Galeri Nev İstanbul bugünlerde gerçeküstü doğadan bir kesiti mekânına taşıyor. Elvan Alpay’ın Oyun Bitti/ Hadi Oynayalım sergisi, izleyiciyi doğanın iyileştirici ve rahatlatıcı yanlarını hatırlamaya davet ediyor
05 Ocak 2018 14:00
Murray Bookchin, “Kapitalizm, doğanın insan tahakkümüne sokulması doğrultusundaki kapitalizm öncesi nosyonu onaylamakla kalmaz, aynı zamanda doğanın talanını toplumun temel yasasına dönüştürür” der.
Bugün özellikle büyük şehirlerde doğanın tamamıyla talan edildiği; kentsel dönüşüm, yol, köprü yapımı adı altında tüm ormanlık ve yeşil alanın gri betonlara dönüştüğü bir süreçten geçiyoruz. Sadece şehirlerle sınırlı değil tabii ki bu talan. Akarsu yataklarının, vadilerin HES’lerle, santrallerle yok edildiğine, kapitalizmin doymak bilmez iştahıyla önüne gelen her şeyi yuttuğuna tanık oluyoruz. Distopik filmlerde gördüğümüz doğanın tamamıyla yok olacağı ve insanlığın açlıkla baş başa kalacağı zamanların çok da uzak olmayan bir gelecekte gerçekleşeceği konusunda ise birçok insan hemfikir sanırım.
Eserlerinde temel kavram olarak “doğa”yı ele alan Elvan Alpay da şu sözlerle benzer bir gerçekliğe işaret ediyor: “Bizler, yaşam sürecimizde de bir çekirge veya bir çiçek tomurcuğu ile her an iletişimde olduğumuz bilinciyle, doğa’ya, yaşam’a bakışımızı tamamen değiştirmeliyiz. Dünyada bundan büyük ‘aciliyet’ içeren hiçbir konu olmadığı bu kadar aşikârken, bu kadar umarsız kalınan başka bir konu olmayışına da tanıklık ediyoruz.”
Alpay’ın Galeri Nev İstanbul’da süren Oyun Bitti/Hadi Oynayalım adlı sergisi işte insanın, doğanın yok edilişi karşısındaki bu sessizliğini sorguluyor. Bunun için galeri alanında gerçeküstü bir doğa kurup izleyiciyi tüm bu süreci sorgulamaya davet ediyor sanatçı.
Sergide Alpay’ın son dönemlerde ürettiği her biri aynı boyutlarda, 12 tuvalden oluşan serisi yer alıyor. Eserlerinde aynı formu, motifi çeşitlendirip farklılaştırarak çoğaltan sanatçı, bu sergisinde de aynı sistemi tekrar ediyor. Sergide yer alan eserler polyester film üzerine akrilikle yapılmış desenlerin, katmanlar hâlinde üst üste getirildiği kompozisyonlardan oluşuyor. Sanatçının bu sergisinin belirleyici desenleri arı kuşları ve kurbağalar, tuval yüzeyinin fonunu oluşturuyor. Tuval yüzeyindeki çiçekler ve bitkiler ise tüm dünyayı sarmak, kaplamak istercesine resmin, tuvalin dışına taşıyorlar, bir nevi sınırlandırılmış bir alana hapsedilmeye isyan ediyorlar.
Resimlerdeki bu üç boyutluluk aynı zamanda onları rölyefe de yaklaştırıyor. Arı kuşlarının ve kurbağaların dışarı doğru taşan çiçeklerin arkasında bir belirip bir kaybolduğu bu masalsı doğayla tuval yüzeyi aynı zamanda bir oyun alanına dönüşmüş oluyor.
Kendini doğadan kopararak onun efendisi olmaya çalışan ve doğayı kendi istek ve arzuları doğrultusunda kullanan insan merkezli düşünceyi yaptığı eserlerle eleştiren Alpay, insanın diğer canlılarla, doğayla olan içgüdüsel bağını tekrar keşfetmesi, açığa çıkarması gerektiğine inanıyor. Sanatçının resimlerinde figüre yer vermeyişinin nedeni belki de bu, yani onları insan merkezli yaklaşımdan kurtarmak; sözü çiçeğe, bitkiye, kuşa ve kurbağaya vermek.
Doğada olmayan yeni formlar yaratmaktan ziyade var olan formları nasıl görüp hissediyorsa tuvallerine öyle aktaran Elvan Alpay’ın Oyun Bitti/Hadi Oynayalım sergisi, kendi deyimiyle “Sonsuz tökezlemelerle ilerleyen bu düzenin artık sonunun gelmesi ve o sondan daha insancıl bir başlangıca gidilmesi temennisini ifade ediyor.” Bahara, doğaya olan özlemimizi bir nebze tatmin ederek doğanın sağaltıcı, iyileştirici etkisine ve sonsuz çeşitliliğine övgüler düzen, içinden geçtiğimiz bu karanlık çağda yaşamın değerli ve mucizevi olduğuna yeniden inanmak gerektiğini vurgulayan Alpay’ın sergisi 27 Ocak’a kadar Galeri Nev’de.