KERASCOËT
Redhouse Kidz 2018 büyük boy, renkli 36 s.
“Vanessa adlı kız yeni bir ülkeye geldi. Orada okula gitmekten biraz korktu. Okulda hiç kimse onun yanına oturmadı. Vanessa ders arasında onların oyunlarına katılmadı. ‘Acaba hiç arkadaşım olacak mı?’ diye düşündü, ‘acaba hiç arkadaşım olacak mı?’ diye düşündü, ‘acaba hiç arkadaşım olacak mı?’ diye düşündü”…
“Sınıfa yeni gelen kız, zorba bir çocuk tarafından dışlanıyor. Okuldaki diğer çocuklarsa seyirci kalmak yerine ona destek çıkıyorlar; hem de tek kelime bile etmeden. Bir kişinin topluma nasıl örnek olabileceğini gösteren, yaşanmış bir olaydan ilham alan bir sessiz kitap.”
Vanessa’nın Yanındayım, Bir İyiliğin Öyküsü adlı çocuk kitabının arka kapağında bu anlatım yer alıyor. 2020 yılında Sev Yayıncılık tarafından (Redhouse Kidz) yayınlanmış, 36 sayfalık resimli ama ¨sessiz¨ bir kitap. Kitabın yazarı ve çizeri Kerascoët. Kerascoët’in Fransız çizer, çizgi roman ve animasyon sanatçıları Marie Pommepuy ve Sébastien Cosset'in ortak kalem adı olduğunu, bu kitabı okuduktan sonra merak edip internetten arayınca öğrendim.
“Bu kitabı okumak” sözünü biraz açmak gerekiyor. Aynı zamanda “sessiz kitap” tanımlamasını da böylece açıklamış olalım. İlkin, yedi yaşına girmesine birkaç ay kalan kızım Asya, eve dönüşümü beklemeyip, heyecanla telefon etti; sana bir “masal anlatacağım” diye başladı ve Vanessa’nın öyküsünü anlattı. “Bir kitap okudum ama sözleri yoktu” dedi:
– Vanessa adlı kız yeni bir ülkeye geldi. Orada okula gitmekten biraz korktu. Okulda hiç kimse onun yanına oturmadı. Vanessa ders arasında onların oyunlarına katılmadı. “Acaba hiç arkadaşım olacak mı?” diye düşündü, “acaba hiç arkadaşım olacak mı?” diye düşündü, “acaba hiç arkadaşım olacak mı?” diye düşündü. Okuldan sonra eve giderken bir erkek çocuk ona kabalık etti. Ona, parmağı ile işaret edip, git dedi. Vanessa üzüldü. Vanessa çok üzüldü. Vanessa üzüntüden ağlayarak eve gitti. Siyah saçlı kız onları gördü. Onun adı Derin. O da çok üzüldü. İkisi de gece evlerinin penceresinden baktılar. Derin sabah erken kalktı. Babası ile annesi ona kahvaltı hazırladılar. Siyah saçlı kızın aklına bir fikir geldi. Hemen Vanessa’nın evine gitti. İkisi birlikte, el ele tutuşup yürüdüler. Derin’in arkadaşları da onların yanına geldi. Birlikte çok güzel bir şarkı söylemeye başladılar. Sonra bütün sınıf onların yanına geldi. Sonra bütün okul onların yanına geldi. Bir tek o erkek çocuk çok üzgündü. Çünkü yaptığına pişman oldu.
Yinelemeler Asya’ya ait. Siyah saçlı kıza en yakın arkadaşının adını verdi.
Kitap yalnızca oldukça sade ve sevimli çizilmiş resimlerden oluşuyor. Duyguları, ifadeleri iki nokta bir çizgiden ibaret yüzlerde yansıtmakta çok başarılı. Sözü okuyucusuna bırakıyor ama bana kalırsa burada söz konusu olan hayal gücü değil, ‘yaşam deneyimi’. Şaşırtıcı ama öyle. 6-7 yaşın deneyimi ne olacak diye düşünürken… Herhangi bir göçü yaşamadı ama Asya “Vanessa yeni bir ülkeye gelmiş” diye anlattı. Hepimizin çocukluğundan kalan, yeni bir mahalle, bir başkasının mahallesinde yaşanmış ötekilikler vardır elbette. Oluşturduğu küçük egemenlik alanını korumaya kararlı ‘lider’ çocukların hışmına uğramışızdır çoğumuz. Ebeveynlerinde gözlediği, birilerine yönelik tepkileri alıverip, o zaman doğru budur diye gösterişle yansıtan çocuklar tanımışızdır. En fenası bunlarla büyümek değil mi?
Asya Ünlü, Vanessa'nın yanında...
Asya öyküsünü çocukların hep birlikte söylediği şarkı ve pişmanlıkla gelen daha mutlu bir sonla bitirdi. Demek ki benden daha dikkatli okumuş! Ben kitapta bunları görmeyi başaramadım.
Toplumsal süreçlerin, en korunaklı koşullarda bile çocukların aklına sızıp sızmadığını sorgulamak, gerek bu örnek üzerinden gerekse benim konuya dair bilgisizliğimden, çok ileri gitmek olabilir. Hiç girmiyorum oraya. Ancak Vanesa’nın Yanındayım, hiç kuşkusuz, okumaktan daha etkileşimli (etkili demedim) bir yol bularak; görsel bir anlatıya dayalı kendi öykülerini ‘yazdırarak’, çocuklara çok sıcacık bir şey aşılıyor.
•