Yeni çıkan, bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
7 Şubat 2020: Bu hafta dikkatimizi çeken kitaplardan bazılarını öne çıkardık; gözden kaçırmayın, hemen almasanız da aklınızın bir köşesinde bulunsun diye... Önümüzdeki günlerde bu kitaplardan bazılarına dair K24'te yazı ve eleştiriler de yayınlanacak. Şimdilik Vitrindekiler köşesinde, her bir kitabı –içinden küçük bir alıntıyla– zihnimizin raflarına yerleştirmekle yetiniyoruz.
Çok kitap yayınlanıyor; kimi zaman en önemseyeceğimiz kitapların çıktığından haberimiz bile olmuyor. Bundan böyle her hafta 7 kitap Vitrindekiler'de sizi bekliyor olacak. Buraya göz atmayı da unuturum derseniz, çaresi var: sosyal medyada K24'ü izlemek: O zaman Vitrindekiler her hafta cep telefonunuza gelecek...
Türkiye'de Feminist Yöntem
haz. Emine Erdoğan, Nehir Gündoğdu
Metis Yayınları, 2020, 344 s.
“Bu kitabın feminist yöntem sorunsalına en önemli katkısı kuşkusuz araştırmacı konumu ile ilgili tartışmalara getirdiği yeni bakış açılarıdır. Yazarlar çeşitli biçimlerde yalnızca araştırmacının nötr kalması gerektiği mitini yıkmıyor, kalınmadığında ortaya çıkan çeşitli sorulara ve bunlar üzerinden yapılabilecek çalışmalara da işaret ediyorlar. Derlemede nötr olma kaygısından kurtulan araştırmacıların bir anda bilimlerle alakalı birkaç miti birden nasıl yıkabildiklerinin tüm güzelliğiyle sergilendiğini görüyoruz: Araştırmacının üstün bilgiye sahip olmama halini, araştırmacının kendini saydam bir levha olarak kurması gereğini, avantajlı araştırmacı var mıdır sorusunun fakirliğini, kadın gibi, hayvan gibi, çocuk gibi, araştırma gibi verili sınıflamaların birçok yerde düşünmeye destek yerine köstek olduğunu, ve belki de en önemlisi araştırma yapıyor olma halinin, hele de uzun erimli saha çalışmasının ne kadar verimli olduğunu. Makalelerin tek tek gösterdiği gibi her bir saha bir hayat neredeyse ve hepsinin derinliklerine inmeye vakit yetmiyor.”
(Nükhet Sirman’ın Sunuş'undan)
Tuğçe Isıyel
Ya Hiç Karşılaşmasaydık: Psikoterapi Odasından İlişkilere ve Edebiyata
Doğan Kitap, 2020, 231 s.
“Hayat karşılaşmalardan ibaretse, bu karşılaşmaların iyiliği veya kötülüğü üzerinde değil, her karşılaşmanın deneyimsel zenginliği ve dönüştürücülüğü üzerinde durmayı kıymetli buluyorum. Çünkü hayatı yaratıcı bir sürece dönüştürmek ancak bu şekilde mümkün.
Bu kitap da birçok karşılaşmanın sonucu olarak ortaya çıktı; aşklar, ustalar, dostlar; yazarlar, kentler, ağaçlar... Hüsranlar, coşkular, yenilgiler, heyecanlar... Kişisel, mesleki, toplumsal bazı karşılaşmalar...
Yaşam, bir karşılaşmalar mesaisi. Bu kitap da o mesainin bir parçası...
Dilerim ki karşılaşacağınız cümleler sizi kendi cümlelerinize götürsün ve o cümleler kuracağınız keyifli oyunlara sürüklesin.” (s. 13-14)
Neil Gaiman
Sandman: Dünyaların Sonu, 8. cilt
İthaki Yayınları, 2020, 168 s.
