T24 Dış Haberler
Bazı Arap ülkelerinin Dışişleri Bakanları, Astana sürecine katılan ülkelerden mevkidaşlarıyla Doha'daki Sheraton Otelinde bir araya gelerek Suriye'deki son durumu ve gelişmeleri ele aldı. Toplantı çıktısı olarak kaleme alınan ortak açıklamada, Suriye krizinin tüm tarafların askeri operasyonların sona ermesini sağlayacak bir siyasi çözüm aramasını gerektiği ifade edildi, bakanlar, daha fazla masum ve savunmasız insanın kanının dökülmesine yol açan askeri tırmanışa son vermek için Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasına hazırlık olarak askeri operasyonların durdurulması gerektiğini vurguladı.
Astana sürecine katılan ülkeler ve bazı Arap ülkelerinin Dışişleri Bakanları Doha'da bir araya geldi. Toplantıya, Arap ülkelerinden Katar Devleti, Suudi Arabistan Krallığı, Ürdün Haşimi Krallığı, Mısır Arap Cumhuriyeti ve Irak Cumhuriyeti Dışişleri Bakanları; Astana sürecinden ise İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanları katıldı.
Katılımcılar, Suriye'de yaşanan son olaylara ilişkin yaptıkları ortak açıklamada, Suriye krizinin devam etmesinin ülke güvenliği ile bölgesel ve uluslararası güvenlik açısından tehlikeli bir gelişme olduğunu ve tüm tarafların Suriye krizine askeri operasyonların sona ermesine ve sivillerin bu krizin yansımalarından korunmasına yol açacak siyasi bir çözüm aramasını gerektirdiğini vurguladı. Taraflar ayrıca Suriye halkına yönelik insani yardımların arttırılması ve etkilenen tüm bölgelere sürdürülebilir ve engelsiz erişimin sağlanması için ortak uluslararası çabaların güçlendirilmesinin önemi konusunda da mutabık kaldı.
Ortak açıklamada ülkeler, “daha fazla masum ve savunmasız insanın kanının dökülmesine ve krizin uzamasına yol açan askeri tırmanışa son vermek, Suriye'nin birliğini, egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak, kaosa ve terörizme sürüklenmesini engellemek ve mültecilerin ve yerlerinden edilenlerin gönüllü geri dönüşlerini sağlamak” amacıyla, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasına hazırlık olarak askeri operasyonların durdurulması gerektiğini vurguladı.
Katılımcılar; Suriye krizine, Suriye halkının isteklerini gerçekleştirecek şekilde barışçıl bir çözüm bulunmasına etkin bir şekilde katkıda bulunmak amacıyla aralarındaki yakın istişare ve koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Toplantının sonunda katılımcılar, BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pederson'dan brifing aldı ve BM'nin Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabalarına desteklerini dile getirdi.
Suriye'de savaş alevlendi; HTŞ liderliğindeki gruplar ilerliyorSuriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşandı. Çatışmalar sonunda HTŞ liderliğindeki gruplar Halep'te kontrolü sağladı. Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı. Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor. Son olarak Hama'da da HTŞ liderliğindeki gruplar tarafından kontrol sağlandı ve gruplar Humus'a doğru yöneldi. 6 Aralık günü, 2011 yılında yönetime karşı ayaklanmanın başladığı yer olması nedeniyle “sembol kent” olarak bilinen Suriye’nin güneybatısındaki Ürdün sınırında bulunan Dera, HTŞ ve yerel isyancı grupların kontrolüne geçti.
|