Türkiye Barolar Birliği (TBB), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Ekim 2017'den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında dün verdiği ihlal kararına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada “Şimdi yapılması gereken, AİHM kararlarının uygulanarak Osman Kavala’nın serbest bırakılması ve eski halin iadesidir. Eski halin iadesinden anlaşılması gereken, atılı suçların kayıttan silinmesi ve buna ilişkin mahkeme kararlarının bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır” ifadelerine yer verildi.
AİHM’nin 18 Ekim 2017'den beri tutuklu bulunan iş insanı Kavala davasında ihlal kararı verdiği hatırlatılan açıklamada, sürece ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“Osman Kavala’nın tutuklanmasının, suç işlendiğine dair bir kuşku doğuracak verilere dayanmadığından Sözleşme’nin 5/1 maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin Kavala başvurusunu gereken süratle incelemediği için 5/4 maddesinin ve yine tutuklamanın aynı zamanda Türkiye’deki insan hakları savunucularını susturmak gibi bir siyasal amacı olduğu saptandığından 18. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiş ve Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep etmişti. Kararı uygulamakla sorumlu Bakanlar Komitesi de Kavala’nın serbest bırakılmasını ve AİHM kararının uygulanmasını öngören birçok karar kabul etmiş, ancak bütün bu kararlara rağmen tahliye kararı verilmeyip AİHM kararının uygulanmaması üzerine Bakanlar Komitesi, “ihlal prosedürünü” başlatmış ve kararı AİHM’e göndermişti.”
“Yapılması gereken, AİHM kararlarının uygulanarak Osman Kavala’nın serbest bırakılması”
Osman Kavala hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği hatırlatılan açıklamada “Burada dikkati çeken nokta, AİHM’in 2019 yılındaki kararıyla Kavala’nın suç işlediğine dair makul bir kuşku bile oluşturmadığı sonucuna vardığı olgularla, müebbet hapis cezasına yol açan olguların aynı olması ve hiçbir yeni kanıtın bulunmamasıdır. AİHM’in 11 Temmuz 2022 tarihinde açıklanan kararı kesindir. Şimdi yapılması gereken, AİHM kararlarının uygulanarak Osman Kavala’nın serbest bırakılması ve eski halin iadesidir. Eski halin iadesinden anlaşılması gereken, atılı suçların kayıttan silinmesi ve buna ilişkin mahkeme kararlarının bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır” denildi.
AİHM kararının uygulanmasının Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan bir yükümlülük olduğu kadar hukuk devleti olmanın da gereği olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Türkiye’nin AİHM yeni kararını uygulamamakta ısrar etmesi, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracına kadar uzanan yaptırımlar uygulamasına yol açacaktır. Türkiye Barolar Birliği olarak AİHM kararının derhal uygulanmasını; hukukun üstünlüğü ilkesinin, Anayasa’nın 90/5 maddesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46/1 ile 19. maddelerinden doğan taahhütlerimizin gereği olarak gördüğümüzü belirtiriz” ifadelerine yer verildi.
Ne olmuştu?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017'den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını açıkladı. Kararda, Türkiye'nin "AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği" belirtildi.
TIKLAYIN | AİHM'den Osman Kavala kararı: "Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirmedi"
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi, Türkiye'ye 'denetim ve Kavala davası için' raportör gönderiyor
TIKLAYIN -Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı'ndan Kavala yorumu: AİHM kararlarına tabi olmalıyız
TIKLAYIN - Osman Kavala: AİHM tespitinin ülkemizdeki hukuk devletini savunan yargı mensuplarına güç vereceğine inanıyorum
TIKLAYIN - Avrupa Konseyi, Osman Kavala kararını resmen duyurdu; ara kararın detayları açıklandı
TIKLAYIN- Avrupa Konseyi'nde kritik Kavala oylaması
TIKLAYIN - Türkiye'nin Osman Kavala ile ilgili görüşü Avrupa Konseyi'ne gönderildi