Kurmançça, Zazaca ve Soranice sinema dergisi Temaşe yayın hayatına atıldı. Dergi ekibi, ilk sayı üzerine sorduğumuz soruları kolektif olarak cevapladı...
13 Temmuz 2020 19:12
Temaşe dergisi, Kurmançça, Zazaca ve Soranice (Kurmancî, Zazakî, Soranî) yazılara yer veren ilk sayısıyla dijital olarak yayımlandı. Üç ayda bir çıkması planlanan bu sinema dergisini bir çeviri aracına başvurmadan okuyabilmek isterdim ama bu durumda bile sinema sevgilerini ve yapmak istediklerini kavramak mümkün. Basılı bir dergiyi, hele de bir sinema dergisini hem de Kürt dillerinde çıkartmanın zorluklarını, giderek imkânsızlığını düşününce, dijital imkânlara teşekkür ediyor insan. Kapsamlı yazılara zengin bir görsellik eşlik etmiş. İlk sayıda yer bulan isimler ve konulardan bazıları şöyle: Sinema ve edebiyat, Netflix, sinema ve mizah, Charlie Chaplin ve kapitalizm, Steven Spielberg, Theodoros Angelopoulos, Miloš Forman, Ali Kemal Çınar, Mizgin Arslan.
E-posta aracılığıyla sorularımı cevaplandırdılar. Heyecanlarını paylaşıyorum, uzun bir yol diliyorum.
Bir film yapmak için, bir dergi çıkartmak için, hatta herhangi bir kültürel, sanatsal üretim için insanın bir derdi olmalı diye düşünüyorum. Sizin derdiniz nedir?
Elbette bir şey üretebilmek için muhakkak bir derdinizin olması gerekir. Bir de edebî-sanatsal üretiminizin dili Kürtçe ise bu daha baştan bazı şeyleri ciddi şekilde dert edindiğiniz anlamına gelir. Yıllarca tek dilci bir devlet zihniyetinin asimilasyonist politikalarına maruz kalan Kürtler, kendi dilleriyle birçok şey yapmak imkânından mahrum kaldılar, özgürce konuşma imkânı olmadığından ana dillerini unuttular. Öyle ki sözgelimi yalnızca Türkiye’de konuşulan Zazaki, 2008’de UNESCO tarafından kaybolmakta olan diller kategorisine alındı. Tabii bu tehlike Türkiye’de konuşulan ve hâlen hayatta kalabilen diğer diller için de geçerli. Kürtçenin en büyük lehçesi olan Kurmanci için de ne yazık ki durum aynı. Kürtçe gibi konuşulduğu coğrafyanın kadim bir dilinin, zengin bir edebiyatı, folkloru olan bir dilin bu durumda olması oldukça talihsiz ve bir o kadar da acı bir durum. Kürtçenin yüz yüze bırakıldığı durum, salt uygarlık birikimi, insanlık ve insanlık ailesinin kültürel zenginliği çerçevesinden bakılsa bile hayıflanılacak bir hakikat.
Dolayısıyla, Kürtçe dert edinilerek yapılan değerli çalışmalara bizler de bu tarz bir üretim ile destek vermek istiyoruz. Hem Kürtçe yayıncılığı sinema ile hem de Dünya sinemasını Kürt dili ile tanıştırıp bu alanda lügata yeni terimler ekleyerek dilimize hizmet etmek gibi millî bir kaygı taşıyoruz. Buna ek olarak Kürt sinemasının tanıtılmasında, Kürtler arasında global bir platform olarak tanımlanabilecek bir dergi konumuna gelmek istiyoruz. Birçok başarı kaydeden ve uluslararası arenada çok değerli ödüllere layık görülen Kürt sinemasına ait filmleri izleyiciler ile buluşturmak, bu alanda genel farkındalığı artırıp Kürt sinemasının görünürlüğüne katkıda bulunmak istiyoruz. Umut ediyoruz ki bu çalışmamız tıpkı bir fidan gibi yavaş yavaş büyüyecek, dalbudak salıp çok güzel meyveler veren bir ağaca dönüşecektir.
Kürt dillerinde sinema dergisi örneğinin pek olmadığını düşünürsek, bu proje için nasıl hazırlandınız, hangi aşamalardan geçtiniz, finansal olarak nasıl çözümler ürettiniz? Çekirdek ekibinizi tanımamız mümkün mü?
Aslında Kürtçe sinema dergisi olarak yayınlar var. Özellikle Irak Kürdistan Bölgesinde ciddi yayıncılık hizmetleri sürüyor. Tamamen ya da kısmen sinemayı konu alan internet adresleri de mevcut. Yayıncılık anlamında da Sînemaya Serbixwe (Bağımsız Sinema) hem internet sitesi hem de fanzin şeklinde aktif çalışmakta. Bu birikime katkı olarak Temaşe dergisi adıyla biz de yerimizi aldık. Hazırlıklarımıza aşağı yukarı beş ay önce başladık. Birçok yerli yabancı dergiyi inceleyip, içeriği belirlemeye yönelik bir çalışma yaptık. İçerik olarak Kürt sinemasından Dünya sinemasına, animelerden kitaplara kadar çok kapsamlı ve herkese hitap edebilecek bir içerik hazırlamaya çalıştık. Daha sonraki aşama yazarlar ile iletişime geçip konuları belirlemek üzerine oldu. Tamamen ekibimizin ve yazarlarımızın gönüllü bir çalışması olarak ortaya çıkması hasebiyle finansal bir çözüm bulmamız gerekmedi. Kürt dilindeki çalışmalar gönüllerde kendine bir yer bularak yıllardır binlerce kişinin emeği ile gönüllülük esasına dayanarak ilerlemektedir, ne mutlu bize ki o çalışmalar arasına dahil olma şerefine nail olduk. Çekirdek ekipte dört kişiyiz: Editör olarak Mehmûd Beyto ve Cîhan Ulus, redaksiyonda Amed Hesen, mizanpajda Ridwan Xelîl.
