Bir amacın etrafında toplanmış, sürekli birlikte çalmaktan bir olmuş, mükemmele yakın uyumu yakalamış müzisyenlerden afiyetle dinleyebileceğiniz üç albüm...
28 Şubat 2020 17:31
Bugünlerde okuduğum kitaptan bir alıntı: “…müzik başka bir toplumsal eylemin yan ürünü değil, bir grup insanın iş birliği içinde gerçekleştirdiği bir toplumsal eylemdir.”* Bu hafta çıtlatacağım albümlere şöyle bir baktığım da, farkında olmadan toplumsal – Hintli düşünür Jiddu Krishnamurti’den esinle “toplum iki kişiyle başlar”…- bir eylem olan müzikte iş birliğinin gerek performans gerek maneviyat babında farklı, güzel tezahürlerine örnekler seçmişim; bir amacın etrafında toplanmış, sürekli birlikte çalmaktan bir olmuş, mükemmele yakın uyumu yakalamış müzisyenlerden afiyetle dinleyebileceğiniz üç albüm.
Forty-Five Degrees: A Bushfire Charity Flash Record
Amanda Palmer & Friends, Şubat 2020
Forty-Five Degrees: A Bushfire Charity Flash Record, Amerikalı şarkıcı-şarkı yazarı, yazar, performans sanatçısı, piyanist, müzisyen, aktivist, The Dresden Dolls’un eski üyesi Amanda Palmer ve arkadaşlarının, yapımını Patreon sayesinde gerçekleştirdiği ve tüm geliri, Avustralya’da yanan bölgelerin -11 milyon hektardan fazla alan yandı, irili ufaklı yarım milyara yakın hayvan ve 33 insan öldü- rehabilitasyonu için çalışan ve Avustralya yerlileri tarafından yönetilen Firesticks Alliance adlı şirkete bağışlanacak. Albümün tümü, yeniden yorumlanmış şarkılardan oluşuyor – biri hariç. Albüme ismini veren Beds Are Burning Avustralyalı grup Midnight Oil’ın, Diesel and Dust (1978) albümünden. Aslına bakarsanız My Favorite Things (Rodgers & Hammerstein) ve Suck It Up, Buttercup (Palmer) haricinde bütün şarkıların yazarları ve albüme iştirak eden müzisyenler Avustralyalı.
Albümün Alametifarikası, bağlamı ve arkasındaki ruh. Kürtaj hakkı temalı dünya turundayken bu albüm fikrinin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor Palmer:
“Her şey Beds Are Burning’i solo piyanoyla uyarlama fikriyle başladı. Bunun üzerine patronlarım daha önce hiç duymadığım Solid Rock şarkısını da söyleyeyim diye tutturdu. Sonra arkadaşlarla işi büyüttük, Avustralya turnemdeyken beş gün içinde bu kayıt çıktı ortaya. Şayet Avustralya karanlıklar içinde kalmış bir kanaryaysa, biz birkaç sanatçıdan içten ve bir çırpıda yükselen bu sesler umarız ona bir ışık olur.”
Kulağına Sound of Music [1965] değenler, My Favorite Things’i hatırlayın; fırtınadan korkmamaları için çocuklara dadıları (Julie Andrews) tarafından söylenen ve etrafa keyif saçan şarkı...
“İronik bir biçimde güzel görünen gün batımları
Işıksız evler ve annesiz çocuklar
Gırtlaklanası kendini beğenmiş politikacılar
İşte bunlar benim en sevdiğim şeylerden birkaçı.
Boris ve megxit ve scotty ve ışid**
Kontrolsüz ve hızla yayılan yangınlar ve kriz halindeki iklim
Eriyerek kaplıcalara karışan gümüş beyazı buzullar
İşte bunlar benim en sevdiğim şeylerden birkaçı.”
Bu okuduklarınız ise, bu şarkının Amanda Palmer tarafından Avustralya yangını için uyarladığı bölümünden bir alıntı. Pek de iç açıcı değil, değil mi? Son zamanlarda hiçbir şey iç açıcı değil zaten. Fakat rahatsızlığını, ‘şeylerin’ yanlış gittiği tespitini, isyanını, gerçeklerin toplumlardan saklandığı gerçeğini mesnetli bir şekilde dile getiren ve bir arada olmaya zemin hazırlayan, ilham veren her girişim, her ses, şahsen bana ‘onarıcı’ geliyor ve kuvvet veriyor. Buyrun, buradan yakın.
Künye:
Piyano, autoharp, davul, vokal, ek sözler: Amanda Palmer
Vokaller: Missy Higgins, Clare Bowditch, Montaigne, Fred Leone,
Davullar, tef: Brian Viglione (Dresden Dolls)
Bas gitar, guitar, perdesiz bas: Jherek Bischoff
Didjeridoo: Fred Leone
Ses mühendisi, koprodüksiyon ve miks: Anna Laverty
Stüdyo: Sing Sing Studios, Melbourne, Australya, 2020
Kapak tasarım: Sarah Beetson
Süre: 00:39:00
In Odd We Trust
Rémi Panossian Trio
Add Fiction, Ocak 2020
In Odd We Trust piyanist Rémi Panossian tadafından kurulan, kontrbasta Maxime Delporte ve davulda Frédéric Petitprez’den oluşan Fransız üçlüsünün [RP3] beşinci stüdyo albümü. Grup on yıldır birlikte ve bugüne kadar dünyanın dört bir köşesinde beş yüzün üzerinde konser vermiş... Albümle ilgili araştırma yaparken rastladım ki –siz kesin biliyorsunuzdur!– albümün ismi Dean R. Koontz’un Odd Thomas karakterinden uyarlanan bir manga çizgi romanla aynı. Quennie Chan’in yarı Çinli yarı Avustralyalı bir çizer kadının kaleminden çıkmış. Ha bir de aynı adla The Odd Advantage grubuna ait bir albüm daha var. Sonuçta bence de tuhaflık, izi sürülesi erdemli bir mertebe.
