Tuzla'da komşunu dövdüğü iddiasıyla gözaltına alınan şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Halil Sezai, görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından tepkiler üzerine sessizliğini bozarak, aylardır komşusuyla aralarında anlaşmazlık olduğunu söyledi. Halil Sezai, "Benim yaptığım şey de hayvanlık buna söyleyecek bir lafım yok... Beni bilen bilir aşırı sabırlı ve sakin bir insanımdır ama bu raddeye gelmenin de bir süreci var. Üzgün müyüm? Hem de çok. Değmezdi bu mafya hikayelerini ballandıra ballandır anlatan, parasıyla her şeyi, herkesi satın alabileceğini düşünen abimiz için. Ben bilmiyor muyum sitenin 50 tane kamerası olduğunu, bilmiyor muyum magazin gezeceklerini beni ve ailemi çok kötü bir pozisyonda bırakacaklarını? Elbette biliyorum. Ama dayanamadım işte. Taş olsa çatlardı aylardır süren bu kadar ağır küfür ve tacize" açıklamasını yaptı.
Edinilen bilgiye göre, Tuzla'da 4 villalık bir sitede 2 villayı film çekimi için kiralayan Paracıkoğlu ile yan villada yaşayan Hüseyin Meriç (67) arasında tartışma çıktı. Yaşanan tartışma sırasında darp ediliğini belirten Meriç, Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine giderek şikayette bulundu.
Bunun üzerine harekete geçen polis ekiplerince kamera kayıtları incelendi. Yapılan incelemede hakkında Meriç'i darp ettiği gerekçesiyle hakkında gözaltı kararı verilen Halil Sezai Paracıkoğlu, Kadıköy'deki evinde gözaltına alındı. Emniyetteki ifade işlemleri tamamlanan Paracıkoğlu, savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Polis ekipleri, olayla ilgili 3 kişinin daha ifadesine başvurdu. Bu arada, kamera görüntülerinde olaya karıştığı tespit edilen iki şüphelinin yakalanması için de başlatılan çalışmaların sürdüğü bildirildi.
TIKLAYIN - Halil Sezai'nin gözaltına alındığı kavganın görüntüleri ortaya çıktı
Görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından tepki gören ünlü şarkıcı, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
"Olayı şöyle özetleyeyim de siz yine linç e devam edin; evet 65 yaşında bir adamla kavga ettim. Kavga ettim diyorum çünkü daha önce defalarca bu abimizin 'gelin lan'lı tekliflerini reddettim. Güldüm geçtim. İkiz bir villada yan komşumuz oluyor kendileri. Oğlu ile beraber yaşıyorlar. Biz yönetmenimiz Aytaç Ağırlar ile beraber orada 6 kişilik bir ekiple Youtube formatı hazırlıyoruz. Yemek talk showu. Konuk alıyor, yemek yapıyor sohbet ediyoruz. Fakat maalesef 5 aydır 1 bölüm bile çekemedik. Maddi zararı geçtim manevi olarak burnunuzdan getirdi. Çünkü bu 65 yaşında ki abimiz yönetmenimiz ile olan husumetinden dolayı bize programı çektirtmemeye yemin etmiş. Bağıra çağıra öyle söylüyor 5 aydır!
Başardı da zaten sonunda. 5 ay boyunca bu abimiz içip içip ana bacı sülale söverken biz 'ya sabır' çekmekten başka bir şey yapmadık. İlk zamanlardaki sofra muhabbetlerimizin hatırına... 2 senelik bir komşuluk geçmişi içinde çok yiyip içip muhabbet etmişliğimiz vardır. Arasının bozulduğu yönetmenimiz Aytaç yüzünden sabahtan akşama kadar müzik açan, (evde değilken bile kurduğu düzenekle uzaktan yayın yapıyordu) kafası yerinde değilken ana avrat söven bu 65 yaşında ki abimiz şimdi çıkmış her yerde konuşuyormuş. Varsın konuşsun. Silah göstermelere, bahçeye 30 tane adam yığmaya filan girmiyorum bile.
Çiçekle gittiğim evde sonuç buna dönüştü. Görüntüleri kırpmak kendi küfürlerini hakaretlerini yumruklarını kesmek zaten beni şaşırtmadı. Bunların hepsi dün anlatıldı gerekli mercilere. Benim yaptığım şey de hayvanlık buna söyleyecek bir lafım yok.. Beni bilen bilir aşırı sabırlı ve sakin bir insanımdır ama bu raddeye gelmenin de bir süreci var. Üzgün müyüm? Hem de çok. Değmezdi bu mafya hikayelerini ballandıra ballandır anlatan, parasıyla her şeyi, herkesi satın alabileceğini düşünen abimiz için. Ben bilmiyor muyum sitenin 50 tane kamerası olduğunu, bilmiyor muyum magazin gezeceklerini beni ve ailemi çok kötü bir pozisyonda bırakacaklarını? Elbette biliyorum. Ama dayanamadım işte. Taş olsa çatlardı aylardır süren bu kadar ağır küfür ve tacize. Dün ifademi verdim. Daha bir sürü detay var tek tek anlattık. Gerekli adli başvurularımızı yaptık. Savunulacak da bir tarafım da yok. Olan oldu. Çok üzgünüm. Herkesten de özür diliyorum. Kendisinden de özür diliyorum. Her ne olursa olsun yapmamam gereken bir şeydi ama işte…"