Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol) İstanbul’da gerçekleştirilen 89. Genel Kurulu dün itibarıyla çalışmalarını tamamladı.
Haliç Kongre Merkezi’nde yürütülen üç günlük genel kurul çalışmalarında Türk heyeti bazı ülkelerle ikili görüşmeler yaptı.
Genel kurul çalışmalarını devletin resmi haber ajansının haberlerinden takip ettim.
Türkiye’nin genel kurula ev sahibi olması nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş birer konuşma yaptı.
Ülke basınında – fazlaca gündem maddesi bulunması sebebiyle olsa gerek – pek ilgi görmeyen Interpol Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, değerlendirmelerini terörle mücadele, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığı üzerinde yoğunlaştırdı.
Erdoğan, özellikle PKK ve IŞİD başta olmak üzere FETÖ çerçevesinde terörle mücadele edildiği belirtirken, “Asya, Avrupa ve Afrika'nın merkezinde yer alan Türkiye'nin farklı güvenlik riskleriyle karşı karşıya bulunduğuna” dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelerin Interpol üzerindeki baskılarından vazgeçmelerini tavsiye ederken, “Interpol'ün üye ülkelerin bakış açısına göre tavır almadan koşulsuz bir şekilde terörle mücadeleye destek vermesi önemlidir” dedi.
Soylu’nun es geçtiği konu: Organize suçlarla mücadele
Genel kurulda merakla beklenen konuşma ise İçişleri Bakanı Soylu’nun yapacağı konuşmaydı.
Büyüteç’te geçtiğimiz günlerde süreci iki ayrı yazıyla değerlendirmiştim.
TIKLAYIN-Emniyet’te tuhaf gelişme: Interpol’den sorumlu Çalışkan, Türk heyetinde yok!
Dünyanın dört bir yanında gelen polis şeflerine hitap eden Soylu, tıpkı Erdoğan gibi terörle mücadeleyi ön planda tuttu. Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerini sıralayıp Interpol’den destek istedi.
Nisan ayından buyana organize suç örgütü lideri olarak hakkında adli yargılama başlatılan Sedat Peker’in yurt dışından yaptığı ağır iddia ve ithamlarının hedefinde olan Soylu, terörle mücadele, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı, siber suçlar ve hatta trafik kazaları konusunda değerlendirmeler yaptı.
Soylu’nun organize suçlarla mücadele konusunda herhangi bir değerlendirme yapmaması dikkat çekiciydi.
Ulusal verilerin suçla mücadele çerçevesinde uluslararası düzeyde paylaşılması konusu da vurgulayan Soylu, “organize suçlarla mücadele” kelimelerini ağzına almamayı tercih etti.
Uyuşturucuda baronlar nerede?
Ayrıca, Soylu’nun Türkiye’deki uyuşturucu kaçakçılığını sadece PKK üzerinden de tanımlaması ilginçti.
Zira emniyet kaynakları çoğu zaman özellikle İstanbul merkezli operasyonlarda “uyuşturucu baronları” yakalandığını kamuoyuyla paylaşıyor. Soylu’nun, Türkiye’nin uyuşturucu kartellerinden, son dönemde sıkça ele geçirilen, gerçek sahibi belli olmayan ve kimi çevrelerce siyasetle örtüştürülen bölgesel kokain kaçakçılığından söz etmemesi manidardı!
Interpol Genel Kurulu çalışmaları kapsamında Türkiye heyeti bazı ülkelerle ikili görüşmeler yaptı. Ancak, görüşülen ülkeler arasında Interpol üzerinde etkisi olan ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, Kanada, Çin, Fransa, İspanya, Hollanda gibi ülkeler yoktu!
Son dönemde Kolombiya ile yaşadığımız bilgi paylaşımı krizi vardı hatırlarsınız. Türkiye’ye gelmek üzere yola çıkarılan 4.9 ton kokainin arkasındaki sır perdesinin aralanması konusunda baş gösteren sorunun genel kurul sırasında çözülmesi bekleniyordu.
Türk Emniyeti’nin ilk elden bilgi alması ve kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyordu. Kimin haklı olduğundan çok, sır perdesinin aralanması Türkiye için önemli. Taze bilgiler önümüzdeki günlerde kamuoyuna yansır.
Sadece bu konu elbette Türkiye’nin suçla mücadelesi kapsamındaki çalışmalarının bulacağı karşılığın sonuçları zaman içinde görülecek.
Yeni başkan seçimi ve Türkiye’nin başarısı
Genel Kurul çalışmalarında iki önemli seçim vardı. İlki Interpol’ün yeni başkanlık seçimiydi. Teşkilata üye batılı ülkelerin pek destek vermedikleri ve soğuk baktıkları Birleşik Arap Emirlikleri’nden Ahmed Nasser Al Raisi, Interpol’ün yeni başkanı seçildi.
Interpol Yürütme Kurulu üyesi iken başkanlığa aday olan Al Raisi, dört yıl boyunca Interpol Başkanı olarak görev yapacak.
Diğer gelişme ise ülkemizle ilgili. Boşalan Interpol Yürütme Kurulu üyeliği için yapılan seçimi Türk Interpolü’nün Başkanı Selçuk Sevgel kazandı. Yürütme Kurulu, teşkilatın en önemli oluşumu. Alınan tüm kararlar, çalışma faaliyetleri, suçla mücadelede uygulanacak modellemeler Yürütme Kurulu’nun görev alanında.
Sevgel’in üye ülkelerin oylarının yüzde 36.4’nü alarak seçimi kazanmasıyla Türkiye bu göreve ikinci kez getirildi.
Her iki seçimle birlikte Türkiye’nin yakın süreçte nasıl bir kazanımı olacak göreceğiz hep birlikte.
Suç örgütü liderinin durumu
Sevgel’in önemli görevinin yanı sıra Interpol Başkanı’nın BAE’li olması, öncelikle bu ülkede ikamet ettiği öne sürülen organize suç örgütü liderinin yakalanması ve Türkiye’ye iadesinin sağlanması ya da ülke dışına çıkarılmasında nasıl bir etkisi olacak?
Son dönemde iç siyasetle bağlantısı olduğu iddia edilen ve siyasetten destek gördükleri tartışması devam eden kimi firarilerin yakalanarak ülkeye iadelerinin sağlanıp sağlanmayacağı da diğer önemli konu.
Dünya polisi İstanbul’da, Emniyet sessiz
Bu arada, tüm dünyanın ilgi gösterdiği Interpol Genel Kurulu’nun ev sahibi olan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre Türkiye’de bu aktivite yapılmamış gözüküyor!
Yazıyı kaleme aldığım dün öğle saatlerine kadar, dünyanın polis şeflerinin bir araya geldiği ve üç gün süren dev organizasyonla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde küçük bilgi kırıntısı bile yoktu. Neden böyle oldu? Merak konusu!
Harcama bütçesi Polis Sandığı’nda!
Bir soru ile konuyu kapatayım.
Aldığım bilgiye göre, İçişleri Bakanlığı, Interpol Genel Kurulu ile ilgili olarak yaklaşık 30 milyon liralık harcama bütçesi oluşturdu.
Interpol, genel kurulun gerekli tüm harcamalarını karşılıyor. Türkiye ise, genel kurul kapsamında genel sekreterliğin harcama kalemine girmeyen ev sahipliği harcamalarını yerine getiriyor doğal olarak.
Ancak bakanlığın; söz konusu bütçeyi Emniyet Genel Müdürlüğü üzerinden değil de, Polis Sandığı üzerine aktarıp genel kurul harcamalarını bu kurum üzerinden gerçekleştirdiği bilgisi ulaştı.
Şimdi kamuoyu adına sormakta fayda var:
“Interpol 89. Genel Kurul çalışmaları için ayrılan bütçe neden Emniyet Genel Müdürlüğü yerine Polis Sandığı üzerinden kullanıldı?”