Bu yıl altıncısı düzenlenen Pembe Hayat KuirFest özel bir bölümle James Baldwin’in, eserlerinin ve ABD'den İstanbul’a uzanan hayatının izlerini sürüyor...
12-19 Ocak tarihleri arasında Ankara’da, 26 -28 Ocak tarihleri arasındaysa İstanbul’da gerçekleşecek olan 6. Pembe Hayat KuirFest* bu yıl "Amerika’dan Türkiye’ye: James Baldwin’in İzinde” adlı özel bir bölüm ile yazarın ABD’den Türkiye’ye uzanan yolculuğunun peşine düşüyor. Başta sinema olmak üzere, edebiyat, müzik performans ve video gibi pek çok türü bir araya getiren Pembe Hayat KuirFest özel bölüm kapsamında, Baldwin’in hayatını ele alan belgesellerden, günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan metinlerine ve panellere, geniş bir program izleyiciyi bekliyor. Cinsellik, kimlik ve ırkçılığın yazınının ana izleğini oluşturduğu yazarla ilgili İngiltere, ABD ve Türkiye yapımı olmak üzere beş film gösterilecek.
Pembe Hayat KuirFest kapsamında yazarın hikâyesinin Amerika ayağından kesitler sunan Bu Çekici Al (Take This Hammer, 1963), James Baldwin: Etiketin Bedeli (James Baldwin: The Price of The Ticket, 1989) ve Baldwin’in Zencisi (Baldwin’s Nigger, 1968) ile Türkiyeli yönetmenlerden Kırık Beyaz Laleler (Off-White Tulips, 2013) ve James Baldwin: Başka Bir Yerden (James Baldwin: From Another Place, 1973) filmlerine ev sahipliği yapacak.
Baldwin’in Zencisi, aktivist, komedyen Dick Gregory’nin James Baldwin ile 1960’ların İngiltere ve Amerika’sındaki siyah kimliği hakkında gerçekleştirdiği bir tartışmayı belgeliyor. İngiltere’deki siyah hareket üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Horace Ové filmografisinin ilk yapımlarından biri olan film, Baldwin’in bugün de güncelliğini ve provokatif yanını koruyan fikirlerini mercek altına alıyor. Richard Moore imzalı Bu Çekici Al, 1963’te James Baldwin’in San Francisco’ya, bir Afro-Amerikan topluluğunun üyeleriyle buluşmak üzere gerçekleştirdiği yolculuğu belgeliyor. Ziyaret süresince Baldwin, şehirdeki siyah bireylerin, yansıtılanın dışındaki gerçek hayatını keşfediyor. Karen Thorsen’ın yönettiği televizyon yapımı James Baldwin: Etiketin Bedeli ise yazarın konuşmaları, söyleşileri ve katıldığı konferanslardan montajlanan görüntüleriyle yakınlarının tanıklıklarına başvuran güçlü bir portre filmi. Baldwin’in mücadeleci ve idealist kişiliğini yansıtan belgeselde yazarın eserlerinden parçalar da Maya Angelou’nun sesinden aktarılıyor. Aykan Safoğlu’nun Oberhausen Uluslararası Kısa Film Festivali’nde Özel Jüri Ödülü alan filmi Kırık Beyaz Laleler James Baldwin ile kurgusal bir diyaloğu konu alıyor. Film, otobiyografik türün sınırlarını aşan bir video denemesi olarak geçtiğimiz yıllarda büyük ilgi uyandırmıştı. Geçtiğimiz yaz hayatını kaybeden ünlü fotoğrafçı Sedat Pakay’ın imzasını taşıyan Başka Bir Yerden: James Baldwin ise, James Baldwin’in İstanbul’daki günlerini belgeleyen özel bir yapım.
“Amerika’dan Türkiye’ye: Baldwin’in İzinde” bölümü kapsamında yönetmen ve sinema yazarı Zeynep Dadak’ın katılımıyla 14 Ocak, Cumartesi günü Haymatlos Mekân gösterimlerinin ardından bir söyleşi gerçekleştirilecek.
