DİĞER
“Bir anlamda sonuna geldiğim hayatımın dökümünü yapmak istedim açıkçası. Bir özkurmaca bu. Otobiyografi değil ama otobiyografik unsurların ağır bastığı kurmaca bir anlatı. Kendi portremi bilerek Deniz Çakır’a benzeterek çizdim.”
"Candide iyimserliğin simgesidir Voltaire’nin anlatısında. Ben de içinde yaşadığımız bu karamsar ortamda iyimserlik üzerine yazmak istedim. Çıkış noktam zaten Voltaire’in Saf Oğlan’ıydı. Ama sonra anlatı kendi mecrasında yürümeye başladı. Başka yerlere gitti. Lale Devri’nde Candide’i gezdirmek, sevgilisini o ortamda kahramanıma aratmak gibi bir amacım vardı."
Midhat Cemal Kuntay'ın Divan edebiyatı üzerine 1 Aralık 1949 tarihinde Vakit'te yayımlanan yazısı "Klişe" dosyamız kapsamında K24'ün Evvel Zaman sayfalarında...
En önemli edebiyat ödüllerinin seçici kurullarının nasıl belirlendiği, kimlerden oluştuğu ve kaç yılda bir yenilendiği sorularının peşine düştük...
Divan şairinin derdi, sevgilinin güzelliğini anlatırken modern edebiyatta olduğu gibi okurun kafasında canlandırabileceği bir insan imgesi çizmek değildir…
Gezi edebiyatının bir tür olarak ortaya çıkışı modernite ve kapitalizmin gelişim sürecindeki birtakım teknik, sosyal, siyasal ve ekonomik etmenlerin çakışmasının sonucudur...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık