T24 Haber Merkezi
Akademisyen Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin siyaset gündemine bomba gibi düşen PKK lideri Abdullah Öcalan çıkışıyla ilgili olarak, "Bahçeli muhtemelen 'Öcalan’ı kürsüye çıkartma ifadesini', en uç noktaya hazırım anlamında mecazi olarak kullanıyor" yorumunu yaptı. Prof. Kaynak, "yeni çözüm sürecine" devleti sevk eden en görünür faktörün, "İsrail'in oluşturduğu güvenlik tehdidi" olduğunu savunurken, Türkiye'nin bölgesel olarak bu "bombanın" yakınında olduğunu söyledi.
MHP lideri Bahçeli'nin 22 Ekim'deki grup toplantısında yaptığı "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" çıkışı, gündemdeki yerini koruyor. Bahçeli'nin çıkışını değerlendiren Prof. Dr. Kaynak, "Muhalefet kanadı Selahattin Demirtaş, iktidar kanadı ise Öcalan üzerinden tüm Kürt kimliği baskın grupları sistemin merkezine toplamaya çalışıyor gibi" yorumunu yaptı.
Prof. Kaynak, şunları kaydetti:
"Devlet Bahçeli’nin Öcalan açılımı çok ses getirdi doğal olarak. İlk şoku atlattıktan sonra şöyle kısa bir beyin fırtınası yapalım.
1- İlk çözüm sürecinde konuya temelden ve en sert karşı duran Sn. Bahçeli, şimdi fitili ateşleyen kişi konumunda. Yani Milliyetçi hareket alışılan durumun tersine yeni sürecin lokomotifi olacak. AKParti çok yüksek olmayan oktavda içeride olduğunu beyan etti. CHP ise farklı bir kanaldan süreci başlattı bile; Sn. Özel güneydoğu çıkartması yapıyor. Alışılan pratiklerimizi bırakalım ve “bunun partiler üstü bir devlet kararı” olarak göründüğünün altını çizelim.
2- Yapıçözücü bu karara devlet merkezini sevk eden en görünür faktör, İsrail’in başlattığı ve adını “Yeni Düzen” koyduğu büyük güvenlik tehdidi. İsrail, Lübnan ve Suriye üzerinden YPG’ye coğrafi bir köprü oluşturuyor ve ABD de tüm bu sürecin tam göbeğinde. Suriye’de Rusya ile ABD’nin karşı karşıya gelmesi kesin. Bölgesel güç dengeleri Fırat’ın doğusunda K.Irak’takine benzer bir Kürt siyasi oluşumunun, mutlak ABD taşeronu olarak kurulabileceğini gösteriyor. Burada tüm dünyaya sıçrayabilecek bir saatli bomba var ve bölgedeki askeri varlığımızla, tüm gövdemizle bombanın üstüne yatmış durumdayız. Patlarsa en yakında biz varız. Patlamadan tutmaya çalışıyoruz.
3- Türkiye’nin Kürtleri bölücü falan değil. Bu konuda sahada da çalışmış biri olarak net fikirlerim var; lakin bölücüler ( bunlar bölgesel aktörler değil) 4 devlete bölünmüş coğrafyada sırayla hepsini kesip biçerek stratejik terzilik uyguluyor. Onların kestiğini biz dikmeye çalışıyoruz. Sıranın bizde olduğu kesin ve sınırlarımızı çift dikiş korumak için ulusal bir dayanışma şart.
4- Etnik tutumları aşan bir ulusal bütünleşme arayışı ülke içindeki bir başka etnik gruba karşı şekilleniyor olabilir. Milliyetçi kesim önümüzdeki dönemde “işgal” olarak tanımladığı kitlesel göçü ön plana çıkartabilir. Yani bir başka savaşa hazırlanılıyor gibi. Suriye ile anlaşılınca geri döndürme süreci başlayacak ve sancılı geçmesi muhtemel. Türkle Kürdün ötekisi “Arap” olarak şekilleniyor ve bu yaklaşım bir boyutuyla çatışma öncesi tahkimat gibi bir durum da düşünülmeli
5- Bahçeli muhtemelen “Öcalan’ı kürsüye çıkartma ifadesini”, en uç noktaya hazırım anlamında mecazi olarak kullanıyor. En ileri noktayı gösterince, iki adım öncesi kabul edilebilir hale geliyor. Muhalefet kanadı Selahattin Demirtaş, iktidar kanadı ise Öcalan üzerinden tüm Kürt kimliği baskın grupları sistemin merkezine toplamaya çalışıyor gibi. Hüdapar zaten merkezde. Benden bu kadar; bundan sonrası sizde…"
Ne olmuştu?MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı. |
TIKLAYIN - Bahçeli'den Öcalan çağrısı: TBMM'de konuşulun, terörün bittiğini, burada lağvedildiğini haykırın! TIKLAYIN - DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Tecrit kalksın, Sayın Öcalan konuşsun TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan için "Meclis'te konuşması" gündeme bomba gibi düştü |
DEM Parti'lilerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiasıİsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi. Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi TürkiyeCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurmuştur . "İç cephe" vurgusuErdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" su yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor” ifadeleri kullanıldı. Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşmaErdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı. Bahçeli , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir" açıklamasında bulundu. DEM Parti'den açıklamaDEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde değerlendirildi. TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı? TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama... |