DİĞER
Aykut Köksal’ın Anlamın Sınırı’nın ikinci basımı üstüne Zühre Sözeri’nin yazdığı sunuş yazısını Tadımlık olarak sunuyoruz.
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te Ekim ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Elimizde sözcükler yerine kokular olsaydı nasıl bir şiir yazardık? Koku kitabında asıl şiir şişede duruyor. Bir edebiyat metninin katmanları gibi kokuların da katmanları vardır. Okurun bu katmanları burnuyla okumasını istedim, içinde sözcükler olan kısmı belki biraz kolaylaştırıcı olsun diye.”
“Neden Bach bu denli önemli? İskender Savaşır’ın ifadesiyle, ‘Çünkü Bach’ın neredeyse her eseri, tek ve kişisel bir üslubun tezahürü değil, belirli bir alanda, uzun bir gelenek boyunca denenmiş bütün üslupların, araştırmaların, teknik olanakların kendine özgü ve emsalsiz bir sentezi.’”
"Köksal’ın modernizmle postmodernizm arasındaki gerilimi, söz konusu gerilimin ortaya koyduğu estetiği modernist olarak yorumlanabilecek bir tarihyazımı etiği çerçevesinde irdeleyen metinleri yazıldıkları dönem için oldukları kadar günümüz için de çağdaşlar."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Yazara göre günümüz insanı gecikme cesaretini gösterdikçe kendi öznel zamanına sahip çıkabilir ve 'kendi zamansallığı içinde yaşayan bir özne' olma şansına erişebilir. Bugün derin düşünce ve kültür de ancak gecikmeyle var olabilir. İnsanın kendini gerçekleştirmesi sonu gelmeyen yatırımlarla ya da kişisel gelişim masallarıyla değil, bizzat gecikmeyle mümkündür."
Sırma Köksal, Birgül Oğuz ve Çimen Günay-Erkol, İlhami Algör'ün kadın karakterlerine dair Mesut Varlık'ın sorduğu soruları cevaplıyorlar.
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık