Meclis'te çok sayıda yumruklu kavgaya karışan AKP'li Alpay Özalan, DEM Partili Gülistan Koçyiğit'i yaraladı. Gülistan Koçyiğit, yaşanan arbede anlarına dair saldırının planlı olduğunu belirterek; "Önceden planlanmış ve kurgulanmış bir saldırıydı. Bu öyle münferit bir saldırı değil" ifadelerini kullandı.
Tutuklu TİP milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesini “yok” kabul eden AYM kararından sonra muhalefetin imzalarıyla toplanan TBMM’de, AKP Milletvekili Alpay Özalan, kürsüdeki Ahmet Şık'a yumruk attı. Kavgada DEM Partili Gülistan Koçyiğit kaşıhdan yara aldı, CHP'li Okan Konuralp'in ise kaşı yarıldı. Koçyiğit'in çıkan arbedede yaralandı. Koçyiğit'e ait olan kan izleri merdivenlerde görüldü. Meclis Başkanlık Divanlığı önünde görülen kan lekeleri görevliler tarafından temizlendi.
"İlk konuşmada da saldırı girişimi oldu"
Meclis'te yaşanan arbedede yaralan Gülistan Koçyiğit, yaşanan olayı Halk TV yayınına bağlanarak şöyle anlattı:
"Zaten ilk konuşmada da Ahmet Şık konuşmaya başladığı zaman yine aynı şekilde bir saldırı girişimi oldu. O nedenle ara verildi. İkinci turda Ahmet vekil tekrar konuşmaya başladığında AKP grubundan yine sesler ve ayağa kalkan milletvekilleri olunca bizzat kendim AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler'in yanına gittim.
"Sakinleştirmelerini istedim"
Grubunu sakinleştirmesi gerektiğini, mevcut durumun şiddete yol açabileceğini, bunu yapmamaları gerektiğini söyledim. Yine Özlem Hanım oradaydı, Özlem Hanım’a lütfen engelleyin bu iş şiddete doğru gidiyor dedim. Ben bunları söylerken orada Alpay'ın Ahmet vekile yürüdüğünü gördüm.
"Organize olup geldiler"
O sırada zaten koşarak gittim araya girdim. Öyle darbelenmiş oldum. Ayırma çalışırken çünkü Ahmet vekil kürsüde ve yalnızdı. Onlar hızlı bir şekilde organize olup geldiler. Çok önceden kurgulanmış bir saldırıydı. Bu münferit bir olay değil. Planlanmış, kurgulanmış 'biz bunlara saldıralım, linç edelim' üzerine bir saikle gelmişlerdi. Grup Başkanları bu saldırıyı engelleyebilirdi. Planlıydı, yol verildi, ekipleri ayarlamışlardı. Bunu bir yöntem olarak AKP uzun süredir muhalefete karşı kullanıyordu. Kesinlikle ceza alması gerekiyor."
TBMM tarihinde bir ilk; Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü!TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda 30 Ocak'ta okundu. Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da Yargıtay yazısı okunarak Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatıldı.
Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi.
Can Atalay'dan ilk açıklamaVekilliğinin düşürülmesi kararının ardından Atalay'dan ilk açıklama geldi. Atalay, Seçilmiş Hatay Milletvekili sıfatıyla yayınladığı açıklamada, "Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini 'düşürdüler.' Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz" dedi. AYM: "Yok hükmünde"Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Ağustos gece ayrısı Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit etti. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar verdi. Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali ile Yargıtay yazısının TBMM’de okunması işleminin iptali başvurularını birleştirerek karara bağlayan Yüksek Mahkeme, Can Atalay’ın "milletvekilliğinin yok hükmünde sayılması" talebinin karara bağlanmasına yer olmadığına hükmetti. Karar, eski AYM Başkanı Zühtü Arslan ve eski üye Muhammed Emin Kuz'un da yer aldığı 4'e karşı 10 üyenin oyuyla oyçokluğuyla alındı. Mlletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit eden Yüksek Mahkeme, “Öncelikle belirtmek gerekir ki TBMM Genel Kurulu’nun 30 Ocak’taki birleşiminde okunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı bir mahkûmiyet kararı değil, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru kararının daire tarafından değerlendirilmesi için dosyanın anılan daireye gönderilmesine ilişkin karardır…" değerlendirmesinde bulundu. GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI
|