“Alpaslan Ataman, Sedad Hakkı Eldem’in Osmanlı sivil mimarlığı için yaptığını Osmanlı kamusal mimarlığı için yapmış; külliye komplekslerinin ardındaki mekânsal mantığı yalın mimari anlatımlarla ifade edilebilir bir sistem olarak yeniden kurmuştu.”
18 Mart 2020 11:55
Dün (17 Mart 2020) yitirdiğimiz mimar Alpaslan Ataman, Sedad Hakkı Eldem’e “Türk Evi” kitaplarının yayınında destek verdikten sonra onun Osmanlı sivil mimarlığı için yaptığını Osmanlı kamusal mimarlığı için yapmış; Fatih, Süleymaniye gibi İstanbul’a damga vurmuş anıtsal örneklerinden mahalle ölçeğine o evlerdeki sivil yaşantıya kamusal hizmet veren külliye komplekslerinin ardındaki mekânsal mantığı yalın mimari anlatımlarla ifade edilebilir bir sistem olarak yeniden kurmuştu.
Alpaslan Ataman'ın tasnifiyle, bir göz yapıdan türeyip külliyeleri meydana getiren üniteler.
Bir Göz Yapıdan Külliye’ye adlı eseri, daha önce herhangi bir orijinal veya yeni kaynakta açıklanmamış pek çok şeye açıklık getiriyordu: Mevcut yol sistemine teğet ortogonal geometrik sistemle Bağdat’la Belgrad arasında birer günlük yol mesafesiyle konumlanmış menzil (kervan) külliyelerinden, Üsküdar’daki minör Şemsi Paşa’ya, farklı programlarla yüklü, yaşları yüzyıllara yayılmış bütün külliyelerin mekânsal yapılanışını kavramak ve yeniden üretmek bu bakışla mümkün oluyordu. Konuşmaya başladığı an ortamı saran tutkulu zekâsı ve coşkusuyla kurumların göze alamadığı bu zor işe girişti, istikrarlı inadıyla da bu zor projenin üstesinden geldi.
Üsküdar Atik Valide külliyesi, aksonometrik perspektif çizimi.
Gülru Necipoğlu, Sinan Çağı, çev. Gül Çağalı Güven, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2013, s. 202.
Üsküdar Şemsi Paşa külliyesi
Daha epeyce yerli-yersiz kullanılacağı besbelli külliye sözcüğü bundan böyle müellifinden mahrum kalan kitabın vesayetinde olacak. Mimarlar Tasarım Yayınları’nca yayımlanmış ve çoktan baskısı tükenmiş kitabın yeni baskıları için de Janus veya YEM gibi yayınevleri geliyor öncelikle akla.
Ataman’ın külliye ve sivil mimarlık ünitelerini oranlayarak bir araya getirdiği özgün çizimi.
Külliyeleri var eden muazzam tipolojik sanayiye, temeli yalnızca Osmanlı mimarisinde kullanılan ve “göz” dediğimiz yapı birimine dayanan kentsel bir mimari sistem olarak bakan Alpaslan Ataman’ın mimariye katkısı külliyeyle sınırlı da değil: Herhangi bir vesileyle onun tutkulu anlatısından mimarlık yorumu işitmiş olan mimarların bundan böyle onu hatırlamadan işlerini sürdürmeleri zor olacak.
•