Dünyada neler oluyor

George R.R. Martin’in son açıklamalarından, Elena Ferrante’nin son köşe yazılarına, uluslararası edebiyat ve yayıncılık alanında Ocak ayının öne çıkan gelişmeleri derledik...

Her yıl ocak ayında prestijli Costa Ödülleri’ni kazananlar açıklanıyor. Özellikle roman dalında ödülün sahibi olacak yazar merakla bekleniyor. Bu yılın kazananı Sally Rooney, Costa Roman Ödülü’nü evine götüren en genç isim olacak. Bunun yanı sıra, Kudüs’ten de bir ödül haberi var. Ödülü kazanan isim ise ABD’li yazar Joyce Carol Oates.

George R.R. Martin’in son açıklamalarından, Elena Ferrante’nin son köşe yazılarına, uluslararası edebiyat ve yayıncılık alanında Ocak ayının öne çıkan gelişmeleri derledik.


Costa Ödülleri’ni kazananlar açıklandı

Britanya’nın en prestijli ödüllerinden biri kabul edilen ve beş dalda verilen Costa’yı kazananlar açıklandı. Roman dalında, Normal People adlı ikinci kitabıyla ödüle layık görülen İrlandalı yazar Sally Rooney (27), bu ödülü alan en genç yazar oldu. Seçici kurulun “her okurun tüylerini diken diken edecek” bir roman ifadeleriyle değerlendirdiği Normal People, aynı kasabada büyümüş iki genç arasında filizlenen bir aşk hikâyesi anlatıyor. Ödülün diğer kazananları ise şöyle:

İlk Roman Ödülü: The Seven Deaths Of Evelyn Hardcastle, Stuart Turton
Biyografi Ödülü: The Cut Out Girl, Bart van Es
Şiir Ödülü: Assurances, J.O. Morgan
Çocuk Kitabı Ödülü: The Skylarks’ War, Hilary McKay

 

Joyce Carol Oates’a Kudüs’ten ödül

ABD’li yazar Joyce Carol Oates edebiyat alanında verilen Kudüs Ödülü’nün bu yılki sahibi oldu. Kudüs’te gerçekleştirilecek uluslararası kitap fuarında ödülü alması beklenen Oates, aynı zamanda 10 bin dolar tutarındaki para ödülünün de sahibi oldu. Seçici kurul ödülü açıklarken “Elli yılı aşkın bir süre boyunca, Joyce Carol Oates, zengin bir edebî birikim yarattı. Onun yaratıcı çalışmaları, yeni yaratıcı ufuklar açtı ve her seferinde sınırları kaldırdı” ifadelerini kullandı. Ödülün onu gururlandırdığını belirten Oates ise, “Hayatımdaki en büyük gizemlerden biri, babaannemdir; onun bir Yahudi olduğunu ancak ölümünden sonra keşfettik” dedi. Oates’un açıklamasına göre, o güne kadar bu gerçek bir sır gibi saklanmıştı. (Haaretz)

 

Rusya, Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler’i sansürledi

Yüz sınır tanımaz kadının öyküsünü bir araya getiren, Türkiye’de ve dünyada çok satan, Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler, 2018’in sonunda Rusya’da da yayımlandı; fakat sansürlenerek. Moskova’da yaşayan feminist blogger Liza Lazerson, kitabın Rusça baskısında 99 öykü ile bir boş sayfa bulunduğunu ortaya çıkardı. 11 yaşındaki Coy Mathis’in hikâyesi, Bombora adlı yayınevinin okurla buluşturduğu Rusça baskıda, 2013’te yürürlüğe giren ve “Eşcinsellik propagandasını” yasaklayan yasa yüzünden yer almıyordu.

Durumu Huffington Post’a değerlendiren, kitabın yazarlarından Francesca Cavallo, “Coy’un öyküsünün dışarıda bırakılması beni derinden üzdü” dedi. ABD’de yaşayan Coy Mathis adlı transseksüel çocuğun okulundaki kızlar tuvaletini kullanabilmek için, yasal bir mücadele vermesi gerekmişti. Kitapta da bu mücadele anlatılıyordu. Rusya’daki yasalar eşcinselliği 1993 yılına kadar suç, 1999 yılına kadar ise akıl hastalığı kabul ediyordu. Rusya eşcinsel hakları bakımından hâlâ Avrupa’nın en geri ülkelerinden biri.

 

Britanya’daki 127 kamu kütüphanesi kapandı

The Guardian’ın haberine göre, geçen yıl Britanya’daki kamu kütüphanelerinden 127’si kapandı. Çalışmaya devam eden kütüphanelerdeki kadroların daraltılması ise üç bin gönüllünün daha göreve getirilmesiyle sonuçlandı. Zira yalnızca geçen yıl 712 kütüphane çalışanı işinden olmuştu. Bu durumu, 2010’dan bu yana kütüphanelere ayrılan bütçede ve kadrolarda adım adım kesintiye gidilmesinin bir sonucu olarak değerlendirmek mümkün. Geçen yıl kütüphanelere ayrılan ödenek, toplamda 30 milyon azaltılarak 741 milyon sterline geriledi. Üstelik geçen günlerde Bradford Şehir Meclisi’nde alınan karar, bu politikanın yeni yılda da süreceğini ortaya koydu. İlgili karar uyarınca, Bradford’daki kütüphanelerin bütçesi önümüzdeki iki yıl içerisinde iki milyon sterlin daha azaltılacak. Bradford’da 10 kamu kütüphanesinin yanı sıra gönüllüler tarafından işletilen 19 kütüphane daha bulunuyor.

