Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Gezi davasından tutuklu bulunan Hatay milletvekilleri Can Atalay’ı cezaevinde ziyaret etti. Görüşmenin ardından Silivri Cezaevi’nin önünde basın açıklaması düzenleyen Baş, "Halkın önüne çıkacak yüzü olmayanlar bir milletvekilinin halka buluşmasını engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun bundan daha bir özeti olamaz" dedi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a "bizimle yaptığı görüşmelerde samimiyse" diyerek seslenen Baş, yapması gereken tek şeyin Silivri Cezaevi'ne gelerek Can atalay'dan özür dilemek olduğunu söyledi.
Baş, Kurtulmuş'un "Hatay halkının helal oylarıyla seçilmiş milletvekilimiz Can Atalay’a diyecek ki ‘ Kusura bakmayın Can Bey biz de emir kuluyuz, ortada anayasa yok ortada hukuk adalet yok biz de bunların farkındayız ama elimizden bir şey gelmiyor" demesini istedi.
Can Atalay'la gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, "Herhalde dünyada eşine rastlanılmayan bir durum, milletvekilimizle görüşebilmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin almak ve cezaevine ziyarette bulunmak cezaevinde kendisi ile görüşmek zorundayız" diyerek cezaevi önünde açıklamalarda bulunan Baş, Can Atalay'ın kendinden çok vatandaşın dertlerini ve ülkeye yaşananları konuştuğunu söyledi.
"Can’la kendisinden çok daha fazla memleketi konuştuk"
Baş, "Can, Ezgi Eygi isimli yurttaşımızın İsrailli katiller tarafından Filistin’de katledilmesini büyük bir acı ile andığını paylaştı. Can Narin’i konuştu. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu haksızlıkların hukuksuzlukların toplumu suskunlaştırma girişimlerinin bu gericiliğin yobazlığın ülkeyi esir alma sürecinin Narin’in katline giden boyutlarını uzun uzun değerlendirdik ve çocuklarımızın yaşayabileceği bir ülke kurmak için sürdürmemiz gereken kavgayı konuştuk. Sokakta vatandaşın yaşadığı tüm dertler, işsizlik, yoksulluk her geçen gün zorlaşan hayat şartları, işçi arkadaşlarımızın sürdürdüğü direnişler, Can’la kendisinden çok daha fazla bunları konuştuk. Bütün bu sürecin bir bütün olduğunu, bu iktidar eliyle ülkenin anayasasız yönetilen anayasanın rafa alındığı ve tüm ülkenin kaderinin bir kişinin iki dudağına sıkıştırıldığı, özgür düşüncesini isteyen yurttaşların susturtulduğu, gazeteci ve siyasetçilerin susturulduğu, yoksulun adalete susadığı bir Türkiye’yi değerlendirdik" ifadelerini kullandı.
"Halkın önüne çıkacak yüzü olmayanlar bir milletvekilinin halka buluşmasını engelliyor"
İktidarı eleştiren Baş, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
"Kendileri halka çıkacak yüz bulamayanlar, halkın önüne çıkacak yüzü olmayanlar bir milletvekilinin halka buluşmasını engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun bundan daha bir özeti olamaz."
Numan Kurtulmuş'a: "Can Bey biz de emir kuluyuz, elimizden bir şey gelmiyor" kurabileceği tek inandırıcı cümle bu
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a seslenen Baş, şöyle konuştu:
"Gerçekten bizimle yaptığı görüşmelerde samimiyse, bugüne kadarki siyasi hayatında savunduğunu iddia ettiği değerlerde samimiyse yapması gereken bir tek şey kaldı, Ankara’dan yola çıkacak, Silivri’ye gelecek ve Hatay halkının helal oylarıyla seçilmiş milletvekilimiz Can Atalay’a diyecek ki ‘ Kusura bakmayın Can Bey biz de emir kuluyuz, ortada anayasa yok ortada hukuk adalet yok biz de bunların farkındayız ama elimizden bir şey gelmiyor, biz de emir kuluyuz,’ Numan Kurtulmuş’un şu an için kurabileceği tek inandırıcı cümlesi bu olabilir.
İktidara: Açık suçlar işledikten sonra ömür boyu huzur içinde yaşayabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Erkan Baş ayrıca şunları söyledi:
"İktidara sesleniyorum, yarın öbür gün bunların hepsinin unutulacağını düşünüyorsunuz ama sizleri uyarıyorum, bu kadar açık hukuksuzluklar, suçlar işledikten sonra yarın öbür gün siyaseten bu halk sizi mutlaka emekli edecek ömür boyu huzur içinde yaşayabileceğinizi düşünüyor musunuz? "
TIKLAYIN - Can Atalay: Görev, sorumluluk ve vebal Numan Kurtulmuş’ta
TBMM tarihinde bir ilk; Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü!TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda 30 Ocak'ta okundu. Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da Yargıtay yazısı okunarak Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatıldı.
Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi.
Can Atalay'dan ilk açıklamaVekilliğinin düşürülmesi kararının ardından Atalay'dan ilk açıklama geldi. Atalay, Seçilmiş Hatay Milletvekili sıfatıyla yayınladığı açıklamada, "Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini 'düşürdüler.' Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz" dedi. GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI AYM: "Yok hükmünde"Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Ağustos gece ayrısı Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit etti. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar verdi. Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali ile Yargıtay yazısının TBMM’de okunması işleminin iptali başvurularını birleştirerek karara bağlayan Yüksek Mahkeme, Can Atalay’ın "milletvekilliğinin yok hükmünde sayılması" talebinin karara bağlanmasına yer olmadığına hükmetti. Karar, eski AYM Başkanı Zühtü Arslan ve eski üye Muhammed Emin Kuz'un da yer aldığı 4'e karşı 10 üyenin oyuyla oyçokluğuyla alındı. Milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit eden Yüksek Mahkeme, “Öncelikle belirtmek gerekir ki TBMM Genel Kurulu’nun 30 Ocak’taki birleşiminde okunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı bir mahkûmiyet kararı değil, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru kararının daire tarafından değerlendirilmesi için dosyanın anılan daireye gönderilmesine ilişkin karardır…" değerlendirmesinde bulundu.
|