Gündem

CHP, vakıfları TBMM'ye taşıdı; komisyon kurulmasını istedi

"Söz konusu vakıfların, iktidar gücüne dayanarak devletle iş yapan şirketler ve vatandaşlardan da ‘bağış’, ‘himmet’ ve benzeri isimlerle para topladıkları bilinmektedir"

20 Ekim 2021 16:50

CHP, aralarında TÜGVA ve TÜRGEV’in de bulunduğu vakıf ve derneklere kamudan yapılan kaynak aktarımlarının boyutlarının belirlenmesi için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Önergede, “Vakıflar, amaçları için kurucularının vakfettiği mal ve haklar yerine, iktidar gücüyle kamudan aktarılan kaynakları, herhangi bir denetim ve kısıtlama olmaksızın kullanmaktadırlar. Bu vakıflar, özellikle temel bir kamu hizmeti olan eğitim ve diğer alanlarda Devlete paralel bir örgütlenme içerisindedirler” denildi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, vakıflara kamu kurumlarından yapılan kaynak aktarımlarının boyutlarının belirlenmesi için hazırlanan araştırma önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu. Önergenin gerekçesinde, vakıfların kurucuların belirledikleri mal ve hakları bir amaca vakfetmek amacıyla kurulduğunu, ancak son yıllarda vakıfların daha çok kamu kaynaklarından yararlanmak için kullanılmaya başlandığına dikkat çekildi.

Önergede şu değerlendirmeler yer aldı:

"Vakıflar kamu kaynaklarını denetimsiz harcıyor"

“Ülkemizde iktidara yakın isimlerin kurduğu kimi vakıflar, amaçları için kurucularının vakfettiği mal ve haklar yerine, iktidar gücüyle kamudan aktarılan kaynakları, herhangi bir denetim ve kısıtlama olmaksızın kullanmaktadırlar. Özellikle belediyeler, varsa sahip oldukları taşınmazları, yoksa da kiraladıkları taşınmazları bu vakıflara tahsis etmektedir. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi iktidar partisinin yönetimindeyken ve kendisine ait herhangi bir öğrenci yurdu yokken, TÜRGEV’e 4, ENSAR’a 7, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfına 6 yurt binası; TÜGVA’ya 12 temsilcilik binası tahsis etmiştir. Son günlerde ortaya çıkan bazı belgeler, bir vakfın çeşitli illerde kullandığı binaların kirasının belediyeler ya da valilikler tarafından ödendiğini göstermektedir. Sadece belediyeler değil diğer kamu kurum ve kuruluşları da bu vakıflara çeşitli yollardan kaynak aktarmaktadır. Söz konusu vakıfların, iktidar gücüne dayanarak devletle iş yapan şirketler ve vatandaşlardan da ‘bağış’, ‘himmet’ ve benzeri isimlerle para topladıkları bilinmektedir. Hatta ‘bağış’ toplarken, Kızılay gibi Türkiye’nin gözbebeği olması gereken kuruluşları kullandıkları da bilinmektedir.

"Yeni paralel yapı arayışı"

Bu vakıflar, özellikle temel bir kamu hizmeti olan eğitim ve diğer alanlarda Devlete paralel bir örgütlenme içerisindedirler. Son zamanlarda ortaya çıkan belgelerden, bir zamanlar FETÖ’nün yaptığına benzer bir şekilde bu vakıfların da kamuya hakim, savcı, polis ve diğer devlet görevlilerinin atanmasında devreye girerek kadrolaşmaya çalıştıkları ve yeni bir paralel Devlet kurmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır. Vakıf senetlerinde gösterdikleri amacı bir maske olarak kullanan bu vakıflar kamu kaynaklarının sorumsuz ve denetimsiz olarak birilerine aktarılmasına aracılık yapmaktadırlar.

"Kamu yararı kandırmacası"

Bu vakıfların, kullandıkları kamu kaynaklarını ‘kamuya yararlı” hizmetler için kullandıkları ise bir aldatmacadır. ENSAR Vakfının, ‘öğrencilere yönelik olarak seminer, proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenlemek” amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokolü Danıştay “kamu hizmeti olan eğitim-öğretim hizmetinin devlet hizmet alanı içerisinde ancak genel idare esaslarına göre memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesine ilişkin anayasanın buyurucu hükmüne ve Türk milli eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu’ gerekçesiyle iptal etmiştir.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin faaliyet sonuçlarının Cumhurbaşkanlığınca hazırlanacak genel faaliyet raporunda gösterilmesi, “bütçeden yardım alan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllerin faaliyetlerinin” de bu kapsamda açıklanması gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı 2020 yılı Genel Faaliyet Raporunda sadece yardım yapan idarelerin açıklanmış ve Sayıştay yardım alanlarla ilgili değerlendirme yapılmamasını, ‘hesap verebilirliği ve mali saydamlığı zedeleyecek’ nitelikte görmüştür. Kamu kurum ve kuruluşlarının hangi sivil toplum kuruluşuna ne kadar kaynak aktardığı ve bu kaynakların nerelerde kullanıldığı sır gibi saklanmaktadır.”

Ne olmuştu? 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurucuları arasında yer aldığı, Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA), vakıf üzerinden ordu, emniyet ve diğer kamu kurumlarına yüzlerce kişiyi yerleştirdiği, bu kişilerle ilgili sicil listeleri tuttuğu iddia edildi. Devlet içinde kadrolaşmaya gittiği öne sürülen TÜGVA'nın bir süre, ByLock benzeri bir program kullandığı da öne sürüldü. TÜGVA için usulsüz bina tahsisleri yapıldığı da iddia edildi. Yurt dışında yaşayan ve belgeleri eski bir TÜGVA çalışanının kendisine ulaştırdığı söyleyen gazeteci Metin Cihan, sosyal medya hesabından, kadrolara yerleştirilenlere ilişkin oluşturulan dosyaları paylaştı

TIKLAYIN |  TÜGVA'nın yönetim kurulundan üç kişinin daha seçimlere kadar İBB'de çalıştığı ortaya çıktı

TIKLAYIN | TÜGVA Başkanı'ndan 24 saat içinde iki farklı açıklama: Yayınlanan belgeler için dün "sahte", bugün "Bir kere bu içerden belgeleri almış bu adam, sızdırmış" dedi

TIKLAYIN |  10 soruda TÜGVA: Ortaokullar, liseler, üniversiteler, yurtlar, kamu binaları ve tahsis edilen kadrolarla devlet destekli 'süper' vakıf

 

TIKLAYIN - Eski TÜGVA yöneticisi: Adalet Bakanlığı’nda 100’ün üzerinde TÜGVA’lı var, paylaşılan kadrolaşma belgelerinin tamamı doğru

TIKLAYIN - İmamoğlu'ndan TÜGVA açıklaması: İstanbulluların hakkını, bir avuç insana yedirmeyeceğiz

TIKLAYIN - İBB, TÜGVA’ya bedelsiz tahsis edilen Edirnekapı’daki bina için ihtar çekti

TIKLAYIN - TÜGVA için torpil listesi, özel hat ve usulsüz tahsis iddiası: Belgeler yayınlandı, TÜGVA "sahte" iddiasında bulundu