 

George R.R. Martin, Taht Oyunları’nı bitirmekte zorlanıyor

George R.R. Martin, “Taht Oyunları” serisinin Kış Rüzgârları adlı altıncı ve son kitabını, dizinin popülaritesinin üzerinde yarattığı baskı yüzünden bitirmekte zorlandığını söyledi. Yazarın yaşadığı tıkanma, HBO’nun dizinin son sezonunun yayın tarihini birkaç kez ertelemesine neden olmuştu. The Guardian’a konuşan Martin, “Masanın başına her geçişimde ortaya muhteşem bir şey çıkarmam gerektiğinin bilincinde oluyorum ve ortaya muhteşem bir şey çıkarmaya çalışmak hatırı sayılır bir yük demek. Diğer yandan, bir kez işe koyulduğumda, o dünyanın içine giriyorum. Ama neredeyse bir trans hâline benzeyen bu mertebeye ulaşmak, bazen oldukça zor” dedi.

Kasım ayında Stephen Colbert’in programına da konuk olan Martin, “Taht Oyunları” serisine çocukken New Jersey’deki evlerinde, bir fanusun içerisinde beslediği kaplumbağaların ilham verdiğini de açıklamıştı. Huffington Post’un haberine göre, içinde bir kale maketi de bulunan bu fanustaki kaplumbağaların ömrü kısa olunca, Martin onların kaledeki tahta çıkabilmek için birbirlerinin ayağını kaydırdığını hayal etmişti.

 

Elena Ferrante The Guardian’daki köşesini bıraktı

“Napoli Romanları” adını verdiği dört kitaplık serisiyle tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de geniş bir okur kitlesi edinen İtalyan romancı Elena Ferrante, The Guardian’da 20 Ocak 2018’den bu yana kaleme aldığı yazılarına son verdi. Ferrante 12 Ocak 2019’da yayınlanan son yazısında, “Beni korkutan ve bana ilham veren bir yılın ardından, bu benim son köşe yazım” ifadelerini kullandı. Ferrante son yazısında şöyle dedi:

“Eğer kitaplarım kitapçılara ulaşır, okurlarla buluşursa, bir süre için onların yazarı olmanın yarattığı kaygıyla yaşamam gerekir; fakat hayat devam eder ve genellikle yıllar boyunca, yeni bir kitap yayınlamış olmanın işkencesinden kendimi mümkün mertebe uzaklaştırmaya çalışırım. Buna karşılık, bu köşeyi yazmak her Cumartesi gerilmeme neden oldu. Düzenli biçimde, kendimden bazı parçaları ifşa ediyordum ve diğer yazıyı düşünmeye başlamadan evvel, kendimi önceki yazıdan özgürleştirmem mümkün olmuyordu.” 

Elena Ferrante, özel hayatının ve kimliğinin kitaplarının önüne geçmesini istemeyen yazarın müstear ismi.

 

Noktalama işaretleri yazarın kimliğini ele veriyor

2016 yılında Adam J. Calhoun adlı nörolog, en sevdiği kitaplardaki kelimeleri silip geride sadece noktalama işaretlerini bırakırsa ortaya nasıl bir tablo çıkacağını merak edince, yeni bir araştırmaya da ilham verdi. Oxford’daki Endüstri ve Uygulamalı Matematik Merkezi’nde görev yapan Alexandra N. M. Darmon, yaptığı araştırma sonucunda, noktalama işaretlerinin nasıl kullanıldığına bakarak metne ve yazara dair fikir yürütülebileceğini ortaya koydu. 651 farklı yazarın kaleminden çıkmış toplam 15 bin metni inceleyen Darmon, “Noktalama işaretleri metnin türüne dair neler söyler”, “Yazarların noktalama işaretlerini kullanımı zaman içerisinde değişiklik gösterir mi” gibi sorulara cevap aradı. İncelemeler sonucunda yazılan formüller, noktalama işaretlerine bakarak yazarın kimliğini yüzde 72 oranında doğru tahmin etti. Metnin türü ise yüzde 65 oranında doğru tahmin edildi. Araştırmanın SocArXiv’de yayınlanan sonuçlarına göre, yazarların soru işareti ve nokta kullanımı zamanla artarken, virgül ve noktalı virgül kullanımı ise zamanla azalıyor. Bugüne dek, dilbilimciler metinleri formüle etmek için yazarların kelime seçimleri veya cümlelerinin uzunlukları gibi verileri incelemişti. (Lucas Reilly / Mental Floss)