DİĞER
"Sadece yazıyorum, bundan başka amacım yok. Refleks gibi daha çok… O nedenle ne anlatayım, nelere değineyim, bu sefer neler farklı olsun diye düşünmüyorum, düşünemiyorum; düşündüğüm noktada metnin akışı da sekteye uğrayıp başka bir şeye dönüşüyor, hikâyeyi eksiltiyor."
Bu imgeyi yaratan şey de aslında iç içe geçmiş iki unsur: Mevcut siyasal düzenin Sabahattin Ali’yi dışlaması ve bu yüzden Sabahattin Ali’nin kendi kimliğinin tırpanlanıp yerine protez bir imgeyle sunulması ve piyasanın Sabahattin Ali’yi olduğu gibi okutmaya pek yanaşmaması
Hem kitap çok satsın hem de bütün kârı bana kalsın şeklindeki mantık, köle emeği kullanma özleminin ifadesinden başka bir şey değildir. “Çevirmene bu kadar para mı verilir” lafını rahatlıkla edebilen yayınevi patronlarının olduğu bir çağda yaşıyoruz...
Günümüz Türkiye’sinde antoloji, derleme ya da seçki yapabilme koşulları öylesine zorlu bir hal almıştır ki, bu noktadan sonra yazılması gereken daha çok bir hak ve onun şartlarının tesisinin talebidir...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık