen vampir romanları, filmleri gündeme gelmişti. Popüler kültürde şimdilerde vamp makyajı, vampir dizisi, elbisesi, çorabı gibi alanlarda tüketilen bu dünyanın tarihi, bilineni bilinmeyeni nedir diye çıktık yola, bakın neler oldu:
Yankı Enki yazdı:
Gerçeğe kazık çakan kurgu: Vampir edebiyatı
Yirminci yüzyıldan günümüze uzanan yelpazede vampirin dehşeti, aynadaki dönüşümü, toplumun dönüşümüyle ve bireyin karanlığıyla orantılıdır. Halk inanışları ile akıl ve mantığın paylaştığı müphemlik, birey ve toplumun karanlıklarının özdeşleşmesiyle varlığını muhafaza eder. Ve karanlık, vampir gibi, evdedir.
E. Gülay Er Pasin yazdı:
Özellikle edebiyat ve sonraki dönemde baskın olarak sinema filmleriyle popülerleşti vampir. Köylülerin kanını emen korkutucu aristokrat zaman içinde yakışıklı, güzel, güçlü, sahip olduğu yetenekler açısından süper kahraman gibi algılanmaya müsait, erotik ve cazip bir karaktere dönüştü. Kendi canavarlığıyla yüzleşti, boğuştu.
Andrew Finkel yazdı:
Yanı başımda bir vampirle yaşlanırken
Ne ki, ölümsüzlük yalnızca kurmacada bir seçenek olarak var ve belki de bu yüzden, insan yaşlandıkça, vampir hikâyeleri gücünü toplayıp korkutma kudretini yeniden kazanıyor.
Hazal Bayar yazdı:
İstismar sineması ve lezbiyen vampirler
Lezbiyen vampir figürü kalbine saplanan kazığı çıkarır ve patriyarkinin kalbine geri saplar. Her ne kadar cinsel istismar sineması olarak geçse de, bu kadınlar hâlihazırda, kendi cinselliklerinin asırlar boyunca istismar edilmesine başkaldırır.
F. Cihan Akkartal yazdı:
Kan Emiciler'in 21'inci yüzyılla imtihanı
Yirmi birinci yüzyılda artık vampir, üzerine fazlasıyla düşünülmüş, kat kat yeniden yazılan bir parşömen sayfası gibi hem iki boyutlu hem üç boyutlu vaziyette, imkânsız varoluşunu sürdürüyor, sembolik değerini ve temsil kabiliyetini kaybetmeden ve kaderini insanın kaderinden ayıramadan.
Salim Fikret Kırgi yazdı:
Söylencenin alacakaranlığından kurgunun dehlizlerine: Vampir çılgınlığı
Nihayet ölümsüz kan emicilerin görünüm ve davranış olarak tamamen insanlaştığı özgür dünyamızda; her türlü edebî gereksinim, zevk ve yönelime uygun vampir anlatısı mevcuttur. Daha yolun başından toplumsal ve ilahi kurallara başkaldıran, ölüp de dirilmenin ustası hâline gelen vampirler, küçük büyük sansasyonlarla yaşayanlar dünyasına kendilerini hatırlatmaya, büyülemeye, hayran bırakmaya ve korkutmaya devam etmektedirler.
Mehmet Berk Yaltırık yazdı:
Dağlar ve ormanlarla şekillenen köyler ile Ortodoks inancındaki “ölümden sonra huzur bulunamayacağına dair” kabulün etkisi… Bunlar vampir inanışlarının bölgedeki etkisini özetlese de açıklama hususunda yetersiz kalmaktadır. İnanışın köklü hâle gelmesi elbette bu atmosferde söz konusu olmuştur. Ancak burada sorulması gereken soru başkadır. Bu inanç nasıl bölgeye geldi veya oluştu?
Işıl Beril Tetik yazdı:
Kan, aşk ve erotizm: Dişi vampir ve paranormal/erotik romans
Vampirin hayal gücümüzdeki yerini layıkıyla devralabilecek başka bir canavar olduğunu sanmam. Bundan yüz, iki yüz yıl sonra da hâlâ vampir hikâyeleri anlatıyor olacağız. İster korku ister bilimkurgu ister romantik kurgu; nerede, nasıl karşımıza çıkarsa çıksın, o hep en sevdiğimiz canavar olarak kalacak.
Önümüzdeki ay yeni iki dosya ile 2018'i kapatıyoruz,
görüşmek üzere.