In Odd We Trust’la 2000’lerin başına uçtum. Nitekim bir piyano-bas-davul üçlüsü olarak RP3’ün yakaladığı uyum, coşkun ve akıcı yürüyüş başkaları tarafından da E.S.T., Bad Plus’ın müziklerine benzetilmiş. Albüm bir hücum kayıt; ‘bir sahnenin üstünde kocayıp giden’ bir üçlü, haliyle albümünü stüdyoya girdiği gibi, tek bir bölmede ve bir nefeste kaydedebilir. Çünkü artık tek bir vücut olmuşlardır. RP3 de öyle yapmış. Ulaşamadığım bazı bilgiler var, mesela merak ediyorum parçalar nasıl oluşuyor, besteler üçüne mi ait, kayıt esnasında notasyona ihtiyaç duyuyorlar mı, iletişim yöntemleri nedir?... Albümde isminden içine kadar sinmiş bir muzurluk var. Oyuncaklarına gömülmüş, dahi çocuklar gibi çalmışlar ve hararetle bir hikâye anlatıyorlar.
Künye:
Piyano: Rémi Panossian
Kontrbas: Maxime Delporte
Davul: Frédéric Petitprez
Süre: 00:43:00
‘Tis Too Late To Be Wise
Kitgut Quartet
Harmonia Mundi, Ocak 2020
Kitgut yaylı sazlılar dörtlüsü, İngiltere’de erken dönem Barok tiyatro müziğinde tam olarak yaylı sazlılar dörtlüsü için yazılmamış eserleri yorumlayarak kendine bir alan açmak istemiş. Albümün alt başlığı “yaylı sazlılar dörtlüsü müziğinden önce yaylı sazlılar dörtlüsü”; Britanya Adalarında Kraliçe I. Elizabeth döneminde soyluların evlerinde yaylılar için oda müziği icra ediliyormuş. William Byrd ve John Download gibi besteciler altı viyola için çoksesli eserler üretmektelermiş. 17. yüzyıla uzanırken ise İngiliz tiyatrolarında popüler olan, dört ses için yazılmış yaylı sazlar müziğiymiş. İşte Kitgut Quartet’in müzikal öyküsü tam da bu kesişim, dönüşüm noktasından esinle başlıyor. Dörtlünün ismi Kitgut ise eski bir kelimeye “catgut”a dayanıyor, Kedi bağırsağı Dörtlüsü! Quartet kemanlarda Amandine Beyer, Naaman Sluchin, viyolada Josèphe Cottet ve çelloda Frédéric Baldassare’dan oluşuyor. ‘Tis Too Late To Be Wise’da, 17. yüzyıl bestecilerinden Henry Purcell, Matthew Locke, Franz Joseph Haydn, John Blow’un eserlerine yer vermişler.
Dörtlü müziğini, yayları çeşitli memeli hayvanların bağırsağından –kedilerinkinden değil– yapılma tarihi enstrümanlarla icra ediyor. Organik materyalden (özellkle bağırsak, deri, kıl, post, kemik, toynak vb.) yapılmış enstrümanlardan yükselen seslerle yapay malzemelerle oluşturulan enstrümanlardan yükselenler eminim farklıdır. Hatta çalıcının performansını belirleyen unsurlardan biridir bu kuşkusuz... Enstrümanların kimi parçalarının –ve daha birçok şeyin– hayvanların ölü bedenlerinden -bazen de öldürerek!- elde edilen organ ve parçalarla yapılıyor olduğu bilgisi sizin de müziği duyuşunuzu farklılaştırıyor mu? Hey gidi “güzelliklere” can yaptığımız nice hayvanın ıstırabı! Bu konu bir süredir kafamı kurcalıyordu zaten, ama grup ismini kedi bağırsağından almasa burada bu kadar üzerinde durmazdım sanırım. Sizleri daha fazla müziğin kendisinden uzaklaştırmadan ustalıkla ve uyumla çalınmış bu akıcı albümle baş başa bırakmanın vakti geldi.
Künye:
Kemanlar: Amandine Beyer, Naaman Sluchin
Viyola: Josèphe Cottet
Çello: Fréedéric Baldassare
Kayıt: Alban Moraud
Miks: Aude Besnard
Mastering: Alexandra Evrard
Kayıt yeri ve tarihi: Ferme de Ville Favard en Limousin, Şubat 2019
Kapak fotoğrafı: Raphaël Blaselle
Süre: 00:53:00
NOTLAR
[*] Güneş Ayas, Müzik Sosyolojisi, Kuramsal Bir Giriş, İthaki Yayınları, 2019, s. 100
[**] UK Başbakanı Boris Johnson; “megxit”: brexit’ten esinle Prens Harry ve Meghan Markle’ın saraydan ayrılmasını simgeleyen kısaltma; Avustralya başbakanı Scott Morrison; Irak Şam İslam Devleti.