"Benim olayım hikâyeler. Hikâyelere hayranım. Hatta hikâyeler benim hayatım desem abartmış olmam; dumanda raks eden tatlı figürler ara ara hayatımı kurtardı çünkü. Hikâye işini Gaiman da biliyor. Kendisi, en basit ifadeyle, hikâyelerle dolu bir hazine sandığı ve elini hangi işe atsa biz kârlı çıkıyoruz.Üretkenliği, eserlerinin kalitesiyle birleştiğinde, harikulade olduğu gibi biraz da göz korkutucu."
(Stephen King'in Sunuş'undan)
Knut Hamsun
Rosa
çev. Behçet Necatigil
Timaş Yayınları, 2020
224 s.
“Hamsun’u çevirmek benim için şiir yazmak gibi bir şey.”
Behçet Necatigil
Senem Timuroğlu
Kanatlanmış Kadınlar: Osmanlı ve Avrupalı Kadın Yazarların Dostluğu
İletişim Yayınları, 2020, 248 s.
"Bu çalışma (…) Osmanlı kadın yazarların yazdıkları ile dönemin Fransız kadın yazarlarının yazdıklarını karşılaştırmalı olarak ele alıp konuya yeni bir bakış açısı getiriyor. Osmanlı kadınların kendi hayatları ve Avrupa izlenimleri hakkında söyledikleri ile İstanbul’a gelen Fransız gezgin kadın yazarların ‘harem’ hayatı ile ilgili tespitleri birlikte ele alınıyor. Kadın özgürlükleri konusunda Osmanlı’da ve Avrupa’da yaşanan benzer mücadeleler çeşitli bireylerin kendilerine özgü deneyimleri ile ortaya konuyor."
Nüket Esen'in Sunuş yazısından.
Çiyil Kurtuluş
Aramızda Bir Bahçe Yakınlığı
Notos Kitap, 2020, 148 s.
"Bir an nerede duracağını bilemedi. Neyse ki ağaçlar vardı. Son ıhlamuru gözüne kestirdi, en uca kadar yürüyecek. Bu sabah sakınılacak bir güneş yok. Yine de onu boş istasyonun ortasında, apaçık, bekleyen adam görüntüsünden alıkoyan bir ağacın gölgesine, sakinliğine ihtiyacı var. Üstelik buluşmak için kimseye verilmiş sözü yokken. Ama şimdi adam burada ve düşünüyor, yetmez mi. Tren istasyonları ayrılıklara, kavuşmalara yakışır, biliyor. Onunki ne ayrılık sayılır, ne kavuşma. Son ıhlamurun altında bankta oturan bir adam, o kadar." (s. 43)
"Karadut Mevsimi"nden
Tıpkı Bir Yaprak Gibi:
Donna J. Haraway ile Söyleşi
Thyrza Nichols Goodeve
çev. Aksu Bora
İletişim Yayınları, 2020, 189 s.
"Siborgun benim kullandığım biçimiyle, insan türüyle bütün insan yapımı, makine ilişkilerine gönderme yapmadığı konusunda gayet netim. Hem insan hem de insan yapımı nesneler, özgül tarihlere sahiptirler. Bir defa, siborgla android aynı şey değil. Aslında androidin daha uzun bir tarihi var. 18. yüzyılın mekanik oyuncaklarından, insan hareketini taklit eden makineler yapma çabasından doğuyor. Androidle siborg arasında belirli benzerlikler, süreklilikler ve kesintiler olsa da, 'siborg' teriminin özellikle İkinci Dünya Savaşı ve hemen ardından tarihsel olarak mümkün hale gelenvarlık türlerine gönderme yaptığını düşünüyorum. Siborg, militarizasyonun, psikiyatri ve iletişim teorisiyle ilişkili bazı araştırma projelerinin, davranış araştırmalarının ve psikofarmakolojik araştırmaların, bilgi teorilerinin ve bilgi işlemin özgül tarihinin bir parçasıdır. Siborgun böylesi özgül bir matrikstzn çıktığını bilmek, temel önemdedir. Başka bir deyişle, siborg 'doğmamıştır', bir matriksi vardır!" (s. 142)
YAYINEVLERİNİN DİKKATİNE
Tanıtılmasını, duyurulmasını istediğiniz kitapları düzenli olarak bize yollarsanız seviniriz.
Adresimiz: