MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasıyla gündeme gelen “umut hakkı”, AİHM kararlarının uygulanması halinde İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan’ın serbest kalmasını sağlayabilecek. Buna göre Türkiye, AİHM kararlarını uygulamak için İnfaz Kanunu’nda tek maddelik bir değişiklik yaparak Öcalan’a kapıyı açabilir.
Öcalan, 15 Şubat 1999’da yakalandı ve 28 Nisan 1999’da idama mahkum edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kararı 25 Kasım 1999’da onadı.
İdam cezası, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle verildi. Bu ceza, yeni TCK uyarınca, “Devletin birliğini ve Ülke bütünlüğünü bozma suçu” olarak tanımlandı ve ceza ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi.
Söz konusu ceza, koşullu salıverme hükümlerine tabii olmadığı için Öcalan’ın ömür boyu cezaevinde kalması gerekiyor. Cinayet vb. suçlarda ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, eski düzenlemelere göre “36 yıl cezaevinde kalmak” olarak hesaplanıyordu.
İnfaz Kanunu değiştirmek yeterli
1 Haziran 2005 tarihli İnfaz Kanunu’nun 107. maddesinin 16. fıkrasında, Öcalan’ın mahkum olduğu suçun koşullu salıverme hükümlerine tabi olmadığı açıkça düzenlendi. Bu da Öcalan’ın cezaevinde ömür boyu kalmasını garanti altına aldı.
AİHM kararı
AİHM, 18 Mart 2014’te Öcalan’la ilgili verdiği kararda, cezaevinde ölünceye kadar kalmasına yol açacak düzenlemeyi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı buldu. İmralı’da yalnız tutulmasını da ihlal nedeni saydı. İmralı’ya bu karardan sonra farklı hükümlüler de nakledildi.
Umut hakkı kararı
AİHM, “umut hakkı” kararını ise 2013 tarihli Vinter kararında tartıştı. Bu kararda, ömür boyu hapse mahkum edilenlerin de “serbest bırakılma ve gözden geçirme” haklarının bulunduğu vurgulandı. Müebbet hapis cezasının 25 yıl geçtikten sonra değerlendirilebileceği belirtildi. AİHM, kişilerin ömür boyu cezaevinde tutulmasının doğru olmadığını vurguladı.
Tek madde yeterli
Türkiye, bu ihlal kararının gereğini yerine getirmek isterse, İnfaz Kanunu’nun 107. Maddesinin 16. Fıkrasını kaldırması yeterli olacak. Bu fıkradaki “koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz” hükmü kaldırılırsa Öcalan 25 yıldır cezaevinde olduğundan, koşullu salıverme koşulları değerlendirilebilecek. Bu süre AİHM’nin işaret ettiği süreye denk.
İnfaz Kanunu’nda ise bu değişiklik yapılsa bile söz konusu suç için 36 yıldan sonra koşullu salıvermenin uygulanabileceği belirtiliyor. Ancak Türkiye, AİHM standartlarını uygulama hakkına sahip. Prof. Dr. Ersan Şen, bu sürenin 15 Şubat 2035’te dolacağına işaret ediyor. Yine Şen’e göre, anayasanın 90. Maddesine göre Türkiye, 25 yıllık süreyi esas alabilir ve aksini uygulaması da aslında mümkün değil.
Ne oldu?İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi. Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi TürkiyeCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurmuştur . "İç cephe" vurgusuErdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" su yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor” ifadeleri kullanıldı. Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşmaErdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı. Bahçeli , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir" açıklamasında bulundu. DEM Parti'den açıklamaDEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde değerlendirildi. TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı? TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama... |