Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail terörünün karşısında durmak, hepimiz için zorunluluktur

10 Ekim 2024 22:46

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tiran'da katıldığı Namazgah Camisi'nin açılış töreninde, "İsrail'in uyguladığı devlet terörünün karşısında durmak hepimiz için vicdani bir zorunluluktur. Netenyahu yönetimi son olarak Lübnan'a da saldırmak suretiyle, bölgede barış sağlanması gibi bir niyeti olmadığını tekrar göstermiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere gittiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'da Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı'nın katkılarıyla inşa edilen Namazgah Cami'sinin açılış törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün şahsen çok büyük bir bahtiyarlık yaşıyorum. 2015 yılında temelini attığımız, Balkanların en büyük camisi Namazgah Cami'nin tüm Müslüman kardeşlerimiz için hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Diyanet Vakfımızın katkılarıyla inşa edilen Namazgah Camisi'ne sağladıkları destek için değerli dostum, Sayın Başbakan Edi Rama başta olmak üzere emeği geçen tüm Arnavut kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Balkan coğrafyasının bu en büyük camisinin, aynı zamanda 6 asrı aşan ortak tarihimiz ve kardeşliğimizin en yeni nişanesi olarak hafızalarımızdaki yerini alacağına inanıyorum.

Tiran Namazgah Camisi'ni gelenekten geleceğe uzanan, kadim ile teknolojiyi bütünleştiren bugünün inşaat teknolojisi ile balkanlarda hakim olan klasik Osmanlı mimarisini buluşturan bir yapı olarak tasarladık. Yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine inşa edilen camimizde açık alanlarla birlikte aynı anda 8 bin kişi ibadet edebilecek. İbadet alanının yanı sıra konferans salonu, derslikler, Kur’an kursu, sergi salonu, kütüphane, engelli ve yaşlı asansörü, çalışma odaları ve kültür merkeziyle camimizi bir külliye anlayışıyla inşa ettik. Cami alanında bulunan Balkan Kültürleri Birlikte Yaşam Müzesi ile de Arnavutluk'un zengin kültür mirasını yansıtmayı hedefliyoruz. Namazgah Caminin aramızdaki dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın sembolü olacağından şüphe duymuyorum. Görenleri hayran bırakan, iç huzuru veren, manevi dünyamızı dış dünya ile bütünleştiren bu muhteşem eserde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum." 

"Barış dini İslam'ın yüce değerlerin kopmamalıyız"

Türkiye'nin sıkı kardeşlik hukukuyla bağlı olduğu Arnavutluk ile kültürel ve sosyal ilişkilerinin daha da derinleştirilmesinin öncelikleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İki millet birbirlerini her vesileyle desteklemiş, derdine ve sevincine ortak olmuştur. Ülkelerimizdeki deprem felaketlerinde Türk ve Arnavut halklarının gösterdiği dayanışma uluslararası camiaya örnek teşkil etmiştir. Fier ilinde inşa ettiğimiz, Türkiye Arnavutluk Dostluk Hastanesi ve Laç'da yaptığımız deprem konutları bu dayanışmamızın en somut eseridir. İnşallah bundan sonra da devletimizle, kurumlarmızla, sivil toplum kuruluşlarımızla Arnavutluk'un yanında yer almaya devam edeceğiz. Aziz kardeşlerim, İslam düşüncesinde hayatın kalbinde, şehrin merkezinde medeniyetin temelinde cami vardır. Camiler kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma gibi toplumu yücelten değerlerin yaşatıldığı, mekan birliğimizi ruh birliğine dönüştüren mabetlerdir. Camiler sadece ibadet mekanları değil, ezanlarıyla bütün insanlığı tevhide, kulluğa ve Allah'a çağıran, kubbesiyle müminleri birleştiren, mihrabıyla yüzleri ve gönülleri yüce Rabbimiz'e döndüren hakikat merkezleridir. Yüce dinimiz biz Müslümanlara, camiler inşa etmeyi ve camilerimize sahip çıkmayı bir görev olarak yüklüyor. Bugün camiler inşa ettiğimiz gibi bu camilerin temsil ettiği değerleri yaşamak yaşatmak için de hep birlikte gayret göstermeliyiz. Barış dini İslam'ın yüce değerlerinden kopmamalı, kutsal dinimizi şahsi emelleri için istismar eden çıkar gruplarına meydanı boş bırakmamalıyız. Bu vesileyle; genç, yaşlı bütün kardeşlerimizi bu mabedi bir huzur mekanına dönüştürmeye, camilerimizin temsil ettiği değerleri yaşatmaya davet ediyorum. Davetimize icabet eden tüm kardeşlerime şimdiden teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Tüm dünya, Israil'in saldırganlığına karşı ortak tavır almalı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Gazze'de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında İsrail'in uyguladığı soykırım bir yılı geride bıraktı. 50 bin masum Filistinli kardeşimiz şehit edildi, 100 bini aşkın kardeşimiz yaralandı. Camiler, kiliseler, hastaneler, okullar, üniversiteler ve pazaryerleri bombalandı. İsrail yönetimi Filistin'de, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden saldırılarına devam ediyor. Şimdi de İsrail yönetimi katliam politikasını Lübnan'a taşıdı. İsrail'in uyguladığı devlet terörünün karşısında durmak hepimiz için vicdani bir zorunluluktur. Netenyahu yönetimi son olarak Lübnan'a da saldırmak suretiyle, bölgede barış sağlanması gibi bir niyeti olmadığını tekrar göstermiştir. Bu kutsal mekandan bir kez daha Müslümanlar başta olmak üzere vicdan sahibi tüm dünyaya İsrail saldırganlığına karşı ortak tavır almaları çağrısında bulunuyorum. Bu düşüncelerle, bu güzel camide edilecek duaların, yapılacak ibadetlerin hak katında kabul olmasını niyaz ediyorum." (DHA)