Festivalin katalogunda yer alan giriş yazısında Aykan Safoğlu, James Baldwin'e özel bir bölüm yapma fikrinin çıkışını şu cümlelerle anlatıyor: "Geçen ocak ayında Kuirfest kapsamında Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde buluştuğumuzda 'kuir yoldaşlık' kavramı üzerine tartışmıştık. Acımızın sınırlarını henüz tanımlayamadığımız günlerdi, 2015’in güz mevsiminde kazalar, bombalar ve savaşlar ile aramızdan hoyratça koparılan yoldaşlarımızın yüreğimizin orta yerinde ansızın beliren boşluğuna iyi gelecek, yoksunluk hissimizi teskin edecek merhemi daha yeni aramaya başlamıştık. Yüreğimizi ilk orada ortaya serdik, sözcükler ilk orada ağzımızdan döküldü. Gelecek sene zihnimizi daha da açacak, mevzuyu başka bir yerinden düşünmeye teşvik edecek bir tema ile devam etmek istedik. Aklımıza James Baldwin geldi. Hayatın gizemini bulabilmek ve çözümleyebildiği kadarının mealini arkadaşlarına anlatabilecek sözcükleri bulmak için yerinden, yurdundan olmayı göze almış bu insanın günümüz Türkiye’sinde gönülleri her gün burkulan bizlere anlatacakları vardı sahiden. Eşcinsellik, ırk, kimlik, sınıf konusunda muhtelif zaman ve mecralarda ürettiği sözün değerinin her zamankinden kıymetli olduğunu düşünüyoruz. 'Siyah Amerikalı olmanın tehlikelerinden biri şizofrenik olmaktır' diye başlıyor James Baldwin, seçilmiş ailesinden Audre Lorde ile konuşmaya. Şu an Türkiye’de muhalif her kesime bir yerinden tanıdık gelecek bu sözün sahibinin başka vurgularına, başka virgül, noktalarına aşina olmanın ruhumuza iyi geleceğini düşünüyoruz. Üstelik kafasına takılan soruların peşinden giderken, sözünü bir süreliğine kaybetmiş, tutulduğu yazar hastalığından da ancak dilini konuşamadığı bir ülkede iyileşebileceğine inanarak Türkiye’ye yerleşmiş bu yazarın bizim diyarda başka bir mücadele dirimi, dirayeti esinleyeceğini umuyoruz."
Hayatının büyük bölümünü Amerika’da karşı karşıya geldiği ırkçı ve homofobik baskılar nedeniyle Fransa’da geçiren Baldwin’in yolu 1960’larda İstanbul’a da düştü. Bir Başka Ülke romanını İstanbul’da, Engin Cezzar ve Gülriz Sururi çiftinin çiftlik evinde kaleme aldı. James Baldwin ve Engin Cezzar’ın dostluğu Cezzar’ın New York’ta oyunculuk yaptığı döneme dayanıyordu. İkilinin dostluğu süresince aralarındaki yazışmalar 2007 yılında Dost Mektupları ismiyle yayımlandı.
Pembe Hayat KuirFest kapsamında yazarın Amerika ve Türkiye bağlarının izini süreceğimiz filmlerin yanı sıra James Baldwin’le ilgili bir diğer gelişme ise yazarın Amerika’daki ırkçılığa karşı mücadelenin anlatıldığı I Am Not Your Negro filminin fragmanının yayınlanması oldu. James Baldwin’in ölümünden önce üzerinde çalıştığı tamamlanmamış Remember This House kitabından uyarlanan belgesel Samul L. Jackson’ın seslendirmesi ile izleyiciyle buluşuyor. Baldwin’in bu metni, 1960'lı yıllarda suikaste kurban giden üç insan hakları savunucusunun, Medgar Evers, Malcolm X ve Martin Luther King’in iç içe geçmiş hayatlarını ve şok edici ölümlerini keşfetmeyi amaçlıyor. “Amerikadaki zencinin hikâyesi Amerika’nın hikâyesidir. Bu sevimli bir hikâye değil” diye başlayan fragman Baldwin’in sözcüklerinin gücüyle Amerika’daki siyahi hareketin en önemli dönemlerinden birinin içine girmeyi vaat eden bir filme işaret ediyor.