Başar Başarır'ın Can Yayınları etiketiyle raflardaki yerini alan Sibop adlı ilk romanından tadımlık bir bölümü K24 okurları için paylaşıyoruz...
“Orhann.”
Orhanlar sıçsın ağzıma, yıkanmadım anne, ne var, kıyamet mi kopacak? El âlem soyunuza, sülalenize lanet mi okuyacak? Öbür tarafta seni benimle mi yargılayacaklar? Nasıl bir çocuk yetiştirdin ki sen? Bu mu bütün yaygaranın sebebi? Bi dur yahu!
İstanbul’a döndüğümüzden beri Aslı’yla takıldığı- mız viraneden zar zor çıktım. O zaten benden önce uç- muştu. Doğruca eve gitmeliyim, ablama yani. Çok önemli durumlar var, havadisler. Ona, “Abla ben evlen dim,” diyeceğim. “Karım acayip güzel, öyle güzel ki bakarak bitiremiyorum kızı, çok âşığım çok, Aslı diyorum, ağzımdan bi Aslı daha çıkıyo, o derece yani, deli gibi seviyorum abla,” diyeceğim.
Diyeceğim de, acaba nasıl diyeceğim. Nasıl söyle- meli, nasıl vermeli bu haberi. Cihangir’in eğri kaldırımlarını arşınlarken bunu düşündüm durdum. Bir türlü karar veremedim. Genelde akıl yürütmelerim böyle biter. Sorunu tespit etmekte üstüme yoktur. Peki ya çözüm? Çözüm yok. Serim var, düğüm var ama maalesef çözüme şu an ulaşılamıyo. Sorunu düşünmekten, çözüme bir türlü sıra gelmiyo.