Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail - Hamas çatışmasıyla ilgili mesajlar verdi. Erdoğan, "Orta Doğu'ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Ateşe körükle gitmenin hiç kimseye bir faydası olmaz. Türkiye, çatışmaların bir an önce durması, son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Sükunetin tekrar tesis edilmesi için başlattığımız diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız" dedi.
Süryani cemaatinin talebi üzerine yer tahsis edilmesinin ardından 2019'da temeli atılan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, bugün törenle açıldı.
Yeşilköy'de Latin Katolik Mezarlığı'nın bulunduğu alanda inşa edilen Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin açılışına, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Erdoğan'ın açılış törenindeki açıklamalarından satır başları:
"Sayın Metropolit, Süryani Ortodoks cemaati mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Afganistan'daki depremlerde vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm imkanlarımızla Afgan kardeşlerimizin yanındayız. Yardım malzemelerinin süratle deprem bölgesine ulaşması için gerekli talimatları verdik.
Kilisenin hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Özellikle Yeşilköy'de vatandaşlarımızın bizden bir talebi vardı. Süryani cematinin yöneticileri ile birlikte çalışarak gerekli adımların atılmasını sağladık. Sürecin hızlanması için gerekli girişimlerde bulunarak kilisenin temelini attık. Kilisenin bugün açılışını yapmanın sevincini yaşıyoruz. Kilisenin şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmelerine imkan sağladık. Daha önce el konulmuş cemaat vakıfların iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin de bedelinin ödenmesini temin ettik.
Dünyanın pek çok yerinde çatışmalar yaşanırken burada sergilediğimiz hoşgörü tablosunu anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye farklı kültürleri barış içinde yaşatmış bir birikime sahiptir. İnancımız bize herkesi adaletli davranmayı emrediyor. Adı, inancı ne olursa olsun zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir. Tüm gönül sultanlarımızın bize telkini de bu yöndedir.
Son dönemde İslam düşmanlığı başta olmak üzere nefret suçları artmakta. Düşünce hürriyeti denilerek göz yumuluyor. Büyükelçiliklerimizin önündeki saldırılara müsaade ediliyor. Diğer inanç gruplarının da verdiği tepki yok sayılıyor. Tahammül sınırlarını aşan bu saldırıların yenilerinin eklenmesini kabul edemeyiz. BM başta olmak üzere üyesi olduğumuz platformlarda bu tehlikeye dikkat çekiyoruz. Musevisi ve Hristiyanı ile vatandaşlarımızın tepkilerini görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Osmanlı'nın bölgeden çekilmesiyle, Müslümanların bölgedeki hakları adım adım ihlal edildi. Kudüs ne yazık ki işgalin ve gaspın sembolü adına gelmiştir. Bugün bölgemizdeki sorunlarının tamamının temelinde Filistin meselesi bulunuyor.
TIKLAYIN - İsrail'de "savaş hali" ilan edildi
Orta Doğu'ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır. Bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Ateşe körükle gitmenin hiç kimseye bir faydası olmaz. Türkiye, çatışmaların bir an önce durması, son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Sükunetin tekrar tesis edilmesi için başlattığımız diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız."