Tensel ve içsel rota

Seks-Olmayınca

Seks Olmayınca: Yeniden Başlama Sanatı Üzerine

WİLHELM SCHMİD

çev. Tanıl Bora İletişim Yayınları 2021 110 s.

"Nasıl ki seks her insanın hayatında aynı derecede öneme sahip değilse, seks üzerine düşünmek de her insanın çabucak ayak uydurabileceği bir zihinsel macera değil: Schmid çok iyi biliyor bunu. Tam da bu yüzden birbirini doğuran metinleri ne ahlakçı ne de fazlasıyla ahlaksız, çıkarımları ne didaktik ne de fazla serbest. Dengeyi kaybetmenin, incinmenin hemen her an mümkün olduğu, bu denli zor bir konuda Schmid sayesinde güvenle ilerleyebiliyor okur."

BÜŞRA UYAR

Bugün Türkiye’de –ya da açık konuşalım, dünyanın herhangi bir yerinde– televizyonu açtığınız ya da sosyal medyaya göz attığınız vakit, seksin dert olduğunu göreceksiniz. İlginç bir durum değildir bu; zira dünya genelinde popülerliğini tekrar yakalayan sağ her daim dert etmiştir seksi. Ne de olsa seks en büyük zevk ve özgürlük alanlarından biri; hele bir de artık her saniye deneyimlediğimiz çabuk elde etme ve çabuk tüketme çağıyla bu denli harmanlanınca…

Oysa var olduğumuz dönem geçmişin yorgunluğunu taşıyor. Öyle ya, popüler kültür arzularını, seksin kendisi için taşıdığı anlamı ifade etmek konusunda hevesli –ve tüm dünyada karşılık bulduğuna göre başarılı da– olabilir, ama yorgunuz. Anlaşılması güç bir durum da değil bu: Bir bakıma çok ciddi bir cinsel devrimin torunları ve bugünün çoktan yorulmuşlarıyız. Haz yanı başımızda ve saniyesinde erişilebilir olsa da, fazlasıyla doymuşluğun yarattığı rehaveti üzerimizden atamamış olamaz mıyız?

Gelgelelim –hiç kolay olmamakla beraber– siyaseti, içinden geçtiğimiz dönemleri bir kenara bıraktığımızda da seks derttir bizim için. Basit bir ihtiyaç mı, her adımı çok ince planlanması gereken ciddi bir sorumluluk mu? İlişkilerin özü mü, yoksa öz olarak görülmesi başlı başına bir ilişki problemi mi? Seksin var olmadığı bir hayat kadın ve erkek için aynı şekilde mi işliyor? Kişinin hayatında önemli bir yer tutmaması eziyet ve izolasyon mu, yoksa iyileştirici yanı baskın bir tercih mi?

İletişim Yayınları’ndan çıkan Seks Olmayınca: Yeniden Başlama Sanatı Üzerine, felsefeyle seks arasındaki buzları eritirken tüm bu sorular üzerine kafa yoruyor okuruyla beraber. İletişim’in Psykhe dizisinin demirbaş ismi Wilhelm Schmid bu seriye ve Schmid’e aşina olanların tahmin edeceği üzere, Tanıl Bora çevirisiyle dilimizde karşılık buluyor.

Nasıl ki seks her insanın hayatında aynı derecede öneme sahip değilse, seks üzerine düşünmek de her insanın çabucak ayak uydurabileceği bir zihinsel macera değil: Schmid çok iyi biliyor bunu. Tam da bu yüzden birbirini doğuran metinleri ne ahlakçı ne de fazlasıyla ahlaksız, çıkarımları ne didaktik ne de fazla serbest. Dengeyi kaybetmenin, incinmenin hemen her an mümkün olduğu, bu denli zor bir konuda Schmid sayesinde güvenle ilerleyebiliyor okur.

Wilhelm Schmid

Schmid on bölüm olarak kurguladığı çalışmasında seksin ve yeniden başlama sanatının rotasını çiziyor. Bu rota üzerinde seks ve felsefe adeta tüm hırçın ilişki geçmişinden sıyrılıp yapıcı bir uyum yakalıyor. “Cinsiyet Eşitliği mi?” bölümüyle başlayan çalışma ilk olarak son yıllarda sıkça tartıştığımız cinsiyetler eşitliğinden dem vuruyor: Schmid onurda, haklarda, fırsatlarda ve toplumda istediğimiz ve mücadelesini verdiğimiz eşitliğin, cinsiyetlerin eşitliğinden farklı olduğunu izah ederek farklı bir kapı aralıyor bizler için. Aralanan bu kapı, LGBTI+ mücadelesinin sistemleştirilmiş zorbalığa rağmen sesini daha güçlü yükselttiği şu günlerde bıçak sırtı olarak değerlendirilebilir. Ancak Schmid o mükemmel dengesini bu konuda da koruyor. Kadın ve erkek bedeninin tabii getirisi üzerinden düşünürken şu sorunun peşinden gidiyor aslında: Erkekler –bir şekilde– soylarının tükenmeyeceğini bildiği halde neden sekse bu denli düşkün; kadınlar bu düşkünlük karşısında her daim hazır olmak zorunda mı?

Schmid’in adeta cinsel bir ulama ile birbirine bağlanan metinleri her daim bir diğer ihtimali tartışıyor diyebiliriz. Tabii ki o meşhur cinsel gerilimden sakınarak, tabiri caizse düşünmenin ve felsefenin libido düşürücü etkisiyle başarıyor bunu! “Seks Her Zaman Masum Değildir”, “Satılık Seks”, “Sanal Seks” gibi bölümlerde tabulaştırılmış meseleler üzerine düşünürken de, muhtemelen bir heyecan ve arzuyla fark edemediğimiz, çok basit yerlerden vuruyor bizi. Çok basit, evet: Seksin sonucu, sorumlulukları olan bir şey olduğunu söylüyor usul usul. Arzunun çok kolay hayal kırıklığıyla sonuçlanabileceğini, eşitliğin bir anda bilinçli ya da bilinçsiz bir iktidar meselesi haline getirilebileceğini... Tam da bu sebeple Seks Olmayınca hem yeniden başlamanın rotasını oluştururuken, bir yandan da “karşılıklı rıza”nın o çok gerekli sınırlarının nasıl çizilmesi gerektiğini anlatıyor okura. Bu hummalı yolculukta bölümlere kimi zaman Edward Hopper ve Gregory Crewdson, kimi zaman ise sinemasıyla Spike Jonze eşlik ediyor.

İletişim Yayınları’nın Psykhe dizisinin son halkası Seks Olmayınca: Yeniden Başlama Sanatı Üzerine, sorularla birbirini doğuran ve birbirine eklenen bir düşünme. Wilhelm Schmid erotizmi ve hazzın en uç noktasına gitmeyi tartışıyorsa, kıpırtısız bir sükûnetin ihtimalini de tartışıyor. Ve bunu yaparken karşılıklı rızanın sağlandığı her ihtimal için destekliyor okurunu. Schmid’den aldığı tavsiyelerle yürünecek, düşünülecek upuzun bir yol beliriyor okurun önünde. Neyse ki yürümeye özlem duyulan şu kaotik günlerin aksine, tenle ve bedenle katedilen bir yol bu.