DİĞER
"Mavi Anadolu içinde Azra Erhat’ı Balıkçı’dan ziyade Eyüboğlu’na yaklaştıran bir özellik, püritanizme varan ölçüde didaktikliğidir. Erhat, kitaplarını bir öğretmen edasıyla yazdığı gibi, okurunu da çok zaman öğrenci yerine koyar. Çalışkan öğrenci-titiz öğretmen ısrarı onda derin bir ahlakçılığa yol açar."
"Bir Zamanlar Anadolu'daki muhtar sahnesi her şeyin, filmin, hikâyenin, kurgunun, Komiser Naci’nin zanlıyı bu sefer gerçekten sorgulamasının, Savcı’nın kasıntılı devlet adamıyken Muhtarın köyüne sığınmasıyla dert dinleyen devlet görevlisi haline dönmesinin, Muhtar’ın siyasi emelleri için kulis çalışmalarının, Doktor’un zanlıyı kollamasının, Cemile gibi bir güzelliğin o köyde sıkışıp, orada yitecek olmasının ve bunlar gibi neredeyse filmde geçen her şeyin ortasında... Yani tam Anadolu’nun ortasında geçiyor bu sahne.
Anadolu Kültür, Arter, Sakıp Sabancı Müzesi ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı, basınla ilişkileri, kültür sanat gazeteciliğinden beklentileri ve mevcut durum üzerine sorularımızı yanıtladı
Balkan coğrafyasında geceleri çığlık atarak mezarının civarında dolaşan ölülerin, talihsiz bir kaza sonucu öldükten sonra yaşayanlara hâlâ görünmeye devam eden gelinlerin hikâyeleri artık eskisi kadar yaygın olmasa da anlatılmaktadır
Halk anlatılarında, masallarda, dengbêj geleneğinde, batıl inançlarda, mitolojide “başı, ortası ve sonu olan” ilk “gerçek sayı”nın, "üç"ün yeri...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık