Karalarla sınırlandırılmış maviliğin öyküsü

Mavi-Dünya

Mavi Dünya

ÖZGÜR EMEK İNANMAZ

Sia Kitap roman 8 yaş ve üzeri 64 s.

Mavi sulara karalar kadar değer vermediğimiz bir gerçek. Oysaki yaşamın dörtte üçü su. Marmara’daki deniz salyası (müsilaj) sorunu ile tekrar gündemimize gelen denizlerin yaşam döngümüzdeki önemi büyük. Deniz Bilimleri Uzmanı Dr. Özgür Emek İnanmaz’ın kaleminden çıkan Mavi Dünya çocuklar için akılda kalıcı bilgi ve yönlendirmelerle dolu.

AYŞEGÜL AKBULUT ÇETİNKOL

Küresel iklim değişikliği nedeniyle buzullardaki erimeleri ve okyanuslara olan etkilerini hepimiz biliyoruz. Hatta küresel iklim değişikliği dendiğinde gözümüzün önüne gelen ilk fotoğraflardan biri, küçülen buz parçası üzerinde kalmış o kutup ayısı oluyor. Buzullar eriyor, su seviyesi artıyor, sıcaklık yükseliyor. Tüm bunlar karadan görünen gerçekler. Peki derinlerde neler oluyor? Hatta biraz daha ileri gidip denizlerin yaşam döngümüzdeki önemini kaçımız biliyoruz? Yaz aylarında denize girmek için kışın gün sayan çocuklar gerçekte denizler hakkında neler biliyor? Mavi dünyanın önemini aynı isimle kitaplaştıran Dr. Özgür Emek İnanmaz bu alanda çocuklar için detaylı bir kaynak kitap oluşturmuş. Mavi Dünya basit sorular ve o sorulara verilen basit ama önemli cevaplarla ilerliyor:

Okyanus ve deniz nedir?

Denizlerden nasıl yararlanıyoruz?

Denizdeki canlılar neler?

Denizler neden tehlikede?

Kitap içerisinde pek çok çocuğun aklına gelen şu masum iki soru ve cevapları da var:

“Denizler neden mavidir?”

“Gün ışığında gökkuşağındaki bütün renkler bulunur. Güneş ışınları denize ulaştığında kırmızı renk en çok emilir ve en çok da mavi renk yansır. Bu nedenle denizin rengini mavi olarak görürüz.” (s. 10)

“Denizler neden tuzludur?”

“Denizlerdeki tuzun çoğu yağmurun kayaları ve toprağı uzun yıllar boyunca ayrıştırmasından kaynaklanır. Tuzun az bir kısmı ise deniz tabanındaki volkanik faaliyetlerle oluşur. Okyanusların ortalama tuzluluğu binde 35’tir.”

Kitabın ilgi çeken bölümlerinden biri de, denizlerden nasıl yararlandığımız üzerine çıkarılmış konu başlıklarından oluşuyor. Denizlerdeki pek çok bakteri, yosun ve hayvan türünün ilaç yapımı ve araştırmalarında kullanıldığını biliyor muydunuz? Peki ya deniz tabanında demir, bakır, altın gibi değerli metallerin madenciliğinin yapıldığını?

Sağlıklı ve dengeli beslenme söz konusu olduğunda deniz ürünlerinin önemini hepimiz biliyoruz. Peki sürekli “deniz ürünleri” başlığı ile geçiştirdiğimiz bu ürünler gerçekte hangileri? Deniz Bilimci Dr. Özgür Emek İnanmaz bu başlığı da detaylandırmış ve tüm ürünleri basit cümlelerle tek tek tanıtmış. Özellikle deniz bitkilerine ait tanıtımlar ilgi çekici. Gözle görülemeyecek kadar küçük mikroskobik bitkiler de var, bir apartman boyundan uzun olan devasa su bitkileri de... “Atmosferimizdeki oksijenin yarısından fazlasını deniz bitkileri üretiyor. Fotosentez yoluyla besin üreten bu bitkiler böylece besin zincirinin de ilk halkasını oluşturuyor.” (s. 16)

Denizbilimci İnanmaz çocuklar için ilgi çekici olan şu konuyu da atlamamış: Deniz kabuğunu kulağımıza dayadığımızda duyduğumuz ses gerçekten okyanus sesi midir? Cevabın evet olmasını dilediğimiz ama gerçekte öyle olmadığını bildiğimiz bu sorunun detayı ise şöyle: Kabuğu kulağımıza dayadığımızda duyduğumuz ses ortamdaki gürültünün kabuk içinde yankılanması. Aslında aynı şekilde bir fincanı da kulağımıza dayasak benzer sesleri duyabiliyoruz.

Ve inci...

Denizlerin mucizevi mücevheri aslında nasıl ve neden oluşur?

Zihnimiz bize inci gibi değerli bir taşı korumak için istiridye kabuklarının sımsıkı kenetlendiğini söylese de, gerçek oldukça farklı. İstiridyenin inci oluşturma sebebi aslında kendini korumaya çalışmasından kaynaklanıyor. İstiridye, kabuklarının arasından giren kum ya da başka bir cismi sedef minerallerle kaplıyor ki, zarar görmesin.

Kitabın son bölümü çarpıcı bir başlığa ayrılmış. “Denizler Neden Tehlikede?” Yanlış kıyı kullanımı, iklim değişimi, yasadışı balıkçılık, istilacı türler ve kirlilik. Elbette tüm bunların arasında en büyük problem “kirlilik”. Ne ironiktir ki, denizlerdeki kirliliğin çoğunun kaynağı aslında karalar. Ekosistemde asla yer almaması gereken plastik atıklar deniz kirliliğinin en önemli nedeni. Hem üretim hem de tüketimle ortaya çıkan atıkların doğaya karışmasıyla kirlilik oluşuyor. Öyle ki, açık deniz yüzeylerinde rüzgâr ve dalgalarla birleşen plastik atık adacıkları bile oluşmuş durumda. Mavi Dünya yazarı İnanmaz kitabında sadece durum tespiti yapmıyor. Çocuklara deniz kirliliğinin temel nedenlerini açıklıyor ve bu sorunla nasıl baş edileceğine dair yönlendirmeler de yapıyor.