Lydia Davis
Çeviri: Betül Kadıoğlu Everest Yayınları
Lydia Davis ABD’de yıllarca Madame Bovary ve Swann’ların Tarafı gibi büyük Fransız romanlarının başarılı çevirmeni olarak tanındı, yazarlığı hep biraz ikinci planda kaldı sanki, öyle ki onu edebiyata katkısından hiç bahsetmeksizin Paul Auster’ın ilk eşi ve oğlu Daniel’ın annesi olarak anmayı seçen incelemelere bile rastlayabilirdiniz.
1947 doğumlu yazarın “Amerikan edebiyatının sessiz devlerinden biri” olduğunu bilen biliyordu oysa. 1976’dan bu yana yayımladığı öykü kitaplarında ısrarla gündelik hayata bakan Davis, gördüklerini kâh soyut bir yağlıboya tablo gibi nesirden ziyade şiiri çağıran sarsıcı bir üslupla resmediyor, kâh kısacık skeçlerinin mizahıyla okuru dürtüyor, şaşırtıyor, güldürüyor. Yine de 2013’te gelen “Man Booker Uluslararası Edebiyat Ödülü,” Davis’in adını aynı ödüle kendisinden önce layık görülen dört yazarın Ismail Kadaré, Chinua Achebe, Alice Munro ve Philip Roth’un yanına eklemekle dünyadaki tanınırlığını, okunurluğunu artırdı.
Bu ödülden önce yazdığı iki satırlık bir öyküsünde "Bir süre önce, bir yazarlık ödülünü almama tembel olduğumu söyleyerek engel oldular” diyen Davis, belki de hacimsiz yazmanın eksik ya da sığ yazmak anlamına gelmediğini edebiyat âlemine hatırlatmak istemişti.
Bunu hatırlaması gerekmeyenler arasında Lydia Davis’in öyküleriyle henüz tanışmayanlar varsa, Betül Kadıoğlu’nun çevirisiyle yayımlanan Rahatsızlık Çeşitleri ’ni kaçırmasınlar. Davis’i okumanın apayrı bir serüven olduğunu, onun Dave Eggers’ın deyişiyle “Bir rüzgârla, kısa öyküyü inşa ettiğini düşündüğümüz pek çok varsayımın çatısını uçurduğunu” bilenler ise bu kitaptan zaten uzak duramayacaklardır.
Bu iki grup dışında kalan okura önerimiz şu: Bugünlerde bir kitapçıya uğrarsanız, Rahatsızlık Çeşitleri ’ni alıp bir karıştırın. “Bebek Hakkında Öğrendiklerin” başlıklı, kısa fragmanlar halinde akan öyküyü hayatınıza girmiş bir bebeği hatırlayarak okumayı deneyin. Daha sonra ne yapacağınız size kalmış. (K24)