T24 Medya
T24 muhabiri Asuman Aranca, "Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş’in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş!” başlıklı haberiyle, AB Araştırmacı Gazetecilik Ödüllerinde birincilik ödülüne değer gördüldü. Aranca'nın haberi, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü ile Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin (ÇFD) 2022 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödülleri'nde Rafet Genç Haber Ödülü'ne de layık görülmüştü.
2024 AB Araştırmacı Gazetecilik Ödül Jürisi, Aranca'ya birincilik ödülü verdiği habere ilişkin değerlendirmesinde, “Sinan Ateş cinayetinin siyasi boyutuna ilişkin delillerinin ortaya çıkmasında etkili olan haber, cinayetin iddia edildiği gibi birkaç uyuşturucu müptelasının husumetine dayanmadığını, Ülkü Ocakları ve bazı siyasetçilerin bağlantısını gözler önüne serdi” ifadelerine yer verdi.
"Sinan Ateş cinayeti, ilk dakikasından itibaren kamu adına denetleme görevini yükledi"
Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliğinde gerçekleşen 2024 AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülü töreninde Asuman Aranca'ya ödülü, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski tarafından verildi. Ödül konuşması yapan Asuman Aranca, Sinan Ateş cinayeti dosyasının bu yıl üçüncü kez ödül aldığını söyleyerek, araştırmacı gazeteciliğin önemine dikkati çekti.
Aranca, “Sinan Ateş cinayeti, ilk dakikasından itibaren her boyutuyla biz gazetecilere önemli görevler yüklüyordu. Çünkü dosya aslında Türkiye gerçeklerinin bir yansımasıydı. Bugün üçüncü ödülünü alan bu haberin, gazeteciliğin kamu adına denetleme görevini en azından kamuoyu nezdinde yapmış olduğunu görmek elbette mutluluk verici” dedi.
"Toplumca kendi kıyametimizi yaşıyor gibiyiz"
Türkiye'de son dönemde yaşanan toplumsal felaketler ile cinayetlere de dikkati çeken Aranca, ödünü kadınlara ve çocuklara adadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bugün öyle zamanlardan geçiyoruz ki, bir an için bile mutlu olmaktan korkar, utanır hale geldik. Bir yanda bilgisayar oyunundan bahseder gibi 'bebeği öldür' diyenler, bir yandan gencecik kızları paramparça edenler, bir yandan aile boyu çocuk öldürüp çuvala koyanlar, bir yandan ülkenin en kıymetli kurumlarında pırlanta gibi insanlarımıza kast edenler. Ve tüm bunların sonunda için gerçek bir adaletin sağlanamayacağını bilmenin üzüntüsü. Toplumca kendi kıyametimizi yaşıyor gibiyiz, gelecekten umut edemez haldeyiz. Belki tam da bu yüzden araştırmacı gazetecilik, umudunu kaybetmiş insanlara bir kıvılcım çakmak, onlarla dayanışma içinde olmak için daha da anlamlı hale geliyor. Bu nedenle ödülü, göz göre göre öldürülen bebekler, çocuklar ve kadınlar ile gözü yaşlı çocuklar bırakan tüm anneler adına alıyorum."
Büyükelçi Ossowski: Gazeteciler hükümetleri ve devletleri hedef almıyor, toplum aktörlerini de araştırıyor
Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliğinde gerçekleşen törende konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı da Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Avrupa Birliği olarak bu sürecin bir parçası olmaktan mutluluk duyduklarını ifade ederek bugün kutlanan şeyin “cesaret” ve “dürüstlük” olduğunu belirtti.
Büyükelçi Ossowski sözlerine şöyle devam etti:
“Gazeteciler belirli olayların arkasındaki doğruluğu ararken cesaretle araştırmalarını yapıyorlar. Araştırma yaparken sizler olguları araştırıyorsunuz. Bu da bazı kişi ve kurumlar için yüklenmesi zor görevler olarak görülebilir. Tabii ki bu araştırmaları yürürken ilk hedef hükümet, devlet oluyor. Ardından sivil toplum ve tüm ilgili ilişkili kuruluşlar yer alıyor. Bu nedenle de aslında gazeteciliği dördüncü kuvvet olarak adlandırıyoruz. Demokraside bu dengeyi ve denetlemeyi sağlamak gazetecilerin görevi. Gazeteciler sadece hükümetleri ve devletleri hedef almıyor. Diğer sosyal toplum aktörlerini de araştırıyorlar."
AB Araştırmacı Gazetecilik Ödüllerinde ikincilik ödülü,“Kızılay, deprem telaşında AHBAP’a çadır sattı” haberi ile Murat Ağırel'e, üçüncülük ödülü Hale Gönültaş ve Thalys Alcantra’nın “Süleymancılar, Brezilya’daki Amazon Ormanlarından Türkiye’ye Çocuk Getirdi” başlıklı haberlerine verildi. Jüri Özel Ödülü ise Voys Medya’da yayınlanan “Met Çıkmazı” haberiyle gazeteciler Tunca Öğreten ve Murat Baykara’ya verildi.