 

Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşadın?

Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç döngüsü. İsrail'de Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazının patlamasıyla başlayan süreç, İsrail'de Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın devreye girdiğinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyordu. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de savaşın hedefini sürdürmek için Lübnan'ın güneyi, İsrail'in geniş "yerlerinden edilmiş" bölgenin bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine götürülmesini bekliyor. 

ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlenmişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün boyunca üst üste sürekli saldırılarla patlattı. 

TİKLAYIN | Lübnan'da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı

TİKLAYIN | Lübnan'da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı'ndan "savaşta yeni aşama" açıklaması

TİKLAYIN | Patlamaları tetikledi: Hizbullah'ın İsrail takibinden sıyrılmak için çağrı cihazlarını binlerce insan nasıl yaraladı?

FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı?

Hizbullah'ın kalesine büyük saldırıları; Hasan Nasrallah öldürüldü

Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolünde Dahiye'de hava saldırısıyla iyileşmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenleyerek "hedefli bir saldırı" düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin gerçekleştirildiğini açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutan Akil'in saklandığını doğruladı.

TİKLAYIN | İsrail'in Lübnan'daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14'e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutan Akil'in cesedini doğruladı

Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgede 6 apartmanda yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirilen saldırı ve Netanyahu'nun BM binasına saldırı emri sırasında çekilen bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın şubesi bildirildi. 

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah

TİKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürüldü

TİKLAYIN |  İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşmeyi vurguladı, BM'ye "antisemitik safra bataklığı" dedi

ABD Dışişleri Bakanı  Antony Blinken,  "Önümüzdeki günlerde tüm işlemleri yapacak tercihler bu bölgeyi hangi yolda ilerleyeceğinizi belirleyecek"  açıklamasında bulundu. 

Netanyahu, BM'nin saldırı emrini evinden verdi

İsrail Savunma Bakanı  Yoav Gallant , 30 Eylül'de Hizbullah'a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, "Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah'ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için uzaktaki tüm imkanları kullanacağız " dedi. 

TİKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah'a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak

İsrail'den Lübnan'ın güneyine kara harekâtı

İsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'a kara harekâtının resmi açıklamasıyla duyurulmaya başlandı. "Sınırlı, strateji ve hedefli" diye belirtildiği harekâtın "Kuzey Okları" olduğu açıklandı.

İsrail ordusu yetkilisi Daniel Hagari , İsrail ordusunun, Lübnan'ın evinde Hizbullah'ın satışa yönelik olarak sınırlı ve yoğun kara saldırılarına yönelik olduğunu belirtti.

TİKLAYIN | İsrail ordusu kara harekatı başlattı, Güney Lübnan'a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre geri çekildi!

İran'dan misilleme saldırısı

İran, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü misilleme operasyonuyla İsrail'e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran'dan İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri  İsmail Haniye , Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah'ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Ordusu Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral  Abbas Nilfuruşa'nın yanlış yapıldığı açıklandı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari ,  saldırının "sonuçlarının arttığını" söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in İran saldırısına karşı "savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır" olduğu görülüyordu, bunun "zamanında" olduğu vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda, İran'ın füze saldırısıyla "hata yaptığını ve bunun bedelini ödemeyeceğini" savundu. İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı bulunmadığı" belirtildi.

TİKLAYIN | İran'dan İsrail'e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD'den İsrail savunmasına destek, Netanyahu'dan "Bedel ödeme" açıklaması

TİKLAYIN | Dünya basını, İran'ın İsrail'e misilleme saldırısını nasıl gördü?

 

 

İlgi çeken haberler...

TIKLAYIN - İşte belgesi: Köfteci Yusuf’la ilgili domuz eti tespiti, şubat ve mart aylarındaki iki raporla yapılmış

TIKLAYIN - Merak edilen soruyu uzmanı yanıtladı: Domuz eti dana etinden pahalı olmasına rağmen neden tercih ediliyor?

TIKLAYIN - Son seçim anketi: CHP ile AKP arasında yüzde kaç oy farkı var? Kararsız seçmen sayısı artıyor mu?

TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?

 "Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu"; Kayıp bir kuşağın hikâyesi 'Mübadele'