Herkesin her şeyi bildiği küçük kasabalar

Yükseliş

Yükseliş

STEPHEN KING

çev. Ahmet Birsen İnka Kitap Şubat 2022 128 s.

 
 
 
 
 
"Klasik King romanlarından yıllar içinde bir hayli uzaklaşan yazar Yükseliş gibi eserler vermeyi de alışkanlık haline getirdi. King’in toplumsal meseleleri kurduğu küçük hikâyelerle anlattığı bu romanlar kimi okurlarında hayal kırıklığı yaratsa da o vazgeçmiyor."

ADALET ÇAVDAR

Evet, cumhuriyetçi bir yer burası. Hem de muhafazakâr cumhuriyetçi. Trump bu seçim bölgesinde 2016da rakibine üç kat fark attı, üstelik bizim taş kafalı valinin de suyun üstünde yürüdüğünü sanıyorlar. Bu kadınlar düşük profil çizselerdi sorun olmazdı. Ama öyle yapmadılar. Şimdi insanlar onların gövde gösterisi yapmaya çalıştıklarını düşünüyor. Bana sorarsan, bu iki kadın ya buradaki politik atmosferin farkında değiller ya da bayağı salaklar.” Duraksadı. Yemekleri çok iyi ama. Hiç gittin mi?”
(s. 43)

Yaşadığımız dönemin en üretken yazarlarından biri olan Stephen Kingin Yükseliş (Elevation) romanı Ahmet Birsen çevirisiyle İnka Kitap tarafından yayınlandı. Kingin romanlarını ana akım yayınevilerinden takip edenlerin gözden kaçırmaması gereken eser, aynı zamanda King okurlarının butik bir yayıneviyle tanışmalarını da sağlıyor. Romanın ana akım yayıncıların ilgisini neden çekmediği ve okurun neden bu kadar beklediğiyse bir yayıncılık muamması olarak ortada duruyor.

Komşuluğun ne kadar hayati bir şey olduğunu birkaç ay önce taşındığım Şenyuva Apartmanı’nda yeniden hatırladım. Ankarada büyüdüğüm Kızılırmak Mahallesinin hikâyeleri ise anlatmakla bitmez. Şenyuva bana komşunun akrabadan nasıl daha yakın olduğunu, evlerin nasıl bir olduğunu, bir apartman içinde cümbür cemaat nasıl yaşandığını hatırlattı yeniden. Taşındım ama aklımın bir tarafı hâlâ o iki göz odalı dairemde ve bana gösterdiği yakınlığı asla unutmayacağım ev sahibem Mürvet Abla’mda.

Bütün bunların bir Stephen King romanıyla ne ilgisi olabilir dediğinizi duyar gibiyim ama Yükseliş tam da bütün bunlar hakkında. Castle Rock küçük bir kasaba. Şu herkesin her şeyi bildiği, herkesi tanıdığı, yeni gelenler hakkında ileri geri konuşmanın günün başlıca uğraşı olduğu yerlerden. Kasabaya iki kadından mürekkep bir çift taşınır. Evlidirler ve kendilerine ait bir restoranları vardır. Kasaba lezbiyen çifti hoş karşılamaz. Muhafazakârlık küresel bir salgındır.

Kahramanımız Scott Carey, eşinden yeni ayrılmış kocaman bir evde kedisiyle beraber yaşayan boylu poslu ve yüz kilonun üstünde biridir. Ne zaman kilo vermeye başladığını hatırlamaz ama ilginç bir şekilde her gün 500 gram ile 1 kilogram arasında hızla kilo vermektedir. Yeryüzündeki ağırlığı hafiflerken görünüşünde hiçbir şey kaybolmamaktadır. Fakat enteresan bir şey olmaya başlar: Dokunduğu her nesnenin de ağırlığını kaybettiğini fark eder. Tartıda sıfırı göreceği zamanı planlamaya çalışır ve hayatını ona göre yeniden şekillendirmek için çaba sarfeder.

Yükseliş’in yan kahramanları Careynin doktoru ve eşi ile lezbiyen çiftimiz arasında zamanla bir dostluk oluşur. Carey vasıtasıyla kasabalının da yeni komşularına dair fikirleri değişir. Yeryüzünden çekilirken geriye iyi şeyler bırakmaya çaba sarfeder Carey.

King’in yeni alışkanlıkları

128 sayfalık kitabın ana meselesi, insanların yeryüzünde neden hâlâ birbirilerini yargılayarak yaşadıkları. Defalarca kez farklı biçimlerde anlatılmış bu hikâyeyi özellikle eski ABD Başkanı Trumpa laf sokmayı seven King’in kaleminden okumak yürek soğutmuyor değil. Çünkü böylesi bir hikâyeyi dört başı mamur, üstelik su içer gibi roman yazdığını bildiğiniz bir kalemden okuduğunuzda sağlam bir müttefik bulmanın sevincini yaşıyorsunuz.

Stephen Kingin 2018 yılında yayınlanan bu romanı, yazarın burnunun ne kadar iyi koku aldığına da işaret ediyor. Dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor bize King, bunu hem politik bir yerden hem de insani bir yerden yapıyor. O yüzden roman insanın aklında hoş bir seda olarak kalıyor.

Klasik King romanlarından yıllar içinde bir hayli uzaklaşan yazar Yükseliş gibi eserler vermeyi de alışkanlık haline getirdi. King’in toplumsal meseleleri kurduğu küçük hikâyelerle anlattığı bu romanlar kimi okurlarında hayal kırıklığı yaratsa da o vazgeçmiyor. Belli ki klasik King okurlarının da bu tür mevzulardan haberdar olmasını istiyor. Hem, sıkılmadık mı şu karmaşadan ve belirsizlikten, azıcık keyif hepimizin hakkı değil mi?