T24 Dış Haberler
Lübnan'da art arda saldırılarla çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması küresel tedarik zincirlerinin güvenliği ve bunların hükûmetler ya da diğer aktörler tarafından manipüle edilebileceği konusunda dikkatleri üzerine çekti.
Lübnan'daki silahlı grup Hizbullah'ı hedef alan bir operasyonun parçası olarak İsrail tarafından düzenlenen bu saldırılarda binlerce elektronik cihazın kullanılması, günlük iletişim ekipmanlarının gelecekte silah olarak kullanılabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
Al Jazeera'ye konuşan teknoloji sektörü ve tedarik zinciri analistleri, teknoloji şirketlerinin bu saldırıları tedarik zincirlerini güvence altına almanın önemine dair güçlü bir hatırlatma olarak görüyor. Ayrıca tüketicilerin de teknoloji şirketlerine olan güveninin sarsılacağı öngörülüyor.
ABD'deki Cornell Tech ve Cornell Hukuk Fakültesi'nde Tessler Ailesi dijital ve bilgi hukuku profesörü olan James Grimmelmann, “Fiziksel cihazlar üreten ya da satan her şirket tedarik zincirlerinin bütünlüğü konusunda endişe duyacaktır. Bu tür hareketleri daha iyi tespit edebilmek ve önleyebilmek için muhtemelen ilave tedbirler ve doğrulamalar eklemeyi düşüneceklerdir" dedi.
İsrail daha sonra müdahale edilmiş iletişim cihazlarıyla suikastler gerçekleştirmiş olsa da son saldırıların ölçeğine daha önce rastlanmamıştı. 1996'da Hamas üyesi Yahya Ayyaş, patlayıcı düzenekli bir telefonla öldürülmüştü. Ancak son saldırılarda binlerce iletişim cihazı aynı anda patlatıldı.
"Potansiyel bir dönüm noktası"
ABD'deki Santa Clara Üniversitesi Markkula Uygulamalı Etik Merkezi'nde teknoloji etiği direktörü olan Brian Patrick Green, saldırıları halkın elektronik cihazlarına duyduğu güven açısından potansiyel bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Green, şunları söyledi:
“Bir şekilde binlerce cihaz kimse fark etmeden silaha dönüştürüldü. Bu patlayıcı cihazlar ne kadar yaygın? Patlayıcılar cihazlara ya da cihaz tedarik zincirlerine nasıl girdi? Bu saldırı daha önce hiç düşünülmemiş dehşet verici soruları gündeme getiriyor"
Dijital varlıklar üzerinde stratejik özerklik tartışması başlatabilir
Oxford Üniversitesi'nde dijital etik ve savunma teknolojileri profesörü olan Mariarosaria Taddeo da saldırıların “belirli bir sabotaj eylemi için değil, dağıtılmış, son derece etkili bir saldırı için” tedarik zincirine müdahaleyi içerdiğinden endişe verici bir emsal teşkil ettiğini söyledi.
Taddeo, “Bu senaryo uzmanlar tarafından düşünülmüş olsa da devlet aktörleri tarafından daha az düşünülmüştür. Eğer bunlardan iyi bir şey çıkarsa, bu tedarik zincirinin kontrolü, dijital varlıklar üzerinde stratejik özerklik ve dijital egemenlik konularında kamuoyunda bir tartışma başlatacaktır” dedi.
Çağrı cihazları ve telsizlerin tam olarak nasıl patlayıcı cihazlara dönüştürüldüğü bilinmemekle birlikte, Lübnanlı ve ABD'li yetkililer birçok medya kuruluşuna İsrail istihbaratının cihazları patlayıcı maddelerle tuzakladığını yazdı. İsrail ise sorumluluğu reddeden ya da doğrulayan herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Orta Doğu'da yeni eşik; Lübnan'da binlerce çağrı cihazı ve telsiz patlatıldıABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlendi. İran destekli militan grubun kullandığı binlerce çağrı cihazı ve el telsizi patlatıldı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 37 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 500'den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı'nın ilk gününden itibaren Hamas'ın yürüttüğü savaşa İsrail'in kuzey, Lübnan'ın güney sınırında destek veren Hizbullah için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Grubun lideri Hasan Nasrallah da "Ağır bir darbe aldık. Direnişin tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde bir darbeydi" ifadeleriyle saldırının boyutunu kabul etti. İlk saldırı çağrı cihazlarına Önce Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazları, 17 Eylül'de saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlatıldı. Saldırıdan birkaç ay önce, Nasrallah, militanlara ve özellikle de gerginliğin yüksek seviyede olduğu güney sınırında bulunanlara akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Hizbullah, bu uyarılar nedeniyle İsrail'in sızma tehditleri ortasında güvenli iletişimin bir yolu olarak çağrı cihazlarını tercih ediyordu. Lübnan'ın çeşitli yerlerinde ve Suriye'de binlerce çağrı cihazının patlatılmasıyla 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de bulunuyordu.
|