T24 Ankara
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Lübnan'daki güvenlik durumunun kötüleşmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamayı değerlendirdi. Bağcıoğlu, vatandaşlarımızın tahliyesine yönelik alınan önlemleri yerinde bulduğunu belirtirken, daha önce benzer kriz bölgelerinden başarılı tahliye operasyonları gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu süreçteki katkısının önemine dikkat çekti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’nun yazılı basın açıklaması şöyle:
“Dışişleri Bakanlığı'nın Lübnan'daki vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde tahliye etmeye yönelik planlamalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak, böylesi kritik ve hassas bir süreçte, sahada kazandığı tecrübelerle büyük fark yaratacak olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bu sürece daha aktif bir şekilde dahil edilmesinin gerektiğini ifade etmek isterim.
Daha önce Libya, Yemen ve Arnavutluk gibi çatışma bölgelerinde başarılı tahliye operasyonlarına imza atan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, böylesine sıkıntılı bir durumda sahip olduğu deneyim ve stratejik bilgi, sürecin daha güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesine büyük katkı sağlayacaktır. Vatandaşlarımızın güvenliği söz konusu olduğunda, en deneyimli birimlerimizin bu sürece dahil edilmesi, operasyonun başarısı açısından hayati önem taşıyacaktır.
Lübnan’daki güvenlik durumu göz önüne alındığında, tahliye sürecinin her an çatışma koşullarında gerçekleşme olasılığı bulunmaktadır. Bölgede savaşın kaçınılmaz olduğu bir senaryoda, tahliye işleminin sorunsuz ve hızlı bir şekilde yürütülmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tecrübelerinden faydalanmak büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Bu sadece tahliye operasyonlarıyla sınırlı değil; ülkenin genel afet ve acil durum planlarında da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin katkıları vazgeçilmezdir. Daha önce ifade etmiş; MSB’nin afetlerle mücadelede “esas çözüm ortağı” yerine destek çözüm ortağı olarak görevlendirilmesinin doğru olmadığını ifade etmiştik. Afet ve Acil Durum Kurulu gibi kritik yapıların planlamasında Silahlı Kuvvetlerimizin tecrübesine daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burada herhangi bir kasıt aramamakla birlikte, bu önemli noktaların dikkate alınmasının sürecin başarısı açısından göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sahip olduğu yetkinlikler, tahliye gibi zorlu operasyonlarda kritik bir destek olabilir ve bu katkının sürecin her aşamasında daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğine inanıyoruz.
Vatandaşlarımızın güvenliği ve tahliye sürecinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu operasyonlara dahil edilmesi, sürecin başarıya ulaşmasında hayati rol oynayacaktır.”
Orta Doğu'da yeni eşik; Lübnan'da binlerce çağrı cihazı ve telsiz patlatıldıABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlendi. İran destekli militan grubun kullandığı binlerce çağrı cihazı ve el telsizi patlatıldı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 37 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 500'den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı'nın ilk gününden itibaren Hamas'ın yürüttüğü savaşa İsrail'in kuzey, Lübnan'ın güney sınırında destek veren Hizbullah için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Grubun lideri Hasan Nasrallah da "Ağır bir darbe aldık. Direnişin tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde bir darbeydi" ifadeleriyle saldırının boyutunu kabul etti. İlk saldırı çağrı cihazlarına Önce Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazları, 17 Eylül'de saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlatıldı. Saldırıdan birkaç ay önce, Nasrallah, militanlara ve özellikle de gerginliğin yüksek seviyede olduğu güney sınırında bulunanlara akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Hizbullah, bu uyarılar nedeniyle İsrail'in sızma tehditleri ortasında güvenli iletişimin bir yolu olarak çağrı cihazlarını tercih ediyordu. Lübnan'ın çeşitli yerlerinde ve Suriye'de binlerce çağrı cihazının patlatılmasıyla 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de bulunuyordu.
|