Sinema klasiklerini, Kürt sinemacıları ve günümüz akımlarını ihmal etmeyen bir içeriğiniz var ilk sayıda. Bu zenginliğin devam etmesini umarak, dil konusunun size zorluk yaşatıp yaşatmadığını öğrenmek isterim. Orijinal içerik üretmekte zorluk yaşadınız mı ya da öngörüyor musunuz?
Sinema her ne kadar modern bir sanat dalı olarak ifade edilse de kökenleri itibariyle bin yıllar öncesine dayanan bir sanat dalı. İlk örnekleri tiyatroya, resim ve heykele dayandığı gibi ondan öncesi de hikâye anlatıcılığına ve mitlere kadar geniş bir yelpazeye dağılır. Bir sanat dalı hâline gelmesinden itibaren ve sektör bağlamında büyüklüğünü düşünürsek, sinemayı en güçlü sanat dallarından sayabiliriz. Hâliyle sinemanın gücünü kullanarak yükselen iktidarlar, savaşı ve kanı yüceltmiş dönemler de görmekteyiz. Ancak ironi şu ki yine militarizme büyük darbeler vurmuş ve dünya tarihini etkilemiş bir sanattan bahsediyoruz. Sinemanın önemli dönemlerini ve akımları da ele alacağız. Sinema çok canlı ve yenilikçi bir sanat dalı olması hasebiyle yenilikler peş peşe geliyor, bunu hem dünya sinemasında hem de kendi sinemamızda kısmî olarak görmekteyiz.
Ancak tüm dönem ve akımların yanı sıra kendi coğrafyamıza ve yönetmenlerimizin kadrajına yöneleceğiz. Bu kadim Kürt kültürünü sinema vasıtasıyla tekrar keşfetmek, günümüze taşımak ve ondan beslenmek demektir. Gerek dengbêjlik kültürü noktasında gerek hikâye anlatıcılığı konusunda Kürtler kadim bir kültüre sahiptir. Bu köklü kültür bu alanda geniş bir kelime haznesi oluşturmuştur. Bundan dolayı içerik hazırlanmasında herhangi bir zorluk yaşamadığımız gibi ilerdeki çalışmalarımızda da yaşayacağımızı sanmıyorum. İlk sayımızda Kurmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinde yazılara yer verdik ve Zazaki metinlerimizden birinde tercüme kullandık. Okurların ilgisini çekebileceğini düşündüğümüz kaliteli içeriklere önümüzdeki sayılarda da tercüme ederek yer vermeyi planlıyoruz. Orijinal içerikleri okuyucuyla buluşturmak, yeni okumalar yapılmasını sağlamak en büyük önceliklerimizden, bu yüzden de zaman içinde çeviriden ziyade orijinal içerikleri daha çok göreceğiz.
Sinema terimlerine Kürtçe-Türkçe-İngilizce olarak yer verdiğiniz sözlük bölümü sürecektir umarım.
Sinema sözlüğü, önemsediğimiz kısımlardan biri ve devam ettirmeyi düşünüyoruz. Çünkü sinema terimlerini Kürtçe ifade etmek için bir yetki organı hâline gelmek istiyoruz. Bunu yaparken, katkı sağlayabilecek filologlardan ve folklor araştırmacılarından da faydalanacağız. Zazaki lehçesinin standartlaşma çalışmalarını sürdüren Grûba Xebate ya Vateyî (Vate Çalışma Grubu) sinema terimlerinin önemli bir kısmını tespit etmiştir. İlk sayıda, en çok kullanılan kelimeleri seçtik. Asıl sözlük çalışmamız ileride kendini gösterecek.
Görsellerde İngilizce tercih ettiğinizi görüyorum. Özellikle Türkiye'de vizyona girmiş filmlerde, tanınmış eserlerde Türkçelerini görme beklentisi olacaktır diye tahmin ediyorum. Ne dersiniz?
Irak Kürdistan bölgesinde yaşayan Kürtler için Arapçayı, İran'da yaşayan Kürtler için Farsçayı ve belirttiğiniz gibi Türkçeyi de eklersek Kürtçe adına bir şey yapmış olmayacağız. Olsa olsa karşılaştırmalı sözcükleri yan yana ve alt alta dizmek olacak. Dört devlet içinde önemli bir nüfusa sahip Kürtler için bu saydığımız diller “üst dil” veya tüm Kürtlerin anlaşabildiği bir dil olmayacak. Tam aksine Kürtler için aksatıcı ve yorucu bir düzlemde Kürtçenin önünü tıkayan araç olarak kalacaklar. Çünkü her Kürt Arapça, Farsça ve Türkçe öğrenemez ve buna gerek yok ama kaynak dil olan İngilizce, Kürtlerin ana dilinin yanında bir referans dili olabilir. Zaten sinema dilini göz önünde bulundurursak İngilizce'nin payı çok büyük. Kaynak görselleri önemli elbette, okuyucularımızı olabildiğince orijinal hâllerine ulaştırmayı hedef edindik. Bize göre bir filmin orijinal isminin bilinmesi doğru bir şekilde hedef dile çevirmek kadar önemli.
•