Julian Barnes, Amerikalı yazarların da Man Booker yarışına dâhil olmasının haksızlık olduğunu söyleyen bir açıklama yaptı. 2011 yılında Bir Son Duygusu adlı romanıyla Man Booker sahibi olan yazar, Amerikalılara ödül kapılarının açılmasının bir hata olduğunu belirtti.
İngiliz Milletler Topluluğu veya İrlanda Cumhuriyeti vatandaşı yazarların İngilizce olarak kaleme aldıkları kitapların yarıştığı Man Booker Ödülü 1968 yılından beri veriliyor. 2005 yılından beri Man Booker Uluslararası Ödülü, dünyanın her yerinden İngilizce yazan yazarlara verilirken 2014 yılından itibarense Amerikalı yazarlar da Britanyalı ve İrlandalı yazarlarla aynı kategoride değerlendirilerek ödüle aday olabiliyorlar. Bu açılımla birlikte Man Booker’ın ilk Amerikalı kazananı geçtiğimiz aylarda, The Sellout kitabıyla Paul Beatty oldu.
Britanya'nın dünya çapında tanınan yazarlarından Julian Barnes, Man Booker’ın Amerikalı yazarlara da kapılarını açmasına dair, “Man Booker’ın Amerikalılara açılmış olmasını kabul etmiyorum. Bu düpedüz pervasızlık. Amerikalıların yeterince ödülü var. Booker ödülleri fikri, Britanya ve İrlanda topluluklarındaki yeni seslerin duyulması ve dünya çapında tanınmasından çıkmıştı. Eğer Amerikalıları dâhil etmek istiyorsanız, ve bunun içinde ağır toplar da olursa, o zaman bilinmeyen Kanadalı yazarların hiçbir şansı olmaz” açıklamasını yaptı.
Amerika’daki edebiyat ödüllerinin İngilizleri kapsamadığına da dikkat çeken Barnes, Radio Times’a yaptığı yorumlarına “Hangi Amerikan ödülü İngilizlere açık? Teoride bildiğim kadarıyla sadece Amerikan Ulusal Kitap Ödülü. Yıllardır hiçbir İngiliz yazarın önemli bir Amerikan ödülünü kazandığını düşünmüyorum” sözlerini de ekledi.
Kararı eleştiren ilk kişi Julian Barnes da değil. İki kez Booker'ı kazanan Avustralyalı yazar Peter Carey da daha önce ödülü açma kararını eleştirmiş ve “Pulitzer ya da Amerikan Ulusal Kitap Ödülü’nü bir Avustralyalı ya da İngilizlere açması hayal bile edilemez oysa” sözleriyle karara tepki vermişti. (The Guardian/ K24)